Ethereum’da Merge Öncesi Node Endişesi Yaşanıyor
Günümüzde 4.653 aktif Ethereum node‘unun çoğunluğu, Amazon Web Services gibi merkezi web sağlayıcıları aracılığıyla çalıştırıyor....
ecloud
Günümüzde 4.653 aktif Ethereum node‘unun çoğunluğu, Amazon Web Services gibi merkezi web sağlayıcıları aracılığıyla çalıştırıyor.
Diğer taraftan Ethereum, mevcut Proof of Work (PoW) madenciliğinden resmi olarak Proof of Stake (PoS) madenciliği konsensüsüne geçmekten birkaç hafta uzakta. Resmi olarak Merge olarak adlandırılan yükseltmenin, 15 Eylül’de gerçekleşmesi planlanıyor. Merge’e doğru, Ethereum node merkezileştirmesi ise bir gündem konusu haline geldi.
Ethereum Merge’ü Öncesi Node Endişesine Geliştiriciler Tarafından Açıklama Geldi
Ethereum geliştiricisi Péter Szilágyi, artan merkezileşme endişelerini ele aldı ve Devcon IV’ten bu yana veritabanını budamayı hedeflediklerini iddia etti. “Budama”, blockchain’in boyutunu, geliştiricilerin belirli bir boyutta güvenilir bir kayıt oluşturabilecekleri bir noktaya kadar küçültmeyi ifade eden terimdir.
We've been saying it since Devcon IV. Either the state gets pruned, or you will end up with nobody running home nodes.
Everyone went crazy at the thought of state rent. Alexey almost got crucified for researching it. Well, now you're seeing the effect of no pruning.
¯_(ツ)_/¯ https://t.co/SkmD2Q39wE
— Péter Szilágyi (karalabe.eth) (@peter_szilagyi) August 26, 2022
Szilágyi, fikrin o sırada ağır tepki aldığını ve düğümlerdeki mevcut merkezileşmenin bunun doğrudan bir sonucu olduğunu ekledi. İnsanların kendi node’larını çalıştırabilmeleri için Ethereum’un sabit bir boyutta olması gerektiğini açıkladı.
Szilágyi konu hakkında şöyle dedi:
“Ethereum durumunun boyut olarak ‘sabit’ olması gerekiyor. Bu şekilde sonsuza kadar çalışabilir. Sabit, gerekirse block gas limiti gibi yukarı itilebilir, ancak sınırsız büyümemelidir. Bu çözülene kadar tünelin ucunda ışık yok”
Sorunu çözmek için birkaç tarafça çabalar sarf edildiğini, ancak bu arada ortak halkın “bir düğümü çalıştırmak için daha da büyük bir “altyapıyı” sürdürmek istememekle” suçlanmaması gerektiğini de belirtti.
