Almanya, Avrupa’nın hasta adamı değil

Alman Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Joachim Nagel, Alman ekonomisindeki zayıflığın geçici olduğunu belirterek, “Almanya, Avrupa’nın hasta adamı değil.” söz konusu.

Nagel, Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt’a verdiği röportajda, Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise dördüncü ekonomisi olan Almanya ekonomisinin şu anda ivme kazandığını, bu nedenle “karamsar” bir tablo çizmenin bir anlamı olmadığını belirtti.

Ekonomide bugün yaşanan durumun geçmişle kıyaslanamayacağını vurgulayan Nagel, “Kış döneminde teknik durgunluğa girdiğimiz ve o tarihten bu yana ekonomik gelişmenin tatmin edici olmadığı doğrudur. Kovid salgınına yüksek enflasyon ve ardından Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı damgasını vurdu. Ancak önümüzdeki yıl tablonun tekrar olumluya dönmesini bekliyoruz. Örneğin, işgücü piyasası hâlâ oldukça sağlam ve 1990’ların sonlarına göre çok daha iyi durumda. Almanya Avrupa’nın hasta adamı değil. Bunun birçok kişinin kolaylıkla yakalayabileceği bir yanlış teşhis olduğunu düşünüyorum. Bu konuda kendimize daha çok güvenmemiz gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.

Alman ekonomisinin diğer ülkelerle karşılaştırıldığında sadece istihdam ve borç sürdürülebilirliği açısından değil, “genel olarak iyi durumda” olduğunu vurgulayan Nagel, “‘Almanya’da Üretildi’ ifadesinin değerinin düşürülmesine izin vermemeliyiz. Alman Ekonomik model güncelliğini kaybetmiş değil ama güncellenmesi gerekiyor.” ifadesini kullandı.

Bundesbank Başkanı Joachim Nagel, Almanya’nın enerji dönüşümü ve dijitalleşmeyi başarması gerektiğini belirterek, ülkenin küresel tedarik zincirini ve ticari ilişkilerini daha dayanıklı hale getirmesi gerektiğini vurguladı.

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 14 Eylül’deki faiz toplantısında üst üste onuncu kez faiz artırmaya karar verip vermeyeceği yönündeki soruya Nagel, kararın yalnızca verilere dayanacağını vurguladı.

Nagel, “Bunu (faiz artırımını) o dönemde ortaya çıkacak yeni tahminlere göre 14 Eylül’de tartışacağız” dedi. söz konusu.

Enflasyonla mücadelede ilerleme kaydedildiğine işaret eden Nagel, “Ancak enflasyon hedefimize ulaşmaktan hâlâ uzağız. “Pandemi sonrası ve Ukrayna savaşı sırasındaki olağanüstü derecede yüksek belirsizlik göz önüne alındığında, verilere dayanarak periyodik kararlar almak çok faydalı oldu.” değerlendirmesini yaptı.

Öte yandan Alman ekonomisi geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,4, ilk çeyreğinde ise yüzde 0,1 küçülürken, yılın ikinci çeyreğinde büyüyemedi. Bu durum, İngiliz The Economist dergisinin Ağustos ayında 1999 yılında yayınlanan “Euro’nun hasta adamı” makalesine atıfta bulunarak yeni bir analiz yayınlamasına neden oldu.

21. yüzyılın hemen öncesinde Almanya’yı Avrupa’nın hasta adamı olarak tanımlayan The Economist, Ağustos 2023’teki yeni analizinde “Almanya yeniden Avrupa’nın hasta adamı mı?” (Almanya bir kez daha Avrupa’nın hasta adamı mı oldu?) manşetine çıkmıştı. Bu durum piyasalarda Alman ekonomisine ilişkin tartışmaları hızlandırdı.

Son yıllarda yaşanan Kovid-19 salgını, tedarik zinciri kesintileri ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi birçok kriz Alman ekonomisinin zayıflıklarını gün yüzüne çıkarırken, başta Çin olmak üzere birçok ülke giderek daha fazla üretim yapabiliyor. Almanya’dan ithal ettikleri mallar var ve yüksek enflasyonla birlikte faizler de artıyor. Alman ekonomisinin büyümesini zorlaştırıyor.

Yavaşlayan küresel büyüme, sanayi üretimindeki düşüş ve tüketicilerin artan enflasyonla baş etme çabaları Alman ekonomisini de olumsuz etkiliyor.

Kaynak: Haber Global