Atila Sertel: "ÇAYKUR’un depoları dolu kasası boş!"
Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen çay üreticilerinden olan Çaykur, bankalara olan kredi borçları nedeniyle belini doğrultamıyor.
Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen çay üreticilerinden olan Çaykur, bankalara olan kredi borçları nedeniyle belini doğrultamıyor.
2021 yılında 16 milyar TL ile tarihinin en yüksek kredi kullanım miktarına ulaşan Çaykur, aynı yıl 588 milyon lira kredi faizi ödemek zorunda kaldı.
Öte yandan 2021 yıl sonu itibarıyla Çaykur’un depolarında maliyeti 4 milyar 280 milyon TL olan 137 bin tondan fazla seviyesinde çay stoku bulunduğu, bu stokları eritemediği için borç yükünün daha da arttığı vurgulandı.
Sayıştay’ın uyarılarına rağmen borçlarını çeviremediği için kredilere yüklenen Çaykur, 2021 yılında da zarar açıkladı.
2017 yılında 267 milyon, 2018 yılında 657 milyon, 2019 yılında 635 milyon, 2020 yılında 547 milyon TL zarar eden Çaykur, zarar geleneğini bozmadı ve 2021 yılında da 503 milyon TL zarar etti. Böylece Çaykur’un son 5 yıllık zararı 2 milyar 600 milyon lirayı aştı.
SAYIŞTAY ISRARLA UYARIYOR
Sayıştay’ın 2021 yılı raporunda Çaykur’un mali durumuyla ilgili “Bankalardan ticari kredi kullanımının devamlılık arz etmesi ve kullanılan kredi tutarında son yıllarda görülen artışlar Çaykur’un mevcut alım, üretim ve satış politikasının bir sonucudur.
Çaykur’un içinde bulunduğu finansman darboğazının aşılması bakımından yaş çay yaprağı alımı, üretim, stok ve satışlara ilişkin mevcut politikaların gözden geçirilerek gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir” uyarısında bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Atila Sertel, Çaykur’un 2021 yılı Sayıştay raporlarına ilişkin bilgileri paylaştı.
Kötü yönetimin sonucunun ve liyakatsizlik anlayışının neredeyse bütün kurumlara sirayet ettiğini vurgulayan Sertel, “Dünyada çayı en çok seven ve en çok tüketen ülkelerden biriyiz.
Ama gelin görün ki bu ülkenin göz bebeği kurumlarından biri olan, Karadeniz bölgesinde katma değer ve istihdam yaratan Çaykur, Varlık Fonu’ndaki diğer birçok KİT gibi zararını katlamaya devam ediyor. Çay alımlarını karşılamak için kredilere yükleniyor, yüklendikçe de daha derine batıyor” dedi.
FAİZ ÖDEMELERİ YÜZDE 82 ARTTI
2021 yılında 16 milyar TL ile kurum tarihinin en yüksek kredisinin kullanıldığını buna bağlı olarak da ana para hariç 588 milyon lira kredi faizi ödediğini açıklayan CHP İzmir Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Atila Sertel, şunları söyledi:
“Sayıştay raporuna göre; 2021 yılında, kuruluşa 1 milyar TL tutarında sermaye ödemesi yapılmasına rağmen, yıl içi kredi kullanım miktarı önceki yıla göre yüzde 49 oranında 5 milyar 200 milyon TL artarak 16 milyar liraya yükselmiş.
Yine Çaykur’un kredi anapara ve faiz borcu ödemesi için ne kadar borçlanma yapıldığını ifade eden borç çevirme oranı ise 2021 yılında yüzde 106 seviyesinde gerçekleşmiş. Yani Çaykur, 2021 yılında 100 birim anapara ve faiz borcu ödemek için 106 birim borçlanmıştır.
Her geçen yıl büyüyen ve çevrilemez noktaya gelen bir borç var. Baktığınız zaman çay üreticisi mutsuz, Çaykur yönetimi daha da mutsuz. Mutsuzluğun ve iş bilmezliğin ana kaynağı; tıkır tıkır işleyen ve kar eden kuruluşları liyakattan uzak siyasi atamalarla batma noktasına getiren AKP iktidarıdır.”
STOKLARIN MALİYETİ 4 MİLYAR 280 MİLYON TL
Sayıştay denetçilerinin Çaykur’un stok yüküne de özel dikkat çektiğini ifade eden Sertel, “Sayıştay denetçilerine göre; 2021 yıl sonu itibarıyla ÇAYKUR’un depolarında maliyeti 4 milyar 280 milyon TL olan 137,1 bin ton seviyesinde çay stoku bulunuyor.
Kurumun son beş yıla ait mamul stokları; 2017 yılında 75 bin ton, 2018 yılında 104 bin ton, 2019 yılında 123 bin ton, 2020 yılında 132 bin ton ve son olarak 2021 yılı faaliyet dönemi sonunda ise 137,1 bin ton olarak gerçekleşmiş.
Zaten ağır bir finansman yükü ile karşı karşıya olan ÇAYKUR’un satamadığı ve gereksiz yere depolarda tutmak zorunda kaldığı yaklaşık 60 bin ton stokun paraya çevrilememesi nedeniyle yaklaşık 1 milyar 800 milyon TL daha fazla kredi kullandığı ve bunun sonucunda da önemli miktarda ek faiz yükü ile karşılaştığı vurgulanıyor.
Özetle nereden bakarsanız tutarsızlık, nereden bakarsanız liyakatsizlik” diye konuştu.