AK Parti Sözcüsü Çelik’ten açıklamalar

HABERTURK.COM AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından kameraların karşısına çıkan parti sözcüsü...

AK Parti Sözcüsü Çelik’ten açıklamalar

HABERTURK.COM AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından kameraların karşısına çıkan parti sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu.Çelik’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:”SÖZLERİN BAĞLAMINDAN KOPARTILMASI İSTİSMAR SİYASETİ”Maalesef Türkiye’de kimlik krizini tetiklemeye çalışanların kullandığı enstrümanlardan birisi Osmanlı ile Cumhuriyet’i kavga ettirmek. Osmanlı da bizimdir, Cumhuriyet de bizimdir. Tarihte tartışmalı olaylar, kişilikler var. Tarihçiler tarafından tartışılmaya devam edilir. Doğru olan yaklaşım, güzel İzmir’in hasım işgalinden kurtuluşunun yıldönümünde, işgalcilere söylenmeyen sözün tarihimize söylenmiş olmasıdır. İşgalcilere karşı olan duruşumuz anlatılması gerekirken içeriye dönük tartışmaya çevrilmesi ciddi şuursuzluktur. Zaten arkasından atılan adımlar bu şuursuzluğun devamı olarak gelmiştir. Bazı siyasetçi arkadaşlarımız, bu bağlamda söylenen sözlerin Atatürk’ün söylediği sözleri anlatım ederek bize yanıt vermeye çalışıyorlar. Atatürk’ün sözlerinden bağlamının kopartılması istismar siyasetidir.”OSMANLI DA BİZİM TÜRKİYE CUMHURİYETİ DE BİZİMDİR”Bizim herhangi bir ilimizdeki bir pide fırını kadar yaşı olmayan bazı devletlerin bile kendilerine geçmiş, tarih üretmek için ne kadar gayret sarfettiğini bazı ziyaretimizde görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti türedi bir devletmiş gibi göstermeye çalışırsanız, Atatürk’ü aka devlet adamları silsilemizin son halkası olarak nitelendirmek yerine geçmişteki devlet adamlarınla kavga ettirmek, onlala zıtlık üretecek şekilde anlatmaya çalışırsanız, devlet geleneğimizin kökleri açısından yanlış bir yaklaşımın içerisine girer. Türkiye Cumhuriyeti de bizimdir, Osmanlı devleti de bizimdir. Bu kavga yetersiz zihinlerin kimlik kavgasından siyasi kriz çıkarıp, yıllarca kötülük yapmıştır. İşgalcilerle işbirliği yapan, ülkesini terk eden tabii ki bu tablonun dışındadır, bunu konuşmaya gerek mi var? Ama tartışmalı olaylar, kişilikleri bırakalım tarihçiler değerlendirsin. Biz siyaset adamları olarak bu kimlik nifağına karşı duyarlığımızı koruyalım. Büyük Atatürk’ün ve Türkiye Cumhuriyeti’nin herhangi bir kökü yokmuş gibisinden savunulması yapılacak en aka kötülüktür.”DİYARBAKIR ANNELERİNİN DURUŞU TERÖRE KARŞI BİR ÇIĞLIK”Bir tebriğimiz yeni seçilen İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa içindir. Kendisi seçimle son radde demokratik bir seçimle işbaşına geldi. Kendisini tebrik ediyoruz. Avrupa’nın göbeğinde olgun bir demokrasi deneyimi olarak kayıtlara geçmiştir. Umarız ki Yunanistan yönetimi Türk azınlığın oradaki bu iradesine gereken saygıyı gösterir. Şimdiye kadar yaptıkları ihlalleri yine etmezler. Diyarbakır anneleri dünya tarihinde önemli bir şekilde anılacak vicdan nöbeti, evlatlarıyla buluşma çığlığı, teröre karşı duruştur. Kendilerini bir kere daha buradan selamlıyoruz.”ABD’NİN YAPTIĞI GÜVENLİK MUTABAKATINA AYKIRIDIR”Terörle mücadele açısından güçlü adımlar atmaya devam ediyoruz. Müttefiklerimizin ortaya koyduğu