Al Farah Çocuk Korosu Sivil Sesler Festivalinde

TED ÜNİVERSİTESİNDE DÜZENLENEN SİVİL SESLER FESTİVALİ'NDE, SIĞINMACILAR VE GÖÇMENLER DAYANIŞMA DERNEĞİ (SGDD-ASAM) AL FARAH ÇOCUK KOROSU YERİNİ ALDI. DERNEĞİN GENEL KOORDİNATÖR YARDIMCISI AYŞEGÜL YALÇIN ERİŞ, “BİRLİKTE ASLINDA NERELİ OLMANIN ÇOK ÖNEMLİ OLMADIĞINI, ÇOCUK OLMANIN ÇOCUK OLMAK OLDUĞUNU ÖĞRENİYORLAR” DEDİ.

Al Farah Çocuk Korosu Sivil Sesler Festivalinde

TED Üniversitesinde düzenlenen Sivil Sesler Festivali’nde, Sığınmacılar Ve Göçmenler Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) Al Farah Çocuk Korosu da yerini aldı. Derneğin Genel Koordinatör Yardımcısı Ayşegül Yalçın Eriş, “Birlikte aslında nereli olmanın çok önemli olmadığını, çocuk olmanın çocuk olmak olduğunu öğreniyorlar” dedi.


2016 yılında kurulan SGDD-ASAM Al Farah Çocuk Korosu, 10-19 yaş aralığındaki Suriyeli, Iraklı, Afgan ve Türk çocukların buluşmasıyla pek çok uyruktan çocuğu bir araya getiriyor. Çocukların uyum içinde bir arada yaşamalarını destekleme hedefiyle koro çalışmaları yapılıyor. Katılımcı çocuklar, ekip çalışması içerisinde müzik ve duygusal becerilerini geliştiriyor.



“Çocukların aileleriyle birlikte bu tür desteklere erişmesi oldukça önemli”


SGDD -ASAM’ın Türkiye’de göç alanında çalışan ilk sivil toplum kuruluşu olma özelliğine sahip olduğunu vurgulayan SGDD-ASAM Genel Koordinatör Yardımcısı Ayşegül Yalçın Eriş, “SGDD -ASAM 1995 yılında Ankara’da kurulmuş ve Türkiye’de göç alanında çalışan ilk sivil toplum kuruluşu. Körfez savaşı sonrasında Türkiye’ye sığınan sığınmacılara destek olmak ve sesleri olmak için akademisyen ve uzmanlar tarafından kurulmuş bir sivil toplum kuruluşu. Bugün 32 ilde 55 ofisiyle ve 2 bini aşkın tam zamanlı profesyonel çalışanıyla birlikte Türkiye’deki sığınmacı göçmen ve mültecilerin sorunlarına destek olmak, çözüm üretmek için çalışmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda Birleşmiş Milletlerin pek çok ajansı, Avrupa Birliği ve çeşitli büyükelçilikler gibi uluslararası kuruluşlar ve kamu kuruluşlarıyla işbirliği yaparak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Türkiye’deki sığınmacı popülasyonun genel yapısına baktığımızda yarısından çoğunun 18 yaş altında olduğunu düşünürsek, Türkiye’deki sığınmacıların yüzde 70‘inin çocuklar ve kadınlardan oluştuğunu söylemek mümkün. Biliyorsunuz göç etmek çok kolay bir süreç değil. Hem göç edilen ülkedeki sorunlar, hem de göç yolunda yaşanan sorunlar ile değerlendirdiğimizde oldukça travmatik bir süreç. Dolayısıyla bütün bunları birlikte değerlendirdiğimizde çocukların psiko-sosyal desteğe, grup aktivitelerine, aileleriyle birlikte bu tür desteklere erişmesi oldukça önemli” ifadelerini kullandı.



“Çocuk olmanın çocuk olmak olduğunu öğreniyorlar”


TED Üniversitesinde düzenlenen festivalde sahneye çıkan Al Farah Çocuk Korosu’nun pek çok uyruktan çocuğu bir araya getirdiğini ifade eden Eriş, “Bu kapsamda UNICEF’in desteğiyle açmış olduğumuz Al Farah çocuk merkezleri var. Çocuklar ve ailelerine koruma hizmetinden her türlü sağlık, eğitim desteği verilmesi, sosyal uyuma ilişkin aktivitelerin düzenlenmesi gibi faaliyetleri düzenliyoruz. Yürüttüğümüz faaliyetlerden bir tanesi Al Farah Çocuk Koroları. Ankara’daki koro bugün Sivil Sesler Festivali’nde de sahne aldı. Burada pek çok uyruktan çocuklar bir arada. Şarkı söylüyorlar, bir arada mutluluğu arıyorlar, ortak değerlerini keşfediyorlar. Birlikte aslında nereli olmanın çok önemli olmadığını, çocuk olmanın çocuk olmak olduğunu öğreniyorlar. Oldukça da başarılılar. Küçük yaşlardan itibaren birlikte düşünen bireyler topluluğu olmayı hedeflediklerini söyleyebilirim. Yürütmüş olduğumuz çalışmalar arasında sosyal uyumun da önemli bir yer kapladığını ve bizim de sosyal uyuma oldukça yer ayırdığımızı söylemem doğru olur. Sosyal uyumda hedeflenen aslında bireyin kendi ayakları üstünde durur hale gelmesi, bu kapsamda göçmen olmak demenin bir profil olmadığını, kırsaldan, engelli, kadın, çocuk, okuma yazma bilen ve bilmeyen gibi pek çok ihtiyacı bir arada getiren bireylerden oluştuğu düşünülürse bu ihtiyaçları gözeterek sosyal uyum yani toplumda bir arada barış içinde yaşama ve kendi ayaklarının üstünde kalmaya devam edebilir yetkinliğe ulaşabilecek çalışmaları yürütmeye devam ediyoruz” diye konuştu.