Çini Sanatçısı Üstünkaya, çalışmalarını DPÜde sürdürecek
ÇİNİ SANATÇISI ÜSTÜNKAYA, ÇALIŞMALARINI DPÜ’DE SÜRDÜRECEK
Kütahya Çini Sanatının önemli temsilcilerinden, UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü sahibi Çini Sanatçısı Hamza Üstünkaya, tasarımlarını Dumlupınar Üniversitesi bünyesinde kurulan Hamza Üstünkaya Çini Tasarım ve Uygulama Atölyesi’nde sürdürecek.
Kütahya çini sanatının önemli temsilcilerinden olan ve 2017 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü’ne layık bulunan Çini Sanatçısı Hamza Üstünkaya’ya, Rektör Prof. Dr. Kazım Uysal tarafından çalışmalarını üniversitede sürdürmesi için davette bulundu. Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Levent Mercin’in de Üstünkaya’nın çalışmaları için bir atölye oluşturulması teklifi, Öğr. Gör. Gökhan Akca’nın çalışmasıyla hayata geçirildi ve Şehit Astsubay Ömer Halisdemir Kütüphanesinin 4. katında ön hazırlıkları tamamlanan Hamza Üstünkaya Çini Tasarım ve Uygulama Atölyesi faaliyete geçirildi. Hamza Üstünkaya ile Üniversite arasında Rektörlük makamında imzalanan sözleşme ile Üstünkaya’nın gelecekteki tasarımlarını Üniversite bünyesinde kendi adı ile kurulan atölyede sürdürmesi kesinlik kazandı.
“Üstünkaya’nın kişisel koleksiyonu da DPÜ’de sergilenecek”
Yarım asırdan fazla zamandan bu yana, ata mesleği çini sanatının en güzide örneklerini üretmeyi sürdüren sanatçı, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı uhdesinde hizmet verecek olan atölyede hem yeni tasarımlarını çiniye aktaracak, hem de binlerce desenden oluşan tasarım arşivi ile üniversite öğrencileri ve personeliyle buluşacak. Hamza Üstünkaya aynı zamanda kişisel sanat koleksiyonundaki eserlerinin en seçkin örnekleri ile Kütahya’da çinicilik alanında onlarca usta ve sanatkar yetiştirmiş olan babası merhum Mehmet Üstünkaya’nın eserlerini de sergilemek üzere üniversiteye getirerek sanatseverler ile paylaşacak.
“Ben kendimi çini sanatının hizmetkarı olarak nitelendiriyorum”
İmzaların atılmasının ardından duygularını ifade eden Hamza Üstünkaya, “Ben kendimi çini sanatının hizmetkarı olarak nitelendiriyorum. İlerleyen yaşıma rağmen her gün ve her anımda yılmadan usanmadan çizmeye, boyamaya, tasarlamaya devam ediyorum. Bugüne değin, onlarca, yüzlerce kişiye bildiklerimizi anlatma fırsatı bulduk. Halen farklı mesleklerden, farklı şehirlerden öğrencilerim bir şeyler öğrenmek için evime, atölyeme gelirler. İnşallah bugünden itibaren üniversite çatısı altında, çini sanatına ilgi duyan yetenekli ve her şeyden önemlisi sabır sahibi öğrencilere bu sanatı öğretmek bizlerin üzerinde bir görevdir. Nazik davetleriniz ve gayretleriniz sebebiyle başta Rektörüm Prof. Dr. Kazım Uysal hocama, Dekanım Prof. Dr. Levent Mercin hocama ve her işime yardımcı olan evladım saydığım Öğr. Gör. Gökhan Akca’ya çok teşekkür ederim” dedi.