Bu harika orkestra ile Vivaldi’nin ‘Dört Mevsim’ini Ankara’da hissedeceğiz
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle CSO Ada Ankara’da...
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle CSO Ada Ankara’da konser gerçekleştirecek. Konserde, 6. sınıf öğrencisi Atahan Dinç, şef ve solist olarak yer alacak. Geleceğin keman virtüözleri arasında gösterilen Dinç, konserde İtalyan besteci Antonio Vivaldi‘nin en ünlü ve en sık seslendirilen eseri “Mevsimler”i şef ve solist olarak yorumlayacak.
Ağabeyinin aldığı keman derslerine katılan ve keman sanatçısı Can Özhan tarafından keşfedilerek keman ile olan yolculuğuna başlayan Dinç, konserin yapılacağı salonda son provasını gerçekleştirdi.
Dinç, günde en az 5 saat keman çaldığını belirterek, “Keman eğitimime ilk başladığımda oldukça hızlı bir ilerleme kat ettim ve bu durum bana büyük bir avantaj sağladı. O zamanlar bu işin ciddiyetini tam anlayamadığım için çok fazla çalışmıyordum; ama artık böyle sahnelerde performans sergilediğim için fazlasıyla çalışıyorum” dedi.
”Orkestranın enerjisi tahmin ettiğimden çok daha yüksek”
Dinç, CSO’yu yöneteceği için oldukça heyecanlı olduğunu belirterek, “İlk başlarda oldukça gergindim; ancak orkestradaki herkesin benim hakkımda çok pozitif düşünceleri vardı. Tüm orkestra bana çok sıcakkanlı davrandı ve bu durum beni çok sevindirdi. Orkestranın enerjisi tahmin ettiğimden çok daha yüksek. Bu harika orkestra ile Vivaldi’nin ‘Dört Mevsim’ini Ankara’da hissedeceğiz” diye konuştu.
”Sorgulamayı yanlış öğrenirsek bütün bildiklerimiz yanlış olur”
İlerleyen yıllarda Türkiye’yi dünyada temsil etmek istediğini belirten Dinç, sahnedeki duruşu, tekniği, müzikal düşünceleri ile örnek aldığı ve en çok dinlediği keman virtüözünün Grammy ödüllü Maxim Vengerov olduğunu söyledi.
Yaşıtı olan müzisyen arkadaşları ile birbirlerine tavsiyeler vererek müzikal performanslarını daha iyi hale getirmeye çalıştıklarını belirten Dinç, şöyle dedi:
“Bir işe başlamadan önce bildiğimiz hiçbir şey yoktur. Her şey sıfırdır. Bize birisi iyi bir şekil verirse o zaman güzel bir şeye dönüşürüz. Ama henüz sorgulayamıyorsak, en temel olan şeyi yani sorgulamayı yanlış öğrenirsek bütün bildiklerimiz yanlış olur ve bu yanlış bir virüs gibi yayılır. Konserimize gelecek dinleyicilerimize müziği düşünerek ve hissederek dinlemelerini tavsiye ediyorum.” (DHA)