Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Erkılınç, Adana’da gazete temsilcileriyle buluştu

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılınç, Adana'da gazete temsilcileriyle bir araya geldi.

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Erkılınç, Adana’da gazete temsilcileriyle buluştu

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılınç, Adana'da gazete temsilcileriyle bir araya geldi.

Erkılınç, kentteki bir otelde düzenlenen Gazete Sahipleri ve Temsilcileri Bölge Toplantısı'nda, kurumlarının belki de tarihinde ilk kez bu kadar bölgesel katılımı yüksek toplantılar yaptığını söyledi.

Son dönemde kurumlarının hiç olmadığı kadar gündeme geldiğini, olmadığı bir şekilde konumlandırılıp bir takım manipülasyonlara muhatap olduğunu belirten Erkılınç, bu konuda yaptıkları denetimlerin de etkili olduğunu ifade etti.

Erkılınç, "Bu denetimlerde aslında bazı arkadaşlarımıza 61 yıldır var olan hükümleri ilk defa uygulamaya başladık. Çok ses getirdi. Halbuki biz ses getirmesini beklemiyorduk. Aksine takdir beklerken 'Bize de mi?' ifadesiyle karşılaştık." diye konuştu.

"Matbaa lobisi"

Bu süreçte bazı imzasız, kimliksiz, arkasına imza atmaktan korkan, imzası belli olmayan da bir takım bildirilerin ortalıkta dolaşmaya başladığını anlatan Erkılınç, "Gazeteme dokunma" gibi aynı grafik çalışması yapılmış olan söylemlere maruz kaldıklarını anlattı.

Daha sonra da bu kez 2 sayfalık bildiri ortaya çıktığını ifade eden Erkılınç, şunları dile getirdi:

"Arkasını şöyle birazcık eşeleyip kurcaladığımızda bu sefer de matbaa lobisi ortaya çıkıyor. Matbaalarında 35 gazete basılıyor. Zaten yeterince basıyor mu, basmıyor mu belli değil. Kalitesiz malzeme, mürekkep, kağıt kullanıyor. Bu sefer de onların bildirilerine muhatap olduk. Kimlerden çıktığını da biliyoruz ama iş başka.

Birincisinde küçük iktidar alanlarını korumak adına sizler ve bizler mağdur edildik. İkincisinde de matbaacı arkadaşlarımız vardır içinizde, tenzih ederim.

Herkesi suçlamıyorum ama böyle 78 gazeteyi basan, 6 gazeteyi basan, aslında işi tıkırında giden arkadaşlar bu işi kaybetmek istemiyorlar. Tarih içerisinde ilk önce hattatların matbaaya karşı çıkışları gibi tarih tekerrür ediyor. Bugün de matbaalar interneti boykot ediyor. "

Yazılı basın imtiyazlı olacak

Erkılınç, mevzuat çalışmalarını yaparken internet haber sitelerinin belli kriterlerini belirlediklerini, personel çalıştırma, vergi ve SGK kaydı, adres ve ticaret sicil kaydı gibi şartların yanı sıra haber, içerik üretmesi ve yazar barındırması gerektiğini dile getirdi.

Yazılı basının internet medyasına göre imtiyazı olacağını ifade eden Erkılınç, "Çünkü sizler bu işi sürdüregelen bir basın organısınız. Yıllardır bu işi yapıyorsunuz. Bekleme sürelerinizi tamamlamışsınız.

Kuralları yerine uyguluyorsunuz. Dolayısıyla yeni gelen bir internet haber sitesiyle eş değer tutulmanız sizlere büyük bir haksızlık olur. Bunu çok açık bir şekilde ifade ediyorum. Yani bizim hazırlayacağımız mevzuat bu şekilde olacak." diye konuştu.

Erkılınç, yeni yasa teklifinin mutlaka geçmesi gerektiğini söyleyerek "Basına bir itibar gelmesi lazım. Bir kalite gelmesi lazım. Önüne gelen istediği kişiye ki hepiniz bir şekilde mağdur olmuşsunuzdur atıyor çamuru, atıyor iftirayı, ortada kimse yok. Özellikle sosyal medya bu konuda çok hunharca hareket ediyor." dedi.

Çalışanların haklarını koruduklarını ifade eden Erkılınç, şunları dile getirdi:

"Onların haklarını koruduğumuzda birden manşetlere çıkıyor. 'Basın özgürdür. Basın susturulamaz.' Kardeşim yanındaki adamın parasını vermiyorsun. Bize her gün yüzlerce sözlü şikayet geliyor.

Adam korkusundan yazılı şikayette bile bulunamıyor. 'Bize asgari ücret veriyorlar ama kartlar onlarda. 5 bin 500 lirayı yatırıyorlar, arkasından bankadan çekiyorlar, şifreyi vermişiz. Bize 4 bin lira veriyorlar,

1500 lirasını ceplerine koyuyorlar.' Bunlar bildiğimiz hadiseler. Şişirme aboneler, içerik üretimsizliği, başkalarından içerik alınması."

Erkılınç, kurumlarının ceza verme yetkisi olmadığını, genel bütçeden para almadığını, kanunun amacı doğrultusunda kamu ile gazeteciler arasında ilanlarda aracılık yaptıklarının altını çizdi.

Basının özgür olduğunu ama kamunun para verirken, kendilerine "aracılık yap" derken belli dokunulmazları olduğunu vurgulayan Erkılınç, şunları dile getirdi:

"Kamu diyor ki 'Ben bu parayı veriyorsam, ben bu basına destek oluyorsam bana küfredilmemeli. Bölücü politikalara adet olunmamalı. Devletin bütünlüğüne, birliğine halel getirilmemeli.

Terör örgütlerinin propagandası yapılmamalı.' Bu da çok doğal bir hak. Batı, bu konuda bizde bile bu fonlamayı yaparken, devletin bunu istemesi çok lüks bir şey değil.

İçeriği kısıtlayıcı, özgürlük kısıtlayıcı bir durum söz konusu değil. Yani çok daha rahat yazmak istiyorsan çıkarsınız Basın İlan Kurumu'nun çemberinin dışına istediğinizi yazarsınız. Yine yazamazsınız.

Bu sefer de savcılık devreye girer. Yani öyle başıboş değil. Bir devlet aygıtı var. Batıda inanın bunlar çok daha ağır şartlarda ama Almanya'sı, Fransa'sı, İngiltere'si daha rafine bir şekilde, daha özgün bir şekilde yapıyor."

Erkılınç, sadece kurumdan aldığı ilan parasıyla gazetelerin ayakta kalamayabileceğine dikkati çekti.

Devletin, gazetenin tüm masrafını karşılama gibi bur durumunun söz konusu olamayacağını ifade eden Erkılınç, şunları kaydetti:

"Her masraf benden diye bir kural yok. Yani gerçekçi olalım. Devlet diyor ki 'Siz gazete çıkarıyorsunuz. Ben de size bir omuz vereyim. Beraber yardımcı olalım. İlanları sizin üzerinizden geçirelim.' Yoksa edevlet'in 40 milyon üyesi var Türkiye'de.

Edevlet üzerinden bir sayfa koyup 'bugünkü ilanlar' diye hepsini koyabilir veya bizdeki 'ilan.gov.tr' adresini alıp bütün ilanları oradan verebilir."

Toplantıya, Adana, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kayseri, Kilis, Mersin, Nevşehir, Niğde ve Osmaniye'den gazete sahipleri ve temsilcileri katıldı.