Bafrada ne köprü yıkılıp gelin boğuldu ne de uğruna türkü yazıldı

SAMSUN’UN BAFRA İLÇESİNDE YAŞANDIĞI DÜŞÜNÜLEN VE TÜRKÜLERE KONU OLAN “KÖPRÜDEN GEÇEN GELİNİN KIZILIRMAK’A DÜŞÜP BOĞULMASI” HİKÂYESİ İLE NEŞET ERTAŞ’IN SESLENDİRDİĞİ “KÖPRÜDEN GEÇTİ GELİN” TÜRKÜSÜNÜN BAFRA İLE İLGİSİNİN OLMADIĞI ORTAYA ÇIKTI.

Bafrada ne köprü yıkılıp gelin boğuldu ne de uğruna türkü yazıldı

Samsun’un Bafra ilçesinde yaşandığı düşünülen ve türkülere konu olan “Köprüden geçen gelinin Kızılırmak’a düşüp boğulması” hikâyesi ile Neşet Ertaş’ın seslendirdiği “Köprüden Geçti Gelin” türküsünün Bafra ile ilgisinin olmadığı ortaya çıktı.


Bafra’da yaşandığı iddia edilen ve son günlerde çokça dillendirilip gündeme gelen, hatta akademisyenlerin çalışmalarına da konu olan Kızılırmak’ta boğulan gelin hikâyesinin ve “Köprüden geçti gelin” türküsünün Bafra ile ilgisinin olmadığı, Anadolu’nun başka yerlerinde tarihlendirildiği belgelendi.


Bafra’da popülerleşen hikâyeye göre; Kızılırmak’ın böldüğü Bafra’nın iki yakasını tahta bir köprü birbirine bağlamakta ve yağan yağmurlar sonrası taşma ve seller ile yıkılmakta. Bir tarihte gelin alayı köprüden geçerken, gelinin üzerinde olduğu at, yanında geçen kartaldan ürkerek şaha kalktı ve çıkan karmaşada köprü yıkıldı, gelin ile beraber onlarca atlı suda boğuldu. Bu olay yörede kısa sürede yayıldı ve ağıtlar yakıldı.


Böyle bir olayın Bafra’da yaşandığına dair yazılı bir kaynak olmadığını ifade eden Gazeteci Ali İhsan Başaloğlu, aksine türkülere ve ağıtlara konu olay ile ilgili Anadolu’nun birçok yöresinde yazılı kayıtlar olduğunu söyledi.


"Bafra’nın iki yakasını birbirine bağlayan tahta köprü üzerinde ne bir gelin boğuldu ne de Neşet Ertaş bu olay sonrası veya bu köprü için ’Köprüden geçti gelin’ türküsünü yazdı” diyen Ali İhsan Başaloğlu, “Köprümüz ile ilgili bu hikaye doğru değil. Bafra’da böyle bir olayın yaşandığına dair hiçbir belge bulunmamakta. Tarihi Bafra gazetelerinde hiç yer almadığı gibi, Çetinkaya Köprüsü’nün açıldığı günkü gazetelerde ve sonraki sayılarında da bu olaya değinilmemiş, köprünün sel ve taşmalardan dolayı sık sık yıkıldığı kazalara sebep olduğu, can ve mal kaybına sebep olduğu, sosyal ve ekonomik hayatı olumsuz etkilediği için yeni köprünün yapıldığından bahsedilmiştir” ifadelerini kullandı.


Yaşanan olayın Kızılırmak türküsünde “Ey martin getir şu gartalı vuralım / Dalgıç getir şu gelini bulalım / Biz gelinsiz nasıl köye varalım / N’ettin Kızılırmak Zilha Gelini” şeklinde geçtiğini aktaran Başaloğlu, “Türkü bazı kaynaklarda ’Allah Allah dedik Ata Bindirdik’ ismi ile yer almakta. Türkünün bir varyantı 1929 yılında İstanbul Belediye Konservatuvarı Derleme Heyeti tarafından derlenirken, bir varyantı da Amasya türküleri olarak Zilha Gelin Kızılırmak ismi ile 1978 tarihinde Ankara Devlet Konservatuvarı tarafından derlendi ve Amasya kültür eserleri arasında yer aldı” dedi.


