Antakyalı Yaş Meyze ve Sebze İhracatçısı Depremzede Ankara’da Tarım Bakanlığı’nın Önünden Seslendi: “Bizim Evimiz, İş Yerimiz Yıkıldı, Çalışanlarımız…

Haber: DİLAN KUTLU- Kamera: HAREKET LADİN DEĞER

Antakya’da sarsıntıdan etkilenen yaş meyve ve zerzevat ihracatçısı Durmuş Can, Tarım ve Orman Bakanlığı Besin Denetim Genel Müdürlüğü tarafından taşıdıkları eserlerde tır başına fiyat talep edildiği için mağdur olduklarını söyledi. Çocuklarıyla birlikte Ankara’ya Tarım ve Orman Bakanlığı’nın önüne gelerek sesini duyurmaya çalışan depremzede, “Bizim meskenimiz, iş yerimiz yıkıldı. Çalışanlarımız dağıldı. Bu bölümde her bir çalışanın binlerce çalışanı var. İçeride malı var. Bu kararın gereği alınacak makbuzların parasını ödeyemeyeceğiz. Ödemeyelim demiyorum. Ödeyemeyeceğiz… Ana sermayeyi kurtarmanın peşindeyiz. Artık kar peşinde değiliz. Müsaade verilmezse bu bölümden çekiliyoruz. Yaş meyve ihracatçıları birtakım firmalar işlerini çekmek zorunda kalacak, iflaslar yaşanacak” dedi.

Antakya’da yaş meyve ve zerzevat ihracatçısı Durmuş Can, 6 Şubat zelzelesinden etkilenen bir depremzede. İş yerinin sarsıntıdan ziyan gördüğünü söyleyen Can, Bitki Sıhhat Sertifikası Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldığını söyledi. Her tır başına fiyat alındığını söyleyen Can, zelzeleden sonra sertifika fiyatlarını ödeyemediklerini belirtti.

Durmuş Can, hususla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı’ndaki yetkilileri aradığını lakin tahlile ulaşamayınca eşi ve iki çocuğuyla bugün Ankara’ya Bakanlığın önüne gelerek sesini duyurmaya çalıştığını söyledi.

ANKA Haber Ajansı’na yaşadığı badireyi anlatan Durmuş Can, şöyle konuştu:

“Ben Antakyalıyım ancak ilçem olan Samandağ’da kalıyorum. Sarsıntının olduğu gün her şeyi unuttuk. Konuttan çıktık enkazları görünce çabucak yardıma koştuk. Yaralı çıkarma ve taşımadır 72 saat uyumadım. Sarsıntıdan 6-7 gün sonra sistem oturunca mecburen bizim olağan yaşama dönmemiz lazım.

“KARARIN GEREĞİ ALINACAK MAKBUZLARIN PARASINI ÖDEYEMEYECEĞİZ”

Tarım Bakanlığı, zelzeleden 15 gün evvel bu kararı aldı. Bu kararı aldıktan sonra biz sesimizi çıkarmadık. Prosedürdür dedik fazla incelemedik. Sarsıntıdan sonra Tarım Bakanlığı’nın kararı bizi mağdur ediyor. Bizim konutumuz, iş yerimiz yıkıldı. Çalışanlarımız dağıldı. Bu dalda her bir çalışanın binlerce çalışanı var. İçeride malı var. Bu kararın gereği alınacak makbuzların parasını ödeyemeyeceğiz. Ödemeyelim demiyorum. Ödeyemeyeceğiz…”

“BU KARARI DEĞİŞTİRMEDİLER, BENİ ÇOCUKLARIMLA ANKARA’YA GETİRDİLER”

Çocuklarıyla birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı’nın önünden seslenen depremzede, “Bu kararı imzalayan Yunus Bayram (Tarım ve Orman Bakanlığı Besin ve Denetim Genel Müdür Yardımcısı) içeride oturuyor. Ben dün bakan yardımcısından tutun danışmanına, genel müdürüne herkese ulaştım bu kararı değiştirmediler. Beni çocuklarımla Ankara’ya getirdiler. Bu kadar bürokrasi olmaz, bu kadar merhametsizlik olmaz. Bu yaştan sonra benim yapacak işim yok. Hayatta kalmak zorundayım çocuklarımla. Ben yetkililere ‘Ankara’ya geleceğim’ dediğim vakit bana güldüler, ‘Sen mi geleceksin’ dediler. Yetkilileri aradım, ‘Beni içeri alın’ dedim. Herkes telefonu yüzüme kapattı” dedi.

“DEPREMZEDELER OLARAK, BU MADDİ KÜLFETİNDEN ALTINDAN KALKAMAYIZ”

Alınan karardan birçok firmanın mağdur olduğunu belirten Can kelamlarına şöyle devam etti:

“Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, seni dün beş sefer aradım. Yardımcı olarak bir tahlil bulamadın. Depremzedeler olarak bu kararın maddi külfetinden altından kalkamayız. Biz tek kişi değiliz 300’e yakın firma var. Bari geleceğimizi kurtarın. Şu an tırlarımızda portakal, elma, domates, limon depolarımızda bekliyor. İskenderun’da Antakya’da.

“KARARDA HER TIR BAŞINA 25 TON BİTKİ SIHHAT SERTİFİKASI DÜZENLENECEK. BİZ ESKİ 100 TONLUK SERTİFİKA İSTİYORUZ”

Bakanlığın aldığı karar her tır başına 25 ton Bitki Sıhhat Sertifikası düzenlenecek. Biz eski 100 tonluk sertifika istiyoruz. Bizim talebimizi bu yalnızca. Resmi bir kağıdın bir evrağın kıymeti tır başına bin TL iken 100 tonun bedeli bin TL. Dört tırı çıkarmamız için bizim ekstra 4-5 bin TL ekstra masrafa giriyoruz. Ana sermayeyi kurtarmanın peşindeyiz. Artık kar peşinde değiliz. Müsaade verilmezse bu daldan çekiliyoruz. Yaş meyve ihracatçıları birtakım firmalar işlerini çekmek zorunda kalacak, iflaslar yaşanacak.”

“ÇOCUKLARIM, ZELZELEYLE İLGİLİ NE VARSA ONUN OYUNUNU OYNUYORLAR”

Eşi ve çocuklarını Mersin’de bırakacağını, kendisinin Samandağı’na tekrar döneceğini söyleyen Durmuş Can, “O insanların bana muhtaçlığı var. Ben orayı terk edemem, diğer yerde de yaşayamam. Çocuklarım ruhsal olarak oyun oynadıklarında ‘Enkaz çıktı mı yardım geldi mi…’ o denli oyunlar oynuyorlar artık. Zelzeleyle ilgili ne varsa onun oyununu oynuyorlar. Bu çocukların geleceğini kurtarmak zorundayım” dedi.