13. Boğaziçi Doruğu başladı

Uluslararası İş Birliği Platformu (UİP) tarafından bu yıl “Büyük Dönüşüm: Global Değişimin İtici Güçleri” temasıyla İstanbul’da düzenlenen 13. Boğaziçi Doruğu başladı.

Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen Boğaziçi Tepesi’nin 13’üncüsü bu yıl 10 Kasım’da başladı. 11 Kasım’a kadar sürecek olan tepede düzenlenecek olan 23 panel ile iktisattan kültür-sanata, teknolojiden dijitalleşmeye, güçten tarım ve besin güvenliğine, dijital paradan Covid-19 sonrasına kadar değişen dünyanın yeni vizyonu konuşulacak.

Bugüne kadar tüm dünyadan cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, prens ve prensesleri ağırlayan Boğaziçi Doruğu’nun 13’üncüsü 10-11 Kasım tarihlerinde düzenlenecek. Bu yılki tepenin ana teması ‘Büyük Dönüşüm: Global Değişimin İtici Güçleri’ olarak belirlenirken doruktaki panellerle dünyanın içinden geçtiği bu güç günlerde tahlil teklifleri ortaya konulacak ve İstanbul yeniden 2 gün boyunca tüm dünyadan çok bedelli konuşmacıları ağırlayan kent olacak.

Zirvenin iktisada istikamet veren bir kuruluş olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirten UIP Lideri Cengiz Özgencil, bu yılki temanın ‘Büyük Dönüşüm, Global Değişim’in İtici Güçleri’ olduğunu belirtti. Özgencil, “Kurulduğumuz günden bu yana, tüm maksadımız bağımsız bir fikir kuruluşu olarak ülkemizin, coğrafyamızın ve dünyanın refah ve barışı ismine diyalog ortamları yaratmak oldu. 13 yıldır 90 ülkeden sayısız fikir beşerinin farklı mevzulara dair görüşlerini Boğaziçi Doruğu çatısı altında paylaşmalarına ve iş birliği kurmalarına vesile olmanın yanında, fikirler üzerine kurulan dostlukların ne kadar pahalı olduğunu bu yıl tahminen de tüm vakitlerden daha güzel anladık.” Dedi.

Özgencil; “Ülkemiz, coğrafyamız hatta tüm dünya için büyük bir dönüşüme öncülük etmiş, dünyanın seçkin yetiştirdiği eşsiz bir fikir başkanı, kumandan ve dahi bir yönetici olan büyük Atatürk’ün dünya milletlerine bıraktığı bağımsızlık ve eşitlik fikri üzerine kurduğumuz kıymetlerimizi koruyarak, İstanbul’dan Dünya’ya uzanacak diyaloglara konut sahipliği yapmaktan heyecan duyuyor, tahlil odaklı düşünerek, birlik ve beraberlik içinde ortak geleceğimize hizmet etmekten gurur ve memnunluk duyuyorum.” sözlerini kullandı.

“KÜRESELLEŞMEYLE HUDUTLAR KALKIYOR”

Son vakitlerde yaşanan gelişmeler, birkaç yıl süren dönüşüm etaplarının çok daha kısa müddette gerçekleştiğini kaydeden UİP Onur Şurası Lideri Rona Yırcalı ise, “Günümüzde globalleşmeyle birlikte hudutlar kalkıyor, irtibat ağları genişliyor. Bu son derece temel nitelikli değişimler teknolojik gelişmelerle birlikte meydana geldi. Hayatımızın her noktasına değiniyor ve günümüzün global toplamına tesir ediyor. Bulunduğumuz vakti etkileyen gelişmeler bunlar. Her ülkenin sonlarını aşan bir durum kelam konusu. Bizim burada iş yapış uygulamalarımız değişiyor, irtibat usulleri değişiyor. Bunun sonucunda dünya görüşleri sürekli değişim içerisinde nihayet bu büyük dönüşüm manasına geliyor.” tabirlerini kullandı.

