Dilsiz Yalnızlık
Ah benim dilsiz yalnızlığım!
Yine nefes alamıyorum bu sefer beni kapı,pencere eşikleri de kurtarmıyor nefes alamıyorum diyorum ama aslında gayet sağlıklı bir insan gibi soluyabiliyorum havayı.. Sadece aldığım nefes oltaya takılmış bir balığın can çekişmesi gibi şimşeklerin gök gürültülü çakısı gibi ne bileyim işte acemice nefes alıyorum gibi havayı içime çektikçe hayat buluyormuşum gibi değil de ölüyormuşcasına.. Ciğerim yanıyor !! Elem elem bir yanış, İbrahimce bir yanış, Nemrud'un vicdanıyla bir yanış.. Eskiden olsa pencereyi açtığımda düzelirdi o pencere bir kaç saniye de açılsa bilirdim ki genzim yanmadan nefes alabileceğim yada kendimi öyle kandırıyordum o pencere bana gökyüzü, bağ,bahçe olurdu şimdi binbir kapı pencere açılsa manasız aldığım nefes değil gibi..
İnsan hiç çaresizliği solur mu yada yalnızlığı ,kimsesizliği...
İnsan hiç bu denli boğulur mu nefes aldığını sanarken.. Bazen soruyorum kendime seni bu kadar yoran ne? Sorduğumla kalıyorum çünkü artık beni yoranın ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Artık kendimle boğuşmak,kavga etmek yerine sessizce kendimi izliyorum bu gidiş nereye diye de sormuyorum. Öyle sokak sokak yürüyor insanların kapı seslerine pencere kenarına sıkışan perde gibi haykırışlara,mutluluklara, gözyaşlarına kulak kesiyorum.. Yüzler farklı çığlıklar, gözyaşları aynı isimler farklı sözler farklı ama hikayeler aynı kimi yalnız,kimi mutlu,kimi öksüz kimiyse vakitsiz... Ben o sokaklarda bıçak sırtı gibi beni parçalayan, ciğerimi yakan nefesimle yürüyorum hala. Ayaklarım gidiyor gibi ama gitmiyor ! Düşüyorum sanki ama hala dimdik ayaktayım neden ama neden!! Dimdik duruyorum. Sokağın bir köşesine yığılıp kalmak varken yürüyorum şu içimde hare olan kelimeyi aklımdan atamıyorum dudaklarım kıpırdamıyor dilim sessiz gözyaşım kurumuş ama içimde bir çığlık var bastırmak istiyorum ,olmuyor beceremiyorum bir çığlık ki kulakları hem sağır edercesine hemde hiç duyulmuyor işte o ses o çığlık "Ah benim dilsiz yalnızlığım! Ah benim sağır yalnızlığım". Yol bitti sokağın sonuna geldim bir kapıya usul usul anahtarımı yerleştirdim kapının açılmasıyla herşeyi unutacağım birazdan sokaktaki kahkaha seslerini, gözyaşlarını , yalnızlıkları,mutlulukları herşeyi hatta içimdeki çığlığı da.. Kapı açıldı işte herşeyi unutma ve gülümseme zamanı.