Dünya’nın İlk Üniversitesi’nin Harran'da Olduğu Tescillendi

Harran’da kurumsal yapılardan birisi olan medrese, ders verilen eyvanlarıyla, öğrenci odalarıyla, avlusuyla ve mescidiyle gün ışığına çıkarken, Dünya’nın İlk Üniversitesi olarak da adlandırılan Harran’daki eğitim-öğretim yapısı da tescillenmiş oldu

Dünya’nın İlk Üniversitesi’nin Harran'da Olduğu Tescillendi

Harran Ören Yeri’nde Prof. Dr. Mehmet Önal başkanlığında Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü kazı ekibi tarafından 2021 yılında Harran Ulu Cami’nin yaklaşık 50 mt kuzeyinde yapılan arkeolojik kazılarda bir medreseye rastlanıldı. Henüz kısmen meydana çıkarılan medresenin açık avlulu ve çift katlı medreseler gurubuna girdiği görüldü.

Çalışmalarda medresenin anıtsal kapısı, koridoru ve sığ havuzlu kuyusu tamamen, oldukça düzgün taş döşeli avlusu, avlu merkezindeki platformu, avlu etrafındaki revakı, revaka açılan tonozlu dikdörtgen odaları, eyvanı, mescidi ve öğrenci odaları kısmen gün ışığına çıkarıldı. Ortaya çıkarılan eser avlusunda platform olmasıyla benzeri olmayan medrese planını göstermektedir. Bu yıl medresenin tamamının meydana çıkarılması planlandı.

Harran Ulu Cami’nin hariminde 2019 yılında yapılan restorasyon amaçlı kazı çalışmasında ise doğu duvarı bitişiğinde 3. ve 4. sahın hizasında, harim tabanından yaklaşık 0.80 mt yüksekte dikdörtgen planlı iki mekân meydana çıkarıldı. Harimin batısında da bu mekânların simetriğine rastlanıldı. Harimin her iki yanındaki bu odalar öğrencilerin eğitiminde kullanılmış olmalıdır.

İbn Şeddat ve diğer kaynaklardan Harran’da Orta Çağ’da Nureddin Mahmûd, Hacı Naam Hanım, Şemseddin Şakîr (Şukayr), Şemseddin Ebû Muhammed b. Selâme el-Attâr ve Muhammed b. el-Hadır b. Muhammed el-Harrani medreselerinin olduğu bilinmektedir. Araştırmacılar ise Battani, Sabit Bin Kurra, İbni Teymiyye, Yunus et-Tabîb el-Harrânî v.b. yüzlerce bilim insanının Harranlı olduğunu ifade etmektedir. Bazı araştırmacılar bu eğitimi Harran Okulu düzeyinde değerlendirip “Harran Okulu, Harran’da yetişen yüzlerce bilim insanının eğitim gördüğü tıp, astronomi ve felsefe okulları, mabetler ve özel mekanlar ile medreselerinin tamamını kapsamaktadır” demektedir.

Harran’da Ay Tanrısı Sin Tapınağı Rahipleri tarafından yıldız gezegen kültündeki astronomi ve matematik bilgilerinin korunup geliştirildiği, bu bilgilerin Helenistik dönemde Büyük İskender/Grekçe Kitaplar ve Hermetik Düşünce ile kaynaştığı, M.S. 6. yüzyılda Harran’ın Simplicius/Yeni Platonculuk felsefesiyle tanıştığı anlaşılmaktadır. Edessa-Rhasenna-Rakka-İskenderiye-Antakya-Cundişapur-Bağdat okulları ile Harran arasında ilişkinin olduğu Orta Çağ İslami dönemde ise Harraniler/Sabiler’in de büyük katkılarıyla Grekçe’den Süryanîce ve Arapça’ya tercüme faaliyetleri; Platon, Aristoteles, Hippokrates v.b. bilim insanlarının eserlerinin tercüme edilmesi yıldız ve gezegenlerin incelenmesi, simyacılığın yaygınlaşması, Çevirmen, Gökbilimci, Astronom, Matematikçi, Tıpçı, Edebiyatçı, Felsefeci, Fıkıhçı, Tasavvufçu Harranlı bilim insanlarının yetişmesini sağlamıştır.

Harran medreseleri özellikle M.S. sekiz ve dokuzuncu yüzyıllarda da antik dünyanın felsefi mirasını İslam dünyasına aktardı. Harran medreselerinde eğitim görmek için diğer şehirlerden hoca ve öğrenciler geldi. Harran’dan Endülüs’e ulaşan bilim insanları (Yunus et-Tabîb el-Harrânî (ö. 268/881), Ahmed b. Vasîf (ö.365/975, göz doktoru) ve kitaplar, Endülüs’ün bilim ışığına katkı sağladı.

Harran’da tıp okulu kurulup, hastaneler inşa edildi. Tıbbi ilaçlar yapılıp, çarşılarda satışa sunuldu. İcat edilen küresel usturlap ve hassas teraziler diğer şehirlere de ihraç edildi. Damıtmanın kullanımıyla esansiyel sıvılar, yağlar elde edilip, çarşıların miskçi dükkanlarında yerini aldı. Harranlı bilim insanlarının görüşleri çeşitli İslâm âlimlerini ve akımlarını etkiledi. Harran’daki Hermetik düşünce de dönemin düşünürlerini etkiledi. Harranlı bilim insanları Harran, Rakka, Bağdat (Beyt’ül Hikme), Şam, Halep ve Endülüs medreselerinde hocalık yaptı. Harranlı bilim insanlarının çevirileri ve kendi yazdıkları kitaplar anılan medreselerde ders kitabı olarak okutuldu.

Dünyanın en eski üniversitelerinden biri olduğu ifade edilen Karaviyyin Üniversitesi (Fas 859), Karaviyyin Cami’nin etrafına kurulan medrese ve kütüphanelerden oluşmuştur. Bu okulda İslami ilimlerin yanı sıra tıp, astronomi, mantık, felsefe ve matematik gibi bilimler de okutuldu. Harran Ulu Cami de etrafındaki medreselerle Karaviyyin Cami’ne benzemektedir.

Harran’da yapılan çalışmalar değerlendirildiğinde, Harran Ulu Cami ve çevresinde eğitim-öğretim kurumlarının yoğunlaştığı anlaşılmaktadır. Bilim insanlarının gerek el yazması bilimsel kitapları gerekse icatlarıyla Endülüs’e kadar derin izler bırakmış olan Harran’da özellikle M.S. 717-1272 yılları arasında oluşan kurumsal eğitim-öğretim yapısı M.S. 9.-10 yüzyıllarda zirveye ulaştı. Günümüzde Harran’da bu kurumsal yapılardan birisi olan medrese, ders verilen eyvanlarıyla, öğrenci odalarıyla, avlusuyla ve mescidiyle gün ışığına çıkarken, Dünya’nın İlk Üniversitesi olarak da adlandırılan Harran’daki eğitim-öğretim yapısı da tescillenmiş oldu.