Şu anda dünyada daha evvel gibisi görülmemiş bir güç krizi ve enflasyon yaşandığını belirten Yırcalı, “Belli bölgelerde de besin yetersizliği kelam konusu. Gelecekte de bizimle bir arada olacak problemler. Bu muazzam dönüşüm problemleri çözmemizde sanki kâfi olacak mı? Ben şuna inanıyorum. İnsan ırkı ayak uydurmaya yönelecek, bu büyük dönüşümü kavrama kabiliyetine sahibiz. Global değişim güçlerine hakim olma gücümüz de mevcut, insan tarihinde daima bu türlü olmuştur. Karşılaştığımız problemlerin tahlili entellektüel katkılarımıza bağlı.” dedi.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EN BÜYÜK TEHDİT

UİP Onursal Lideri Dr. Talal Abu-Ghazaleh ise, “Kim bu dünyaya hakim olacak, kimi denetim edecek. Bu bir uğraş, iki muhteşem güç ortasında bir çaba. Bunun yansımaları çok kıymetli, lakin en değerli faktör ABD egemenliğini, dünya üzerinde hakimiyetini korumak istiyor. Öte yanda Çin var. Çin bu yeni dünya merkezinde yer almak istiyor. Bütün bu meseleleri tek bir açıyla görüyorum, iki harika güç ortasındaki gayret bunlar. Dünya ticaret örgütü istişare heyetinde olduğunu ve imzalanan tüm mukavelelerin ihlale uğradığını söyleyen Abu-Ghazaleh, “Bir dünya tertibine gereksinimimiz var. Hem ABD hem Çin ile birlikte yeni dünya tertibine gereksinim var. Merkezi bir iktidar olacaksa şu anda yok. Çin’in ABD’nin söylediklerinin uysal olduğunu düşünmüyorum. Lakin şu an çok fazla kaos var, nizam yok, disiplin yok.

İklim değişikliği ile 1980’lerden beri uğraşıldığının altını çizen Abu-Ghazaleh, “İnsanlığa en büyük tehdittir. İklim değişikliği problemini 2050’ye kadar çözemezsek insanlığın sonu gelecek. Bu bir rapor hayal eseri değil.” dedi.

ADADA AYRIMCILIK DEVAM EDİYOR

Boğaziçi Zirvesi’nin açılışında konuşma gerçekleştiren KKTC Dış İşleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, dorukta resmen “var olmadığı” sav edilen ya da “var olmamalı” denilen bir ülkeden geldiğini vurguladı. Ertuğruloğlu mensubu olduğu halkın kimliğinin yok sayıldığını, kısıtlamalara, ambargolara ve izolasyona maruz bırakıldığını söyledi.

Adada iki halk ortasında yürütülen müzakerelerin neredeyse 60 yıl sürdüğünü lakin hala sonuç elde edilemediğini söyleyen Ertuğruloğlu, “Gerçek şu ki iki farklı ulus birebir ada üzerinde ömrünü sürdürüyor. Kendilerine ilişkin bölgeleri ve devleti var. Bir ada, iki farklı hükümran devlet… Bu, Kıbrıs adasının yadsınamaz gerçeğidir.” dedi.

Kıbrıslı Türklere ve KKTC’ye yönelik ayrımcılığın 1963’ten bugüne kadar devam ettiğini, Türkiye Cumhuriyeti dışındaki bütün ülkelerin bu ayrımcılığa taraf olduğunu vurgulayan Ertuğruloğlu, kelamlarını şu formda noktaladı: “Bu çağda hala bu türlü yırtıcı bir ayrımcılık sürdürülüyor Kıbrıslı Türklere karşı. Güya biz etnik bir azınlıkmışız üzere görülüyor. Bu çağda her türlü insanlık dışı ambargo ve kısıtlama nasıl kabul edilebilir? 1963’ten bu yana devam eden bu adaletsizliği sizlere sunmak istedim. Bu durum KKTC halkının ayrımcılığa uğraması ve Doğu Akdeniz’de kaosa ve belirsizliklere yol açmaktan öbür hiçbir maksada hizmet etmiyor.”

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı