Eski Makedonya Kralı Büyük İskender, tarihi kent Gordionun efsanesi ile anılıyor
Tunç çağı’ndan Kalan Tarihi Eserler Ve Tümülüsler Ile Anadolu Tarihine Kılavuzluk Eden Friglerin Başkenti Gordion, Dilden Dile Yayılan Efsanesi Ile Eski Makedonya Kralı Büyük Iskender Ile Anılıyor.
Tunç Çağı’ndan kalan tarihi eserler ve Tümülüsler ile Anadolu tarihine kılavuzluk eden Friglerin başkenti Gordion, dilden dile yayılan efsanesi ile Eski Makedonya Kralı Büyük İskender ile anılıyor.
Ankara’ya 94 kilometre uzakta ve Polatlı’nın 29 kilometre kuzeybatısında yer alan Yassıhöyük köyünde bulunan tarihi Gordion şehri, yüzyıllar boyunca Frig medeniyetine başkentlik yaptı.
Tarihi Milattan Önce (M.Ö.) 12. Yüzyıl’a kadar uzanan başkent, Anadolu’yu kat eden ana yolların kavşağında bulunması, ırmak ve diğer kaynaklar sayesinde suyun bolluğu ve çevresinin kuru tarım ve hayvancılığa uygun açık araziyle çevrili olması özellikleriyle ön plana çıkıyor.
Ön giriş kapısı olan, ahşap dikmelerle sağlamlaştırılan, iki katlı ve taş temel üzerine kerpiç bloklardan oluşan dikdörtgen tarzlı megaron binaların kullanıldığı Gordion kenti, mimarisiyle kendisinden sonraki medeniyetlere de mimari ve mühendislik açısından ışık tutuyor.
İki Alman kardeş Gustav Körte ile Alfred Körte tarafından keşfedilen bölgede ilk kazı çalışmaları 1900’lerde yapılmış. Antik kentte ikinci kazı çalışmaları ise Pennsylvania Üniversitesi Arkeoloji ve Antropoloji Müzesinin denetimi ve Rodney Young’ın başkanlığında 1950-1973 yılları arasında yürütülmüş. Yapılan kazı çalışmaları sonucunda ise Eski Tunç Çağı’na ait çanak ve çömlekler gibi birçok kalıntıya ulaşılmış.
Dünyanın en büyük ikinci Tümülüs’ü
M.Ö. 740 yılında Frig Kralı Midas tarafından ölen babası Gordios için yaptırılan Tümülüs, dünyanın en büyük ikinci Tümülüs’ü olma özelliğini taşıyor. Lidyalılar tarafından yaptırılan ve Manisa’nın Salihli ilçesinde yer alan Alyettes Tümülüs’ü ise dünya üzerindeki en büyük Tümülüs olarak biliniyor.
Dünyanın en büyük ikinci Tümülüs’ünün en önemli özelliği ise içerisinde bulunan ve dünyada günümüze kadar ulaşmış en eski ahşap mezar odası örneği olarak biliniyor. 53 metre yüksekliğinde ve 300 metre çapında olan mezar anıt, içerisinde çok fazla bronz ve ahşap hediyelerden oluşan eserler barındırıyor. 1957 yılında yapılan kazı çalışmaları sonrasında çıkarılan bu hediyeler ise hem Gordion Müzesi’nde hem de Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde sergileniyor.
Gordion düğümü efsanesi
Anadolu tarihine ışık tutan tarihi kent, “Gordion Düğümü” kehanetine de ev sahipliği yapıyor. Kehanete göre, Frig Kralı Gordios’un arabasındaki boyunduruğa kayışla attığı düğümü çözen kişinin, tüm Asya’nın hakimi olacağı söyleniyor. Yine kehanete göre, M.Ö. 333 yılında Gordion’a gelen Makedonya Kralı Büyük İskender’in düğümü açmak için çaba sarf ettiği, düğümü açamadığında ise kılıcıyla kestiği ve kehanetin bozulduğu ileri sürülüyor.
Antik Kent Gordion’da yaklaşık 10 yıldır Kültürel Miras Eğitim Projesi’nin Eğitim Koordinatörü olarak çalışan Arkeolog Halil Demirdelen, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı özel açıklamalarda, yaklaşık 4 bin yıllık Gordion kentinin sırlarının araştırılması için 1950 yıllarında başlatılan kazı çalışmalarının 1957 yılından itibaren daha sistemli hale getirildiğini kaydetti.