bazı ilkesizliklerle mücadele etmek istiyoruz. ABD’nin teröristler için taziye mesajı yayınlaması bu ilkesizliklerin başında geliyor. Tabii ki bu NATO prensipleri, ABD-Türkiye arasındaki emniyet mutabakatına aykırıdır. Suriye’deki PYD’nin PKK’nın ta kendisi olduğu net bir şekilde herkes tarafından biliniyor. Müttefiklerimizin DAEŞ’le mücadele adı altında PKK gibi bir terör örgütüne taziye ve ziyaret yaklaşımına girmeleri baştan aşağı ilkesizliktir.”SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ BARIŞA KATKIDA BULUNDU”Cumhurbaşkanımız yakın zamanda fazla önemli Balkan ziyareti gerçekleşti. Balkanlarda vekalet çalışmalarının gündeme getirilmeye çalışıldığını görüyorduk. Sayın Cumhurbaşkanımız Boşnak, Hırvat, Sırp unsurlarla, Sırbistan, Hırvatistan yönetimleriyle son radde güçlü görüşmeler yaparak burada diyalog ortamının artırılmasına katkıda bulundu. Orada verdiği mesajlar, Saraybosna Zagrep ve Belgrad’daki mesajları dikkatli bir şekilde takip edildi.”YUNANİSTAN ATEŞ AÇMASI HAYDUTLUKTUR”Yunanistan’ın yükseltmeye çalıştığı tahriklerin farkındayız. En son Ro-Ro gemisine ateş açmaları bir haydutluktur. Bizim her zaman söylediğimiz bu şekildeki tacizlere, fiili hal yaratma arayışlarına son vermeleridir. Burası çıkmaz sokaktır. Sorunların masada çözülmesi için Türk diplomasisi yeterli kapasiteye, yol haritasına sahiptir. Yunanistan’ın masadan kaçmayı bırakıp sahada bu tip haydutluklardan uzak durması gerekir. Bütün sorunların çözüm yeri masadır. Miçotakis yönetiminin iç krizlerinin neticesi Yunanistan’ın meşruiyetten uzaklaşıp haydut devlet olmamalıdır. Gece gündüz kendi ülkelerinde öbür devletlerin ne kadar fazla üs açtığını anlatmakla meşgul yönetim. Hiçbir şekilde sulh için çözüm üretmede bir performans ortaya koyamıyorlar.”BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İŞLEVSİZ KALABİLİYOR”Cumhurbaşkanımız 17-22 Eylül’de BM zirvesi vesilesiyle ABD’yi ziyaret edecek. Dünya beşten büyüktür ilkesinin reform olarak hayata geçmesinin ne kadar önemli olduğu görülüyor. 80’e yakın ülkenin herhangi bir emniyet konseyi üyesi veto hakkını kullandığı zaman, ABD Daimi Temsilcisinin reformla izah yapması şimdiki modelin dünyayı taşımadığını gösteriyor. Cumhurbaşkanımızın kıta, inanç, muhtelif siyasi değerlendirmelerle bunun değiştirilmesi gerektiğine dair görüşünün daha fazla meydan bulduğunu görüyoruz. Son Rusya-Ukrayna savaşında BM tamamen işlevsiz kalabiliyor. Halbuki bu kurumların daha fazla işlev üretmesine ihtiyaç vardır.”YURT KAPASİTEMİZ 825 BİNE ULAŞTI”Şimdiye kadar yapılmış, yapılanlarla beraber yurt kapasitemiz 825 bini geçti. Bize yaklaşabilen en yakın ülke yurt kapasitemizin yarısına ulaşabildi. Tüm bu tablo konudaki hassasiyeti ve başarıyı göstermektedir. Cumhurbaşkanımızın öğrencilerin dışarıda kalmaması için iradesi neticede bizi 825 binlik yurt kapasitesine ulaştırdı. Öğrencilerimizin hızlı bir şekilde yerleştirilmesi ve böylece hemen derhal en yakın ülkeye iki kat fark atan bir tablonun ortaya çıkması öğrencilerimizin ve velilerimizin lehine bir sonuç olarak gerçekleşmiştir.”TARİHLE KAVGA ETMEK CHP’NİN PARTİ KİMLİĞİ HALİNE GELDİ”Kimlik tartışmasıyla ilgili konu. Esasında şunu anlamakta güçlük çekiyorum. CHP’nin geçmiş yıllarda düşürüldüğü tuzaklara düşmeye devam etmesi, uyarılmasına rağmen bu konuda ısrar etmesi bir kapasitesizlikten mi kaynaklanıyor; yoksa kör bir inattan mı kaynaklanıyor, bunun adını koymak zor. Geçmişteki devlet adamları ile Atatürk arasında zıtlık kurmaya çalışmak bu ülkeye fayda getirmemiştir. Bizim fazla köklü bir tarihimiz, geçmişimiz var. Sürekli olarak bununla kavga etmemizin kimlerin işine yaradığını geçmişte pekçok olayda gördük. 