Frederic Kanoute: Irkçılıkla mücadele toplumda başlamalı

Eski Malili ulusal futbolcu Frederic Kanoute, spor dünyasında ırkçılığın önüne geçebilmek için alanlardan evvel toplumda bu problemle gayret edilmesi gerektiğini söyledi.

Kanoute, Güçlü PSM’de gerçekleştirilen “Next by TRT World Forum”un spor oturumuna katıldı.

Spor dünyasında ırkçılığı engellemek için daha sıkı tedbirler alınması gerektiğini belirten Kanoute, “Irkçılığın önüne geçebilmek için alanlardan evvel toplumda bu durumla gayret etmemiz gerek ve bu da aşikâr bir vakit alacak. Bundan kurtulmak için politik ve toplumsal manada daha fazla yürek gerekli. Futbol dünyasında ırkçılıkla ilgili alınan inisiyatifleri destekliyorum. Hepsi olumlu adımlar fakat ırkçılığı engellemek için kâfi değil.” sözlerini kullandı.

Başarılı olabilmek için yapılan işi sevmek gerektiğini vurgulayan Kanoute, “Spor yaparken elinizden geleni sergilemeli ve kendinize güvenmelisiniz. Günümüzde beşerler her şeyin bir an evvel olmasını istiyor. Yaptığınız işte hoş sonuçlar elde edebilmek vakit alan bir şey. Futbola başlama sürecimde aileme minnettarım. Bana hiç baskı yapmadılar. Çocuğunuzu desteklemek hoştur ancak fazla baskı uygulamak olumlu sonuçlar doğurmaz. Eğlendiğim için futbola başlamıştım ve son etaba kadar profesyonel futbolcu olma hayali kurmamıştım. Lakin yaptığınız işi seviyorsanız işler biraz daha kolaylaşıyor.” biçiminde konuştu.

Kariyerinde yaşadığı başarılardan da bahseden eski Malili futbolcu, “Olimpik Lyon, West Ham United ve Tottenham’da oynadım fakat Sevilla’da büyüdüğümü hissettim. Ulusal ve memleketler arası alanda birçok kupa kazandık. Şahane bir deneyimdi. 2006’da birinci Avrupa kupasını kazandığımızda tüm o çalışmalarımın boşuna olmadığını fark ettim. Yetenek birden fazla vakit kâfi değil. Mesleğim boyunca fazla çalışmanın değerini anladım. Bunun için çok fazla fedakarlık ve sabır gerekli. Şu an bildiklerimi futbolculuğum sırasında bilseydim, daha büyük futbolcu olabilirdim.” halinde görüş belirtti.

“Atletlerin hayatlarına bakış” paneli

Foruma katılan İngiliz atlet Nick Butter, Hint olimpik yüzücü Maana Patel ve Türk bayan pilot Seda Kaçan, “Atletlerin hayatlarına bakış” isimli panelde konuşma yaptı.

Her ülkede bir maraton koşan birinci atlet unvanına sahip İngiliz atlet Nick Butter, “Spora kayak yaparak başladım. Gerçek bir iş bulmak için sporu bıraktım ve bankada işe başladım. Fakat bu işi hiç sevmedim ve spora dönme kararı aldım. Yüzlerce maratona katıldıktan sonra sponsorların ilgisini çektim. Ailem çok fazla seyahat ederdi. Bir manada ben de onların adımlarını takip ettim. Tek farkı koşarak seyahat etmeyi seçtim. Daha fazlasını yapabilmek için kendinizi zorlamalısınız. Başarılı olabilmek için birinci evvel bunu istemelisiniz. Başarısızlık da bu işin bir kesimi fakat tutkunuzu kaybetmemelisiniz.” yorumunu yaptı.

2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda yarışan Hint yüzücü Maana Patel ise küçüklüğünden beri spor yapmaktan keyif aldığını lisana getirerek “10 yaşında profesyonel yüzme kulübüne girdim ve müsabakalara katılmaya başladım. Ailem çok destekleyici oldu. İdmanlardan sahiden keyif alıyorum. Yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum. Yüzmeye başlarken olimpiyatlara katılmak aklımda yoktu lakin mesleğimde bunu başardığım için memnunum. Tokyo 2020’de yer almak benim için fizikî, duygusal ve mental olarak çok büyük bir meydan okumaydı.” diye konuştu.

Türkiye Pist Şampiyonası’nda yarış kazanan birinci bayan pilot Seda Kaçan da motor sporlarına başlarken karşılaştığı zorluklardan bahsederek ” Türkiye‘nin küçük kentlerinden Kırklareli’nde büyüdüm. Karting alanları ve motor sporlarıyla ilgilenen yoktu. Bilgisayar oyunları oynayarak bu spora merak saldım. Kendi içimde motor sporları sevgimi keşfettim. Türkiye Şampiyonası’nda bayan atlet olmadığını fark ettim ve bahtımı denemek istedim. Bu spora başlarken çok fazla negatif yorum aldım. Bunun bir erkek sporu olduğu söylendi. Motor sporlarında bayanların da yer alabileceğini ispatlamayı amaçladım.” değerlendirmesinde bulundu.