Çökme riski taşıyan tarihi köprüde restorasyon çalışması başlatıldı

ÇÖKME RİSKİ TAŞIYAN TARİHİ KÖPRÜDE RESTORASYON ÇALIŞMASI BAŞLATILDI

Çökme riski taşıyan tarihi köprüde restorasyon çalışması başlatıldı

26 Eylül 2019 tarihinde meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki Silivri depreminde hasar gören ve Mimar Sinan’ın “şaheserim” dediği tarihi köprünün restorasyonuna başlandı.


Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ün “Mimar Sinan’ın şaheseri tarihi köprü çöküyor” uyarısı sonunda yetkilileri harekete geçirdi. Çökme riski bulunduğu belirtilen tarihi köprü için, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından restorasyon çalışmaları başlatıldı. Büyükçekmece’nin simgesi olarak kabul edilen Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü, Mimar Sinan’ın “şaheserim” dediği ve üzerine imzasını attığı tek eser olup, 1. grup korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli. Köprüye demir paravanlar yerleştirilirken Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, "Köprünün Restorasyon Uygulama Projeleri; Karayolları Genel Müdürlüğü Tarihi Köprüler Şubesi Müdürlüğü kontrollük ve danışmanlığında hazırlatılarak, İstanbul 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 25.06.2020 tarih ve 5147 sayılı kararı ile onaylanmıştır" denildi.


Açıklamada, "Köprünün restorasyon uygulama ihalesi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Karayolları Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilmiş olup, yer teslimi yapılmıştır" ifadesi de yer aldı.



“Köprü çökmek üzere”


26 Eylül 2019 tarihinde meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki Silivri depreminde hasar alan köprü son 3 yıldır çökme riski ile karşı karşıyaydı. Köprünün acil olarak restore edilmesi gerektiği konusunda sık sık çağrıda bulunan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Mayıs ayı belediye meclis oturumunda da konuyu gündeme getirerek şunları söyledi: “Mimar Sinan Köprüsü 4 bölümden meydana gelir. 28 kemeri vardır. Buradaki ana kemer, son bölümün ana kemeri 5.9’luk İstanbul depreminde birbirinden ayrıldı ve köprü çökmek üzere. Gelecek sene kışı çıkartamaz. Bunun ile ilgili resmi yazılarımızı yazmakla beraber Anıtlar Kurulu ve Karayolları ile Ankara ile birçok görüşme yaptık. Bize verilen bilgi “Biz köprüyü kurtaracağız, merak etmeyin. İhale ediyoruz.’’ Depremden sonra ne kadar geçtiyse aradan o kadar geçti aradan. Herhangi bir hareket yok. Köprünün bu noktasının bir gün sabah çöktüğünü görürsek sadece ağlarız, üzülürüz. Biz dokunamıyoruz. Karayolları ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün malı ve onların yetkisinde. Bu gündeme gelsin diye aktardım. Burada basından arkadaşlarımız var. Bunu hem sosyal medyada hem köşelerinde taşıyarak yazarlarsa yine gündemde bir kamuoyu oluştururuz. Birçok televizyonda yine buna değindik. Bu miras 500 yıllık bir tarihi bir miras. Biz bunları bekleyeceğiz. Gelecek nesillere aktaracağız ama köprü elden gidiyor. Köprü çöküyor. Çöktüğü zamanda bir daha eskisini yapamayız. Haberiniz olsun. Son kısım çöküyor. Duyulsun diye söyledim. Muhteşem eserim dediği ve sadece bu eserin üzerinde imzası bulunan Koca Mimar Sinan’ın bize emanetidir bu. Bütün eserler bize emanettir. Bunları korumak da bizim milli görevimizdir.”