Apple ürünlerinde geri dönüştürülmüş metal atağı
Apple, cihazlarında daha fazla geri dönüştürülmüş metal kullanma planlarıyla sürdürülebilir bir geleceğe yatırım yapmayı hedefliyor....
Apple, cihazlarında daha fazla geri dönüştürülmüş metal kullanma planlarıyla sürdürülebilir bir geleceğe yatırım yapmayı hedefliyor. Şirket, 2025 yılına kadar tasarladığı pillerde yüzde 100 geri dönüştürülmüş kobalt kullanmayı planlarken, aynı tarihe kadar cihazlarında bulunan mıknatısların tamamen geri dönüştürülmüş nadir toprak elementlerinden yapılmış olacağını duyurdu. Apple tarafından tasarlanan devre kartlarında da tamamen geri dönüştürülmüş kalay lehim ve altın kaplama kullanılacak.
Yıllardır madencilik faaliyetleri nedeniyle insanlar ve çevre üzerinde olumsuz etkisi bulunan teknoloji endüstrisi, eleştirilere maruz kalıyor. Apple ve diğer şirketler, özellikle “pilin kanlı elması” olarak adlandırılan kobalt temini ile ilgili insan hakları ihlalleri iddialarıyla mücadele ediyor.
Amnesty International ve Sky News‘in 2016 ve 2017 yıllarında yaptığı araştırmalar, çocukların tehlikeli koşullar altında kobalt çıkardığını ve bu kobaltın büyük ihtimalle Apple ürünleri ve diğer elektronik cihazlarda kullanıldığını göstermişti. Tesla ve diğer teknoloji şirketleri 2019’da çocuk işçi kullanımı iddiaları nedeniyle dava edilmişti, ancak 2021’de federal mahkeme davanın düşmesine karar verdi.
Apple, perşembe günkü açıklamasında, “Apple, birincil mineralleri sorumlu bir şekilde temin ediyor” dedi. 2021’de yayımlanan bir New Yorker makalesinde şirket, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki kobalt madenciliği ile ilgili olarak “sürekli olarak kendimiz ve endüstri için çıtayı yükseltmeye çalışıyoruz” ifadesini kullanmıştı.
Apple, ABD Teksas’taki Malzeme Geri Kazanım Laboratuvarı ile iş birliği içinde, ürünlerindeki malzemelerin daha fazla geri kullanımını sağlayacak yöntemler üzerinde çalışıyor. Şirket, 2018’de iPhone geri dönüşüm robotu Daisy’i tanıtmıştı. O zamandan beri Daisy, bataryalardan yaklaşık 11.000 kilogram kobalt geri kazandı. Ayrıca Apple’a göre, robot geleneksel elektronik geri dönüşüm süreçlerinde kaybolacak olan nadir toprak elementlerini de geri kazanabiliyor.
Apple, perşembe günkü açıklamasında geçen yıl ürünlerinde kullanılan kobaltın yüzde 25’inin geri dönüştürülmüş malzemelerden geldiğini belirtti. Şirketin ürünlerindeki nadir toprak elementlerinin oranı 2021’den 2022’ye kadar yüzde 45’ten yüzde 73’e yükseldi. Geçen yıl kullanılan kalayın yüzde 38’i geri dönüştürülmüş malzemelerden sağlandı. Apple, altınla ilgili spesifik rakamlar paylaşmasa da, iPhone 13’ün ana mantık kartından iPhone 14 ve diğer ürünlerindeki daha fazla bileşene kadar geri dönüştürülmüş değerli metal kullanımını genişlettiğini açıkladı.
Atılan telefonlar, bilgisayarlar ve tabletler, dünya çapında büyüyen bir sorun olan elektronik atıkların birikmesine katkıda bulunmaktadır. Geri dönüşüm, bu atıklardaki bazı maddelerin azaltılmasına yardımcı olabilir. Ancak geri dönüşüm, bir cihazın üretimi ve sonunda atılmasıyla ilgili sorunların tamamına çözüm değildir. Örneğin, cihazların onarımını kolaylaştırarak daha uzun süre kullanılmasını sağlamak çok önemlidir.
E-atık üzerine çalışan profesör Josh Lepawsky, “Üretimde geri dönüştürülmüş malzemeleri kullanmak önemli… [ancak] geri dönüşümün atılabilirliği teşvik ettiği gerçeğini göz ardı ediyor” diyor. Lepawsky, “Geri dönüşüm şirketleri, sadece insanların evlerine veya ellerine eşyaları sağlamak yerine, eşyaların insanların evlerinden ve ellerinden hızlıca geçmesini sağlayarak işlerini devam ettirebilir” şeklinde ekliyor.
Apple’ın geri dönüşüme yönelik adımları, sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir başlangıçtır. Diğer teknoloji şirketlerinin de benzer atılımlar yapması ve tüm endüstrinin daha sürdürülebilir bir yaklaşım benimsemesi gerekmektedir. Cihazların daha uzun süre kullanılması ve onarılması kolaylaştırılarak atık miktarının azaltılması ve doğal kaynakların daha bilinçli kullanılması, hem çevre hem de insanlar için daha iyi bir geleceği mümkün kılacaktır. Apple’ın geri dönüşüm konusundaki kararlılığı ve hedefleri, sektörde sürdürülebilirlik ve etik sorumluluk konularında bir örnek teşkil ediyor.