Çocukları sanal yaşam tehditlerinden nasıl korumalıyız?
Kurulduğu 2006 yılından günümüze dek sosyal ve akademik hayattaki dengenin sağlandığı bir eğitim sistemini hedeflemiş olan Modafen Okulları Kurucusu ve Eğitmeni Fatih Kanberoğlu, çocuklar arasında yaygın olarak kullanılan anlık mesajlaşma ve sosyal ağ uygulamaları hakkında velileri bilgilendirip tavsiyelerde bulundu.
Kurulduğu 2006 yılından günümüze dek sosyal ve akademik hayattaki dengenin sağlandığı bir eğitim sistemini hedeflemiş olan Modafen Okulları Kurucusu ve Eğitmeni Fatih Kanberoğlu, çocuklar arasında yaygın olarak kullanılan anlık mesajlaşma ve sosyal ağ uygulamaları hakkında velileri bilgilendirip tavsiyelerde bulundu.
Anaokulundan başlayarak üniversiteye kadar öğrenci yetiştiren sorumluluk sahibi, girişimci, mutlu ve özgür bireyler olunmasını amaçlayan Modafen Okulları Kurucusu ve Eğitmeni Fatih Kanberoğlu, özellikle pandemi süreci ile birlikte çocukların cep telefonu, tablet ve bilgisayar aracılığıyla internet kullanım alışkanlıklarının artması sonucunda zararlı uygulama ve içeriklere ulaşım açısından velileri bilinçlendiriyor.
“Gelişim çağındaki çocuklar sanal ortam uyarıcılarından çok ciddi zarar görüyor”
Gelişim ve buluğ çağındaki çocukların internet kullanımı ve özellikle çocuklar arasında son dönemde yaygınlaşan, anlık mesajlaşma ile sosyal ağ platformları hakkında uyarılarda bulunan Kanberoğlu konuya ilişkin şunları söyledi: “Günümüzde çocuklar teknolojinin bu denli gelişmesi ile birlikte artık aynı anda çift hayat yaşıyorlar.
Bunlardan biri, bizlerin tıpkı 1970’lerde, 1980’lerde yaşadığı türden, aileleriyle geçirdikleri seyahatlerin, yemeklerin olduğu yani ortak paylaşımların gerçekleştiği gerçek hayatları.
Bir de bilgisayarın, telefonların içindeyken yaşadıkları sanal bir hayatları var. Sanal hayatta da bir yaşamları var aslında. Özellikle çocuğun kendini daha zor kontrol edebildiği, buluğ çağı dediğimiz dönem olan gelişim çağındaki çocuklarda, sanal hayattaki yaşam çok daha farklı seyretmeye başladı.
Eğitimciler olarak, çocuğun bu dönemde, sanal ortamdaki uyarıcılardan veya tanışmaması gereken kişilerden, izlememesi gereken içeriklerden çok ciddi psikolojik zarar gördüğüne şahit oluyoruz.
Özellikle oyun veya sohbet anında kullanılan yeni tür sanal iletişim araçlarında olduğu gibi…
“Çocuklar uygunsuz içeriklere maruz kalabiliyor!”
Sadece bir e.posta hesabı ve şifre ile sanal hesap açmanın çok kolay olduğu mesajlaşma ve sosyal ağ platformları konusunda velileri bilgilendiren Kanberoğlu, “Bu uygulamaların bazılarında yeterli filtre ve yapay zekâ olmadığı için çocuklar uygunsuz görüntüleri ve videoları seri şekilde birbiriyle paylaşıp pek çok kötü olayla karşı karşıya kalabiliyorlar.
Bu durum çocukların hem hayata hem de doğaya bakış açılarını oldukça değişik şekilde etkiliyor. Bu platformlarda yetişkin olduğu halde kendini çocuk gibi tanıtan, psikolojisi bozuk, kötü niyetli kişiler de yer alıyor.
Bu kişiler çocukları ne yazık ki yanlış noktalara taşıyorlar. Biz Modafen Okulları olarak bu konuda özellikle velilerimizle birlikte bu kişilere karşı mücadele içindeyiz.
Velilerimize sanal yaşamın çocuklarımız üzerindeki olumsuz etkileri ve çocukları yanlış yönlendirebilecek uygulamalar hakkında eğitimler veriyor, kendilerine sık sık eğitici yazılar gönderiyoruz.” şeklinde konuştu.
Anne-babalara tavsiyeler
Sanal ortam tehditlerinin anne-babaların önceliği olması gerektiğine vurgu yapan Fatih Kanberoğlu, “Sanal yaşam, gelişim-buluğ çağındaki çocukların kişisel ve kişilik gelişimleri açısından en önemli konulardan biri haline geldi.
Pandemi boyunca ve sonrasında, çocuklar sanal hayatı daha yoğun yaşamaya başladılar. Bu konu anne-babaların önceliği olmalı.
Velilere en büyük tavsiyem, çocukları bir odada tablet, cep telefonu veya bilgisayar başındayken, kendileri evin başka bir bölümünde olup onları kendi haline bırakmamaları yönünde olacaktır.
Aileler, çocukların sanal ortamdaki yaşantılarının önemini unutmamalı ve olabildiğince o yaşantının içinde olmalılar. Çünkü çocuklar hem yaş hem bilinç düzeyi hem de hormonal olarak kendilerini yeterince savunacak durumda değiller.
Ailelerin çocuklarına sanal ortam tehlikelerini öğretmeleri, normal gitmeyen bir sohbet veya durumla karşılaştıklarında ilk olarak kendilerine haber vermeleri gerektiğini sağlamaları çok önemli.
Ebeveynler, çocuklarının sanal ortamda yaşadıkları ilişkilerin, arkadaşlıkların ve yaşantının en az gerçek hayattaki kadar önemli olduğunu unutmamalı ve bu konuyu asla ihmal etmemeliler.
En önemlisi; aileler, çocuklarının sanal ortamdaki arkadaşlarının veya diyalogda oldukları kişilerin gerçekten tanıdıkları, bildikleri kişiler olup olmadığını kontrol etmeliler.
Ebeveynlerin, sanal ortamda pek çok kötü niyetli kişinin var olduğu gerçeği gibi sanal ortamın genel tehlikeleri hakkında çocuklarını bilinçlendirmeleri büyük önem taşıyor.” dedi.