Cenazelerin bir numaralı ikramı ‘un helvası geçim kapısı oldu
YOZGAT’TA HALK ARASINDA ÖLÜ HELVASI OLARAK BİLİNEN VE CENAZELERİN ARDINDAN DAĞITILAN UN HELVASI, KADIN GİRİŞİMCİ ZUHAL KOÇER’İN GİRİŞİMLERİYLE ÜRETİLİP ÜLKENİN BİRÇOK NOKTASINA GÖNDERİLİYOR.
Yozgat’ta unutulmaya yüz tutan, halk arasında ölü helvası olarak bilinen ve cenazelerin ardından dağıtılan un helvası, kadın girişimci Zuhal Koçer’in girişimleriyle üretilip ülkenin birçok noktasına gönderiliyor.
Türk mutfak tarihinde Selçuklu döneminden beri bilinen ve Osmanlı döneminde sayısız çeşitlere kavuşan helva kültürü Yozgat’ta da yaşatılmaya çalışılıyor. Japonya Hükümeti tarafından finanse edilen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı iş birliğinde yürütülen “İşten Sosyal Uyuma” projesi doğrultusunda kadın girişimcilere yönelik desteklerden yararlanan Zuhal Koçer, evinin çatı katına kurduğu atölye ile un helvası üretimine başladı. İstihdam ettiği iki çalışanı ile un helvası üretimini 5 yıldır sürdüren Koçer’in ülkenin birçok şehrinde satışını yaptığı helvalar geçim kapısı haline geldi. Yozgat’ta cenazelerin bir numaralı ikramı olan un helvasını üreten Koçer, hem ülke ekonomisine katkı sağlıyor hem de aile ekonomisine destek oluyor. Koçer’in en büyük istediği de un helvasına yönelik iş yeri açıp kadın istihdamına yönelmek.
“Yurt içinden ve yurt dışından sipariş alıyorum”
Un helvasının Yozgat’ta unutulmaya yüz tutmuş bir kültür olduğunu söyleyen girişimci Zuhal Koçer, “Biz sönmüş bir ateşe kıvılcım verdik yeniden canlandırdık. Önceleri butik bir mutfakta küçük boyutlarda yaparken Yozgat’ın içine şimdilerde de il dışına hatta yurt dışına satış gerçekleştiriyorum. Geçenlerde düzenlenen Yozgat tanıtım fuarında Katar’dan dahi sipariş aldık. Ben bu kültürü bozkırdan dünyaya açılan bir kapı olarak görüyorum. Yani memleketime bir vefa borcum olsun, bunu yapayım dedim. 4 tane çocuğumu büyüttüm. Kendime bir meşgale edinmek istedim bu işi ilk olarak hobi gibi yapıyordum. Olayın bu derece büyüyeceğini tahmin edemedim. Şu an yanımda çalışan 2 tane bayan var, ihtiyaç duyduğumda geliyorlar, yardım ediyorlar. Onlara da bir vesile oldu” dedi.
“Aileme destek oluyorum”
Eskiden helvanın doğum da ve cenazelerde dağıtıldığını da söyleyen Koçer, “Yozgat’ta böyle bir şeyin eksikliğini gördüm. Ben un helvasını yapmaya başladıktan sonra talepler arttı, siparişler çoğaldı. Yozgat’ta bir boşluk varmış, 4-5 yıldır ben un helvasının satışını yapıyorum. Hem kendime aile bütçeme de destek oluyorum, hem de çocuklarıma destek oluyorum. Memlekete hizmet etmenin verdiği bir mutluluk var. Ekonomiye katkı sağlamaya, üretmeye çalışıyorum. Bu asırlık bir lezzet. Önceleri babaannem bebek doğumları olduğu zaman gider helva yapardı. Sonrasında da işte cenazelerimiz olduğu zaman cenazelerde dağıtılırdı. Misafirlerimiz, arkadaşlarımız geldiği zaman yapılırdı. Un helvasının seveni çokmuş Yozgat’ta. Meşakkatli bir uğraştan geçiyor ama emeğe değiyor, yiyenler çok beğeniyor” şeklinde konuştu.
“Aşk ile muhabbetle yapıyorum”
En büyük istediği iş yeri açıp kadın istihdamına yönelik çalışmalar yapmak olduğunu da belirten Koçer, “Bu işi dükkan açmaya kadar götürmek istiyorum. “Bayanlarla daha çok istihdam sağlamak istiyorum. Bayan olsun, sayıları 20 olsun hepsi çalışsın. Biz de bunun üretimini yapalım, Yozgat’ımızın zaten kaç tane kendine özgü ürünü var. Parmak çöreği, kavurgası, var bir de bizim kendi helvamız olsun buna da sahip çıkalım. Ben bunu sahiplendim, önceler hobi olarak yapıyordum, şimdi bunu yaparken zevk alıyorum. Ben bunu yaparken böyle bana terapi gibi oluyor. Aşk ile muhabbet ile yapıyorum” ifadelerine değindi.