“Gordion her şekliyle muhteşem bir ören yeridir”
Megaron binaların zemininde orijinal çakıl taşından yapılmış mozaik olduğunu ifade eden Demirdelen, “Bu mozaik şu anda Gordion Müzesi’nin bahçesinde de sergileniyor. Dünyanın en eski, orijinal, renkli çakıl taşından yapılmış mozaiğidir. Daha sonraki Roma dönemi mozaikleri bu kadar orijinal çakıl taşı değildir, boyama da vardır içlerinde. Gordion her şekliyle, mitolojisiyle, efsaneleriyle, eserleriyle, çevrede bulunan yüzü aşkın Tümülüs’üyle ve Gordion Yassıhöyük olarak adlandırdığımız höyükle muhteşem bir ören yeridir. Hem Ankara için hem Türkiye için hem de dünya arkeolojisi için çok çok önemlidir, varlıktır, kazı alanıdır. Bu nedenle de hala çalışmalar devam ediyor. Gordion Müzesi’ni çok daha iyi konuma getirerek Ankara, Polatlı ve çevreden gelen tüm Türk ve yabancı izleyicilerin orayı görmesi adına çalışmalarımız halen devam ediyor” dedi.
“Eski Makedonya Kralı Büyük İskender, Gordion Düğümü kehanetini bozmakla anılıyor”
Gordion kentinin Makedonya Kralı Büyük İskender ile anıldığını dile getiren Demirdelen, “Büyük İskender’in 330’lu yıllarda Çanakkale üzerinden Anadolu’ya girmesi, sonra Antalya’ya kadar inmesi ve oradan kışı geçirmek için Gordion’a kadar gelmesi ile MÖ 333’de Gordion’un düğümünün kesilmesi efsanesi de burayla ilintilidir. Kral Midas, babasıyla kente geldiğinde arabasının uç kısmını düğümlerler. Kehanete göre bu kördüğümü kim keserse dünyanın da hakimi olacak diye bir söylenti yayarlar. Bunu duyan Büyük İskender de MÖ 333’de Gordion’a gelir fakat bir türlü düğümü çözemez. Çözemediği için de hırsına ve kızgınlığına yenilerek, elindeki kılıçla kördüğümü keser. Bu nedenle de kehanetin bozulduğuna inanılır. Dünyanın en büyük komutanlarından diri olan Büyük İskender’in doğuya yapacağı seferde başarılı olamadığı ve çok genç yaşlarda Hindistan sınırına kadar gidemeden hayatını kaybettiği bilinir. Gordion bu şekilde de anılır ki Gordion Müzesi’nin ön kısmında Büyük İskender’in İtalya’nın Pompei şehrindeki mozaiğinin yıllar önce bir kopyasını yaptık, o da orada sergileniyor” ifadelerini kullandı.
“Büyük Tümülüs, Kral Midas tarafından babası adına yaptırılmıştır”
Demirdelen, Gordion’un dünyanın en büyük ikinci Tümülüs’üne sahip olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Birincisi Manisa’nın Salihli ilçesindeki Lidya Kralı Alyattes’e aittir. Buradaki büyük olasılıkla Midas olarak adlandırsak da son yapılan dendrokronoloji (ahşap yaşlandırma tekniği) tekniğine göre kazı ekibi tarafından babasının mezarı olabileceği düşüncesi açıklanmıştır. Büyük Tümülüs, Kral Midas tarafından babası adına yaptırılmıştır. O zaman bize Kral Midas’ın mezarı nerede diye soru geliyor, niye bulamıyorsunuz diyorlar. Çevrede 124 civarında Tümülüs var. Bu Tümülüslerin bazıları tarım aşımı nedeniyle, bazıları kaçak kazı, bazıları da erozyon ve doğal koşullar nedeniyle düzleşmiş ama ayakta olanlardan 20-25 civarında bir kısmı kazılmış. Tümülüslerin en önemli özelliği, içinde ahşap mezar odası bulundurmasıdır. Midas Mezarı, daha doğrusu Gordios Mezarı olarak adlandırdığımız Büyük Tümülüs’ün içinde muhteşem bir mezar odası vardır. Bu Tümülüs’ün önemi 53 metre yüksekliğinde, 300 metre çağında muhteşem bir mezar anıt olmasıdır. Mezar anıtı içerisinde 1957 yılında yapılan kazılarla muhteşem hediyeler çıkmıştır. Büyük çoğunluğu bronz ve ahşap eşyalar olan hediyelerin bir kısmı güvenlik ve çok fazla izleyici açısından hem Gordion Müzesi’nde hem de Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde sergilenmektedir.”