Diyet kola: Tatlı bir yanılsama
Diyet ürünler, kilo verme çabalarında bir yardımcı olarak sıklıkla tercih edilir. Kalorisi düşük olan bu...
Diyet ürünler, kilo verme çabalarında bir yardımcı olarak sıklıkla tercih edilir. Kalorisi düşük olan bu ürünler, özellikle diyet kola gibi yapay tatlandırıcılar içeren içecekler, kilo kontrolüne yardımcı olacakları düşünülerek tüketilir. Ancak, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yeni bir değerlendirmesi, bu yapay tatlandırıcıların kilo kontrolünde etkili olmadığını ve hatta Tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve hatta ölüm riskini artırdığını ortaya koyuyor.
WHO’nun bu değerlendirmesi, 283 benzersiz çalışmanın verilerini sistematik olarak inceleyen uzmanlar tarafından yapıldı. Bu çalışmalar, saccharin, aspartam, acesulfame potassium, sucralose, neotame, advantame, stevia ve stevia türevleri dahil olmak üzere çeşitli yapay tatlandırıcıları inceledi.
Yapılan çalışmalarda, yapay tatlandırıcıların ilk etapta kalori alımını, vücut ağırlığını ve vücut kitle indeksini (VKİ) düşürdüğü görüldü. Ancak bu etki genellikle kısa süreli oldu ve uzun vadede kilo kontrolüne yardımcı olmadığı belirlendi.
Bu durum, yapay tatlandırıcıların kilo kaybına yardımcı olma özelliğinin, kalori alımını azaltmaktan kaynaklandığını gösteriyor. Ancak, uzun vadede yapay tatlandırıcı tüketiminin sağlık üzerindeki etkilerine bakıldığında, bu tatlandırıcıların tüketiminin VKİ’yi artırdığı ve obezite insidansını yüzde 76 oranında artırdığı görüldü. Ayrıca, tatlandırıcıları içeceklerde tüketen kişilerin Tip 2 diyabet riski yüzde 23, gıda ve içeceklerine yapay tatlandırıcı ekleyenlerin riski ise yüzde 34 daha yüksekti.
Bu bulgular ışığında, uzmanlar tatlandırıcı kullanımına karşı tavsiyede bulunuyorlar. WHO, “NSS kullanımının uzun vadede vücut ağırlığı veya vücut yağ ölçümleri üzerinde faydalı bir etkisi olduğuna dair kanıtın olmaması, bir yandan da [kronik hastalık] ve ölüm riskinin artması gibi olası uzun vadeli olumsuz etkiler, RCT’lerde gözlenen küçük vücut ağırlığı ve VKİ azalmalarından kaynaklanan olası kısa vadeli sağlık etkilerini ağırlıkla karşılar” şeklinde bir sonuca varıyor.
Ancak, bu değerlendirmeler yapay tatlandırıcılar hakkındaki son söz değil. Çünkü bu çalışmaların çoğu kısa süreli ve karşılaştırmaları zor. Ayrıca, bu çalışmalarda “ters nedensellik” gibi belirsizlikler de var. Yani, yapay tatlandırıcıları daha çok tüketme eğiliminde olan kişilerin zaten obezite, Tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastalık gibi durumlar için yüksek risk altında olabileceği düşünülüyor. Bu durumda, artan riskin nedeni yapay tatlandırıcıların kullanımı olmayabilir; tam tersine, artan risk, yapay tatlandırıcıların kullanımına yol açmış olabilir.
Sonuç olarak, WHO ve diğer uzmanlar, yapay tatlandırıcılar yerine meyve gibi doğal şeker içeren gıdaları tüketmeyi ve genel olarak daha az tatlı bir diyet uygulamayı öneriyorlar. Ayrıca, tüketicilere, gıdalarının içeriğini anlamaları ve gıda ve içeceklerin yapay tatlandırıcılar içerip içermediğini kontrol etmeleri konusunda uyarıda bulunuyorlar.