Anteplice Şirin Hanekler kitabı okuyucularla buluştu
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Iştiraklerinden Gazikültür A.ş. Kentin Kültürünün Temel Taşı Haline Gelen, Gaziantep Ağzı Ile Yazılan Hikayelerden Oluşan “anteplice şirin Hanekler” Adlı Eseri Okuyucuyla Buluşturdu.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Gazikültür A.Ş. kentin kültürünün temel taşı haline gelen, Gaziantep ağzı ile yazılan hikayelerden oluşan “Anteplice Şirin Hanekler” adlı eseri okuyucuyla buluşturdu.
Gülay Oğuztürk tarafından kaleme alınan eserde Gaziantep ağzını hikayeleriyle tozlu raflardan kurtarıp geleceğe taşınması hedefleniyor. Yazarın tanık olduğu olay ve olguları kayıt altına alan kitap; 457 sayfa, 52 hikaye ve sözlük kısmından oluşuyor. Kitap, Panorama 25 Aralık Müzesi, Gaziantep Zeugma Müzesi ve Arkeoloji Müzesi Gazikültür mağazalarında, Türkiye çapında seçkin kitapçılarda ve Gazikültür’ün internet sitesi “magazagaziantep.com” internet sitesinde satışa sunuldu. Kitabın yayın koordinatörlüğü Gazikültür Yönetim Kurulu Başkanı M. Hakan Tanrıöver, editörlüğü ise Gazikültür Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar tarafından yapıldı. Yazar, kitapta yer alan hikayeler aracılığıyla Gaziantep ağzını kayıt altına almayı hedeflemektedir. Gazikültür Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, Gaziantep’in geçmişten gelen köklü kültür birikimine değinerek, “Gaziantep şehir kültürünün temel taşlarından olan Gaziantep ağzı göz bebeğimizdir. Gaziantepli meramını kendi öz kaynağından beslenen Gaziantep ağzı ile anlatır. Şehir kültürünü bu temel unsur ile korur ve yaşatır. Şehirde olup olmadığı fark etmeksizin Gaziantep kültürünü; Gaziantep ağzının kendisine has kelime, ifade, tabir ve atasözlerini kullanarak hem ayakta tutar hem de gelecek kuşaklara aktarır. Yazar, kitapta yer alan hikayeler aracılığıyla Gaziantep ağzını kayıt altına almayı hedeflemektedir. Bununla birlikte hikayelerin karakterleri Gazianteplilerden oluşmaktadır. Gaziantep ağzının yanında şehir kültürü de hikâyeleri süslemektedir. Üstelik bu hikâyeler başkalarından duyulan sözler veya rivayetler değil, dikkatli bir gözlemci olan yazarın bizzat tanık olduğu olay ve olgular olması bakımından daha da değerlidir” diye konuştu.