"Kaynak taramalarında olayın Sivas yöresinde yaşandığı iddia edilmekte ancak, bu olay ile ilgili en eski yazılı kayıt Kırşehirli Aşık Said’e kadar gitmektedir" diyen Ali İhsan Başaloğlu, “1835 yılında Kırşehir’in Toklumen köyünde doğan Aşık Said, 1910 yılında vefat etti. Aşık Said’in şiirlerini toplayan Muzaffer Ergün’ün kitabı 1939 yılında ’Toklumenli Aşık Said’ olarak yayımlandı. Ergün’ün kitabı da Cahit Obruk tarafından tekrar derlendi ve yeni bilgiler ile 1983 yılında ’Kırşehirli Aşık Said’ ismi ile yayımlandı. Şu anda elimizde bulunan bu kitabın 159’uncu sayfasında ’Suda Boğulan Gelin’ isimli şiirin açıklama kısmında, ’Koçhisar’ın Kaçarlı köyünden Köprü köyüne gelin almak üzere gelen bir kafile dönerken köprü üzerinde kayık devriliyor ve gelin boğuluyor. Bu türkü orada hazır bulunanlara söylenmiştir’ ifadeleri yer almakta. Altı kıtadan oluşan türkünün 3. kıtası, ’Tüfek getirin kartalı vuralım / Dalgıç getirin gelini bulalım / Biz gelinsiz köye nasıl varalım / Nettin Kızılırmak allı gelini’ şeklindedir. Türkünün son kıtasının ilk iki mısrasındaki ’Der Said’im ben orda ben olmasaydım / ölü yüzlü gelin hiç görmeseydim’ sözleri Kırşehirli Aşık Said’in yaşanan olayı gördüğünü ortaya koymakta. Bu bilgiler ışığında Bafra’da böyle bir olayın yaşanmadığı açıkça ortadadır” şeklinde konuştu.


Başaloğlu, köprü ile ilgili diğer bir yanlış bilginin de, “Köprüden geçti gelin” türküsünün Bafra ile ilgili olduğu ve Neşet Ertaş’ın türküyü Bafra’daki köprü için yazdığı veya söylediği iddiasıdır. Neşet Ertaş’ın meşhur ettiği ’Köprüden geçti gelin’ türküsünün de Bafra ile bir ilgisi yok. Türkünün sözleri Neşet Ertaş’a ait değil. Türkünün sözlerinin Ürgüplü Refik Başaran’a ait olduğu ve Neşet Ertaş’ın Refik Başaran’dan aldığı bilinmekte. Neşet Ertaş türküyü Bafra için yazmadığı gibi Bafra için de söylemedi. Türkü, şu anda elimizde bulunan ’Folklor ve Etnografya Aşk Türkülerimiz’ isimli kitabın 657’nci sayfasında Kırşehir türküsü olarak yer almakta. Başka kaynaklarda ise türkünün Harput türküsü olduğu, 1937 yılında yayınlanmış olan ’Elazığ Halk Oyunları ve Türküleri’ kitabında Elazığ’dan TRT’ye ’Mendilim işle yolla’ ismiyle derlendiği görülmekte” diye konuştu.


Başaloğlu son olarak şunları söyledi:


“Gerçek olmayan hikayeler üzerinden tarih yazılmasını, kültür inşa edilmesini doğru bulmuyorum. Bu hem tarihe hem de bu olayların yaşandığı, türkülerin, ağıtların yazıldığı kültürlere saygısızlık. Gazeteciler, köşe yazarları bugünün tarihini yazarak geleceğe ışık tutmakta. Dün yazılan yanlış bilgiler, Bafra’da hiç yaşanmamış olaylar sempozyum gibi bilimsel çalışmalara özensizce konu edindi ve kaynak oldu. Gerçek olmayan veya başkalarına ait olan hikayeler ile tarih yazamayız. Bir hikayemiz olmasını istiyorsak, doğru, dürüst ve samimi olmalı, tarihi bugünden doğru yazmalıyız."