2 bin yılın üstünde bir yaşa sahip olan ordudan bahsediyoruz, devlet geleneğinin tüm umdelerini toplamaya çalışıyoruz. Avrupa’da herhangi devletin tarihini açın iyi fena Roma İmparatorluğu’na bağlamaya çalışır. Ama Türkiye’de niye tarihinden koparmak, tarihiyle kavga ettirmek bir siyasetçi faaliyeti, CHP örneğinde görüldüğü gibi parti kimliği haline gelmiştir. Atatürk’ü ve Türkiye Cumhuriyeti’ni daimi olarak herkesi kapsayacak değil de, toplumun bir kesimini ya da belli bir anlayışı dışlayacak şekilde değerlendirmeye almalarını anlamak güç. Atatürk’ün herkesin ortak değeri olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin hepimizin ortak evi olduğu anlayışı üzerine niye tümce kuramıyorlar?”MİLLETİ BİRLEŞTİRMEK YERİNE BÖLMEK İÇİN KULLANILIYOR”Doğal olarak şu gündeme gelmiştir; 9 Eylül’de İzmir’in kurtuluşunda o direnişin anılması gerekirken, oradaki Yunan mezalimine, işgaline karşı duruş ortaya koyulması gerekirken niçin örneğin tarih kavgasına döndürülmeye çalışılıyor? Bazı siyasetçi arkadaşlarımız Nutuk’tan ya da Atatürk’ün öbür cümlelerinden bağlamından koparılarak yanıt vermeye çalışıyor. Milleti birleştirmek, bütünleştirmek için kullanmıyorsanız da niçin dar siyasi kavgalarınıza lojistik sağlama, mühimmat sağlamak için kullanıyorsunuz? Atatürk Kurtuluş Savaşı’nın başkomutanı olarak en önemli isimlerden biridir. Burada hepimiz açısından ölçü şudur; Atatürk’ü Türkiye Cumhuriyeti’ni toplumumuzun tamamını bütünleştirecek, kapsayacak şekilde konumlandıranlar doğru amel yapıyor. Atatürk’ün ismini kullanarak, cümlelerini bağlamından kopararak, Cumhuriyetçi olduğunu söyleyenler yanlış amel yapıyorlar. Bu bir bakış açısı, yerli yerine oturmak gerekiyor. Yanlış isimler bu değerlendirmelerin dışında.”9 EYLÜL RUHUNUN YAŞATILMASI GEREKİYOR”Diyorlar ki, ‘Keşke Yunan galip gelseydi’ diyen tarih anlayışı içindesiniz? Kim söylemiş bunu. O gün yurdumuzu işgal edenleri, o günkü imkansız koşullarda aka bir direnişle denize dökenlerin, o çizginin, o iradenin takipçisiyiz biz. 9 Eylül ruhunun aynen yaşatılması gerektiğini düşünüyoruz. Kendi kafalarına göre tarih yazıyorlar. Başkalarına da kimlik atfediyorlar. Siyaset adamların yapması gereken, kullandığınız tümce duvar mı örüyor, köprü mü kuruyor, tarihinizle, bugünününüz ile geleceğiniz ile.”KİEV BÜYÜKELÇİLİĞİMİZ GEREKLİ GİRİŞİMLERİ YAPTI”Hiçbir ülkenin hiçbir gerekçe ile Türkiye karşı yaptırım uygulaması kabul edilemez. Kiev Büyükelçiliğimiz lüzumlu girişimleri yaptı. Yakından takip ediyoruz.”6’LI MASA 6’LI DÜŞÜNMÜYOR”6’lı Masa’da ortak siyaset çıkarmak, yeterince toplantı yapıldı. Anlaşıldığı kadarıyla en temel konularda bile herhangi şekilde mutabakata varılamıyor. Özelleştirmeden yana olanlar var, ciddi olarak karşı olanlar var. Suriye politikasında Esat rejiminin yaptıklarının nasıl zalimlik olduğuna dönük olarak vurgularda bulunanlar var, bunun tam tersini söyleyenler var. HDP’ye bakanlık verilmesi meselesi böyle. Birisi konuşuyor arkasından açıklamalar geliyor. Millete karşı en aka vazifemiz dürüst bir şekilde, şeffaf şekilde bu tezleri ortaya koymak lazımdır. 