32 Haftalık Prematüre Bebek Kuvözden Çıktı

İZMİR’in Aliağa ilçesinde yaşayan Zeliha Tütüncüoğlu (36) ve Melih Tütüncüoğlu (39) çiftinin 32’nci haftada dünyaya...

32 Haftalık Prematüre Bebek Kuvözden Çıktı

İZMİR’in Aliağa ilçesinde yaşayan Zeliha Tütüncüoğlu (36) ve Melih Tütüncüoğlu (39) çiftinin 32’nci haftada dünyaya gelen birinci kızları Lila Tütüncüoğlu, toplam 47 gün kuvözde kaldıktan sonra ailesine kavuştu. Bebeklerini kucağına almanın memnunluğunu yaşayan genç çift, ikili bayram yaşadıklarını söyledi.

Aliağa’da özel bir firmada çalışan Melih Tütüncüoğlu ve Zeliha Tütüncüoğlu, geçen yıl eylül ayında bebeklerinin dünyaya geleceğini öğrendi. Çok istedikleri bebeklerine kavuşacağı için günleri saymaya başlayan Zeliha Tütüncüoğlu, 21 haftalıkken yapılan amniyosentezin akabinde 26’ncı haftada hamileliği ile ilgili bir komplikasyon geliştiği bilgisini aldı. Karaciğer ve safra kesesi asit oranlarının yükselişi manasına gelen hamilelik kolestazı yaşayan Tütüncüoğlu, 32’nci haftada Medical Point İzmir Hastanesi’nde bebeğini dünyaya getirdi. Doğduğunda 46 santimetre uzunluğunda, 1,5 kilogram yükünde olan Lila bebek, 47 gün süren tedavisinin akabinde taburcu olup yeni bir hayata başladı.

‘TESLİM OLDUK VE HEKİMLERİMİZE GÜVENDİK’Bebeklerinin 2,5 aylık olduğunu ve 49 santimetre uzunluğa, 3 kilo 150 gram yüke ulaştığını belirten Zeliha Tütüncüoğlu, yaşadıkları süreci şöyle anlattı: “Hamileliğimde 32’nci haftaya kadar tedaviyle geldik. Fakat 32’nci haftada Lila’dan ayrılmak zorunda kaldım. Doğum hoş geçti. 7 aylık doğduğu için bir mühlet ağır bakımda kaldı. 38’inci gün çıktı meskene geldi. Ancak konutta yeni bir rahatsızlık yaşayınca tekrar yatışı oldu. Toplam 47 gün kuvözde kaldı. Bu süreçte dehşetlerim oldu. Fakat eşimle birlikte çok düzgün takviye aldım. Daima olumlu kalmaya devam ettik. Teslim olduk ve hekimlerimize güvendik. Kızımız çok güçlü çıktı maşallah bu hususta çok şanslıydık. Öteki prematüre bebeklere nazaran dış dünyaya süratli adapte oldu. Bana en çok doğumdan sonra hastaneden çocuksuz ayrılmak koydu. Kuvözde kaldığı birinci 2 hafta hiç göremedim. Vakitle hekimler ve hemşireler birbirimizi tanıdıktan sonra onu görmemize müsaade verdiler. Onu birinci ziyaretimiz Ramazan Bayramı’nda oldu. Kucağımıza aldık fakat burada kalmaya devam etti. Önümüzde Kurban Bayramı var. Birlikte konuta gideceğiz. Yeni yeni öğrendiğimiz hisler yaşıyoruz. Anlatılmaz, tanım edilemez, yalnızca yaşanır. Anneler beni anlıyordur. Çok hoş bir his.”‘ÖPMEK, KOKLAMAK SINIRLI’Ailece memnun bir bayram geçirmek istediklerini söz eden baba Melih Tütüncüoğlu da “Süreç zordu lakin biz güçlü kalmak zorundaydık. Eşim bana güç oldu ben ona güç oldum. Gerçek tabipler ve hastaneye yönlendirilince her şeyi atlatmak daha kolay oluyor. Hekimlerimize güvendik, konutumuza gidiyoruz. Bize ikili bayram oldu. Kızımızla bir arada memnun bir bayram geçirmek istiyoruz. Tabiplerin birtakım kısıtlamaları var. Öpmek, koklamak hudutlu, ailelerle görüşmek hudutlu. Bir mühlet daha bu türlü olacak. Kucağımıza yeni aldık. Onu korumak için ailelerimizi bir müddet daha uzak tutmak zorundayız” dedi.’22 HAFTADAN İTİBAREN TÜM ORGAN GELİŞİMLERİ SAĞLANIYOR’

Medical Point İzmir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Hasret Günay ise son periyotta prematüre bebeklerde artış olsa da teknolojinin ilerlemesiyle onları sağlıklı bir formda ailelerine kavuşturduklarını tabir etti. Bilhassa çoğul gebeliklerde riskin daha fazla olduğunu anlatan Günay, “Lila bebeğimiz doğduğunda çabucak yenidoğan ağır bakımda tedaviye aldık. 47 gün süren seyahatin sonunda bebeği ailesine teslim ettik. Çok memnunuz. Bundan sonra daima sıhhatle ve huzurla bebeklerini büyütmelerini diliyorum. Bütün hamilelerde risk var. Bilhassa ikiz ve çoğul gebeliklerde prematüre doğum riski olabiliyor. Teknoloji o kadar ilerledi ki 22 haftadan itibaren doğan bebeklerimizi yenidoğan ağır bakımda çok özel tedavilerle tüm organ gelişimlerini sağlayıp muhakkak bir kiloya getiriyoruz. Her yıl dünya prematüre gününde konuta sıhhatle gönderdiğimiz bebekleri, çocukları aileleriyle birlikte konuk ediyoruz. Anne babalar korkmasınlar. Evet risk var. Fakat teknoloji ve tıbbi tedavi imkanları çok ilerlediği için bahtımız var” diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Nevra Uçkaç – Sıhhat