Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Bilim, Teknoloji ve Araştırma Binası’nın açılışında konuştu: (1)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yol haritalarında yer alan 9 stratejik maksadı, 5 stratejik maksadı, 31 siyaset ve hareketi, 5 kritik projeyi titizlikle takip ettiklerini belirterek, “Hizmete açtığımız bu teknoloji üssü üzere yatırımlar, yol haritamızın hayata geçmesinde bize kıymetli takviye sağlıyor. Bu uğraşlarımızın karşılığını aldıkça ülkemizin adım adım maksatlarına nasıl ulaştığına daima birlikte şahit olacağız.” dedi.

Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Yerleşkesi’nde düzenlenen Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Bilim, Teknoloji ve Araştırma Binası’nın açılış programına katıldı.

“Derin teknoloji üssü” ismi verilen binanın ülkenin araştırma, geliştirme, yenilik ekosistemine çok kıymetli katkılar sağlayacağına inandığını lisana getiren Erdoğan, bu teknoloji üssünü ulusal teknoloji atağı vizyonunun bir kesimi olarak gördüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin her alanda olduğu üzere özgün araştırma faaliyetleri konusunda da gerçek kapasitesini kullanmaya adım adım yaklaştığını vurgulayarak, açılışı yapılacak, tamamı araştırma ve geliştirme faaliyetlerine yönelik çalışan kuluçka merkezlerine ayrılan merkezin üretilen bilgiyi teknolojiye dönüştürerek ülkeye güç katacağını kaydetti.

Derin teknoloji üssünde yer alan altyapıların bir kısmının Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının dayanağıyla kurulduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Mesela bunlardan biri biyoyakıttan besin desteğine, hayan yeminden gübreye kadar pek çok alanda uygulama imkanı olan, ülkemizin fosil yakıtlara bağımlılığını azaltacak çalışmalardır. Ülkemizin iklim değişikliği ve etrafın korunmasıyla sıfır atık maksadına de takviye verecek doğal kaynakların aktif kullanımına yönelik çalışmalar bu ünitede yürütülecektir. Desteklenen bir öbür çalışma da sıhhat kesimine yönelik ilaç, aşı, tıbbi aygıt üretimi yapan KOBİ’lere yönelik araştırma geliştirme dayanak laboratuvarları projesidir. Bu çalışmaların gerçekleştirileceği ömür bilimleri merkezimiz, sahip olduğumuz altyapı ve nitelikli insan kaynağıyla ülkemizin yüz akı teknoloji markalarından biri olacaktır. Hem ülkemizde hem dünyada sıhhat bölümünün süratle gelişmeye devam etmesi, bu cins çalışmaları daha da kıymetli hale getirmektedir.”

“Derin teknoloji üssü çok farklı çalışmaya konut sahipliği yapacak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın devrinde sıhhat kesiminin en az savunma endüstrisi kadar kritik ehemmiyete sahip olduğunun daima birlikte görüldüğüne dikkati çekerek, sıhhat bölümünün muhtaçlıklarını yerli ve ulusal imkanlarla karşılayarak hem cari açığı azaltmak hem de bu cins eserlerin ihracatını geliştirmek istediklerini söyledi.

Bu merkezden hizmet alacak KOBİ’lerin, akademisyenlerin ve araştırmacıların dayanağıyla kısa müddette büyük ölçekli firmalarla rekabet edebilecek düzeye çıkacağına inandığını vurgulayan Erdoğan, derin teknoloji üssünün ayrıyeten kömürden doğal gaz üretimi, sarsıntı acil müdahale sistemi ve sarsıntı güvenliği, genetik araştırmalar, nano gereç, robotik araştırmalar üzere pek çok farklı çalışmaya da mesken sahipliği yapacağını kaydetti.

“20 yıldır sıhhat altyapısına yapılan yatırımlar sayesinde bu büyük krizi en az kayıpla atlatmayı başardık”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs salgını ve akabinde başlayan Rusya-Ukrayna savaşının tüm insanlığa çok kıymetli bildiriler verdiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Güçlü bir sıhhat altyapısına sahip olmayan ülkeler ne kadar güçlü, ne kadar müreffeh olurlarsa olsunlar önemli tehditler karşısında çaresiz kalmışlardır. Bilgi ve teknoloji, üretimle, insan kaynağıyla ve altyapıyla desteklemeden salgın üzere yaygın sıhhat krizleriyle baş etmenin mümkün olmadığını daima bir arada gördük, yaşadık. Türkiye, son 20 yıldır her alan üzere sıhhat altyapısına yaptığı yatırımlar sayesinde bu büyük krizi en az kayıpla atlatmayı başarmıştır. Kent hastanelerimize dudak bükenlerin, yapılan yatırımları israf yaftasıyla yerden yere vuranların salgın başladığında her ne kadar açıkça tabir etmeseler de sahip olduğumuz bu imkanlara şükrettiklerine inanıyorum.”

(Sürecek)