Ali Cihangir: "Gazetecilik suç değildir"

Osmaniye'de iki gazetecinin, sosyal medyada sordukları soru nedeniyle tutuklanmasına tepki gösteren Osmaniye Cebelibereket Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Cihangir, "Gazetecilik suç değildir. Arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi. 

Ali Cihangir: "Gazetecilik suç değildir"

Osmaniye'de iki gazetecinin, sosyal medyada sordukları soru nedeniyle tutuklanmasına tepki gösteren Osmaniye Cebelibereket Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Cihangir, "Gazetecilik suç değildir. Arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi. 

Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Cihangir, "Osmaniye Cebelibereket Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim İmat ile üyemiz Ali İmat, Osmaniye Belediye Başkanı Kadir Kara’ya sosyal medya hesaplarından sordukları sorudan dolayı tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Meslektaşlarımız yaptıkları meslekleri gereği aldıkları bir ihbar üzerine Belediye Başkanına bir soru sormuştur. Bunun cevabı, Türk Ceza Kanunu’nun 217/A-1 maddesi olamaz.” dedi. 

Akdeniz Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan vekili ve Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Yönetim Kurulu üyesi olan Ali Cihangir açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“İbrahim İmat arkadaşımız, ‘Osmaniyeli vatandaşlar çadırcıların önünde parası ile çadır yaptırırken, iddiaya göre Osmaniye'de çadır skandalı var. Duyumlarımıza göre depremin 6. günü Osmaniye Belediyesine 9 TIR dolusu Sahra çadırı ayrıca 100 adet 12 metre kare çadır teslim edildiği ve bu çadırın Araplı yolu üzerinde Osmaniye Belediyesi Asfalt ve Beton Şantiyesinde bulundurulduğu konuşuluyor.

Bu çadırlar dağıtılsın diye Osmaniye Belediyesine mi verildi yoksa başka bir kurum orasını depo olarak mı kullanıyor? Bu konu hakkında yetkililerden bir cevap bekliyoruz.’ diyerek yetkililere bir soru sormuştur.

Ali İmat ise aynı haberi alarak kendi sosyal medyasında paylaşmıştır. Bunun üzerine iki arkadaşımız evlerinden güvenlik güçlerince alınarak adliyeye götürülmüş, alınan ifadelerinin ardından Türk Ceza Kanunu’nun 217/A-1 maddesi gerekçe gösterilerek tutuklanmış ve cezaevine gönderilmişlerdir.

Deprem bölgesinde mesleğini icra etmeye çalışan biz gazeteciler herkes gibi görevini özveri ile yapma gayret ve çabasındayız. 

Kimi zaman yardım faaliyetinde bulunarak, kimi zaman kurtarma ekiplerini takip ederek, kimi zaman halkın diğer taleplerini haberleştirerek kent yöneticileri ile vatandaşlarımız arasında köprü vazifesini sağlıyoruz. 

Bu anlayış ile mesleğinizin doğal koşullarından olan; halktan aldığımız, bizlere ulaştırılan bilgiyi haberleştirerek iddia ve sorulara yanıt ararız. 

İbrahim İmat arkadaşımızda bu şekilde davranmış, vatandaşlarımızın kendisine ulaştırdığı bilgi ve iddiaları gündeme getirerek yanıt aramıştır.

Kişileri karalama ve yıpratma kastından ziyade, çadır arayışındaki vatandaşın sesi olmak istemiş, bu konuda ortaya atılan iddiaların aydınlatılması amacı ile de bir yazı kaleme almıştır.

İddia edildiği gibi kamu düzenini sarsmaktan daha çok iddiaların cevaplanması amacı taşıyan paylaşım cevap hakkının kullanılması, bir takım iddiaların yanıtlandırılması amacı da taşımaktadır.

Metinde Türk Ceza Kanunu’nun 217/A-1 maddesini içeren halkı galeyana getirecek tek kelime, eylem ya da tahrik yoktur.

Konunun bu şekilde değerlendirilmesi beklenirken mesleğini yapan gazetecilerin bir terör suçlusu gibi muamele görmesi, üstelik deprem gibi acı bir felaketi yaşadığımız ortamda tutuklanması bizleri derinden yaralamıştır.

Bizler bu koşullar altında halkın sesi olamayacağımız gibi, depremin yarattığı enkazdan daha ağır bir enkaz olarak mesleğimizi yapamaz hale geleceğiz.

Yaralarımızın sarılması için herkes elinden gelen çabayı gösterirken biz gazetecilerin de bu çabaya ortak olduğu unutulmamalıdır.

Bu bağlamda alınan bu yanlış kararın bir an önce düzeltilerek meslektaşlarımızın serbest bırakılmasını bekliyoruz.”