EN İYİSİ BENİM
Meryem Buzlucan 
İnsanoğlu yaradılışı gereği hayat standartlarının en iyisini en mükemmelini ister. Yaşadığı evin, yediği yemeklerin, okuduğu kitapların, giydiği kıyafetlerin, gezdiği yerlerin hatta yaptığı işin bile kendisini başkalarından özel kılmasını, kendisine bir farklılık katmasını talep eder ve bu uğurda birbirinden farklı yollara başvurur. Bu en iyilik, en mükemmellik duygusu beraberinde üstünlük ve fenomen olma duygusunu da ortaya çıkarır. İnsanoğlu artık ne yaptığına değil de, yaptığı şeyin kendisine nasıl bir üstünlük sağladığına bakar. Hayatını artık kendisi değil de sanki bir başkası yönetiyormuş gibi yaşamaya başlar, kendisini diğer insanların beğenisine sunar. Bu uğurda çekilen sayısız ve kimi zaman tehlikeli öz çekimler, gülünç tik tok videoları, kimi zaman eğitici kimi zaman faydası olmayan youtube kanalları, twitter da yazılan yazılar ve daha bunun gibi sonu olmayan uğraşlar.
Bu durumun nedeni neydi acaba diye sormadan edemiyorum. Yaşadığımız hayat, sahip olduklarımız bizi biz yaparken neden bu tek tiplik, bu çaba bu uğraş niye? Kıskançlık mı? Yoksa sevgisizlik mi? Bir cevabı vardır elbet, bu da her insanın kendinde saklıdır. Bizde o zaman soralım kendimize, durup düşünelim, “Neden böyle şeyler yapıyoruz “ diye. Unutmayalım sevgili dostlar “hiçbir hayat mükemmel değildir, sadece mükemmelleştirilen hayatlar vardır”.
Sevgiyle kalın…
Bu durumun nedeni neydi acaba diye sormadan edemiyorum. Yaşadığımız hayat, sahip olduklarımız bizi biz yaparken neden bu tek tiplik, bu çaba bu uğraş niye? Kıskançlık mı? Yoksa sevgisizlik mi? Bir cevabı vardır elbet, bu da her insanın kendinde saklıdır. Bizde o zaman soralım kendimize, durup düşünelim, “Neden böyle şeyler yapıyoruz “ diye. Unutmayalım sevgili dostlar “hiçbir hayat mükemmel değildir, sadece mükemmelleştirilen hayatlar vardır”.
Sevgiyle kalın…