6’lı Masa’nın her konuda 6’lı düşünmesi, ortada bir masa olduğu izlenimini vermiyor. Buluşuluyor, tartışılıyor yine ayrılıyor. Herhangi bir siyasi mutabakat çıkmıyor. Bu onların iç problemidir. İstedikleri kadar oturur, konuşurlar. Artık 6’lı Masa diye bir bütünlükten bahsetmenin olası olmadığı net şekilde görülmüştür. Bir parti PKK terör örgütü değildir diyor mu? Türkiye Cumhuriyeti devleti PKK terör örgütü ve düşmandır diyor. PKK terör örgütü değildir diyen yapıya Bakanlık vermenin ne manaya geldiğini topluma açıklamalısınız. Bununla ilgili topluma izahatta bulunmanız gerekir. Yerel seçimlerde bizim desteğimizi aldınız, umumi seçimlerde desteğimizi örtülü istiyorsanız, aleni olarak bizimle yanyana gözükmek istemiyorsunuz, siyasi riya yapıyorsunuz demeye getiriyorlar. Burada siyasi riya iddiası kendi içinde gidip geliyor. Toplumun önüne gerçeklerin söylendiği tablo konulmuyor. Bu son radde keder vericidir.”DÜNYAYA VE SİYASETE ANKARA’DAN BAKMIYORLAR”Üzüntü verici buluyorum. Hiçbir siyasi parti ve siyasetçi bu duruma düşmemeli. Seçilmiş birisi ile darbeciyi aynı yere koymak. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin meşru adalet ve menfaatlerini tehdit eden, Türkiye Cumhuriyeti’ni, KKTC’nın meşru haklarını takip eden bir şahıs ile Miçotakis’i benzeştiriyorsa o kişinin aidiyeti hangi ülkeyedir? Hangi ülkenin topraklarına ayak basarak konuşuyor diye düşünmek lazım. Bu sözleri söylemek Ankara’dan bakış açısı üretmek anlamına gelmiyor. Bu meselelere Ankara’dan bakıldığını göstermiyor. Siz ciddi mekansızlık, siyasi yurtsuzlukla karşı karşıyasınız demektir. Tabii ki şiddetle kınıyoruz. Bir siyasi partinin bu duruma düşürülmesi daha da vahimdir. Hiçbir şey kalmadı ellerinde Mavi Vatan’ı tehdit eden, Türkiye’ye dönük tacizlerin arkasında olan Miçotakis’le sayın Cumhurbaşkanını aynı kefeye koymaya kalkıyorlar. Bu kınanacak bir davranıştır. Dünyaya, siyasete Ankara’dan bakan birisi Mavi Vatan’ı Türkiye’nin adalet ve menfaatlerini savunur.”KRALİÇE ELİZABETH’İN CENAZE TÖRENİ İÇİN PLANLAMA YAPILIYOR”Thacer’in cenazesine hükümetimiz adına Kültür ve Turizm Bakanı olarak ben katılmıştım. Kalabalık olması, mekanların kısıtlı olmasından ötürü öbür bir protokol uygulanıyor. Güvenlik ve öbür konularla ilgili değerlendirmeleri var. Bu tabii onların kendi takdiri, değerlendirmeleri. Bu kadar liderin katıldığı yere kısa zamanda hazırlık yapılması zorlukları var. Cumhurbaşkanımız müsait olursa gideceğini söyledi. Şu anda çalışma devam ediyor, henüz netleşmiş değil. Öncesinde Özbekistan ziyareti ve hemen ardından BM ziyareti var. Kraliçenin ziyareti ikisinin ortasına geliyor. Dolayısıyla bu akış nasıl sağlanır? Bunun üzerine çalışan bir heyetin olduğunu söyleyebilirim. ÖNE ÇIKAN HABERLERAÖL kayıtları ne zaman bitiyor?Kars’ta iki köyün arazi kavgası: 6 yaralıYKS ilave tercihleri bitiyor! Sonuçlar…Şortlu kadının fotoğrafını çekti! Taksiciye süresiz men!AVM saldırısında yeni gelişme