Güç Krizi ve Bitcoin Madenciliğine Tesiri

Nihai tüketici için bütçe kalemlerinin en değerlisi nasıl güç harcamaları ise Bitcoin Madencileri için de güç tüketimi en büyük sarfiyat kalemi… Covid 19 sonrası tüm dünyayı etkileyen enflasyon, Rusya – Ukrayna savaşı ile körüklenen güç darboğazı elektrik maliyetinde artışa neden oldu. Ayı piyasasında direnen Bitcoin Madencileri bundan nasıl etkilendi, kripto paralarda sürdürülebilirlik ve güç krizini Bitay Araştırma Departmanı Analisti Alper Samet Yorak yazdı.

Enerji krizi nedir sorusunun karşılığı, güç kaynaklarının arz tarafında oluşan darboğaz yahut fiyat artışları sonucu ortaya çıkan durumdur. 2022 yılında Covid-19 sonrası artan enflasyon ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle güç fiyatlarında dramatik yükselişler yaşandı. Covid sonrası arz talep dengesizliğinden zati yükselmeye başlayan güç fiyatları savaşın tesiriyle bir şoka daha maruz kaldı. Bu durum birinci evvel petrol ve doğal gaz fiyatlarını üst çekerken, Şubat’ta 120 € olan doğal gazın megavat saat fiyatı Eylül’de üçe katlanarak 350€ seviyelerine yükseldi. Böylelikle elektrikte maliyet, güç fiyatlarının tesiriyle tarihi yüksek düzeylere çıkmış oldu. Aşağıdaki tabloda Avrupa’da bir yıllık güç fiyatlarının seyri yer alıyor.

Kripto sanayisi bu durumdan nasıl etkilendi?

Kripto paraların üretimi yani madencilik süreçleri elektrik gücü kullanılarak yapılıyor. Bitcoin madenciliği yapan şirketlerin gelirleri zayıf piyasa performansı, madencilik zorluğu ve yükselen güç fiyatları üzere faktörlerin tesiriyle iki yılın en düşük seviyelerini gördü. Gerçekten son bir aydır Bitcoin hash oranında yaşanan düşüş madencilerin kayıplarını bir ölçü telafi etmesine imkan sağladı. Hash oranı, en temel tabir ile madencilik aygıtlarının çalışma suratı ve Bitcoin madencilerinin performans suratı olarak tanımlanır. Lakin yeniden de hash oranının uzun vakittir bir yükselme eğiliminde olduğunu belirtelim. Aşağıda son iki yılın hash oranı grafiği mevcut.

Artan güç fiyatlarının madencilere yaşattığı sorunlar

Bitcoin madenciliğinde yaşanan zorluk ve artan maliyetler birçok ülkede Bitcoin madenciliğine kısıt getirdi. Örneğin Kosova, İsveç, Estonya üzere ülkelerde hükümetler elektrik tüketimini kısmak hedefiyle kripto para madenciliğini yasaklama yahut zorlaştırma kararları aldı. Ek olarak New York eyaleti de hem artan güç fiyatları hem de iklim krizi sebebiyle madencilik faaliyetlerini durdurma kararını yürürlüğe soktu. Bu kararların en büyük sebebi bilhassa Rusya – Ukrayna savaşının yol açtığı güç fiyatlarındaki dalgalanmalar. Gerçekten geçtiğimiz yaz aylarında Bitcoin madenciliği için değerli ülkelerden olan ve bu bahiste ikinci sırada yer alan Kazakistan’da güç fiyatlarındaki artış sebebiyle çıkan protestoların silahlı çatışmaya dönüşmesiyle Bitcoin madenciliği yasaklanmıştı.

Madencilik faaliyeti ne kadar güç tüketiyor?

Kamuoyunda Bitcoin madenciliğinin çok fazla elektrik gücü harcadığı tarafında haberler dolaşsa da sayılar tam olarak bunu teyit etmiyor. Dünya’da Bitcoin madenciliği için yıllık yaklaşık 120 teravat/saat elektrik harcanıyor. Bu sayı Arjantin’in yıllık güç tüketimine denk bir sayı. Türkiye’nin de çabucak hemen yarısı kadar. Çin’in yıllık 6 bin 875 teravat/saat elektrik gücü harcayarak birinci sırada yer aldığını da unutmayalım.

Altın madenciliği için harcanan elektrik gücü ise yaklaşık 135 teravat/saat. Yani altın bulmak için harcanan güç ile Bitcoin için harcanan güç birbirine yakın ve tüm dünyada tüketilen gücün sadece 1’i kripto para madenciliği faaliyetlerine harcanıyor.

Bitcoin neden yüksek güç tüketiyor?

Lider kripto para ünitesi Bitcoin sisteminde yapılan bütün süreçler kripto para ünitesine bağlı bütün bilgisayarlarda kaydediliyor. Sistemde elektrik üretimine neden olan temel etmen ise madenci olarak isimlendirilen ve Bitcoin’leri deverana sokan şahıslar oluyor. Madenciler çok fazla sayıda gelişmiş bilgisayar ile bu süreçleri gerçekleştirdikleri için ağır elektrik tüketimine neden oluyorlar. Fakat üstte da belirtildiği üzere altın faaliyetleri yahut bankacılık faaliyetlerinden daha az ölçüde güç tüketen bir kripto para ekosistemi mevcut.

Bitcoin’in üretimi sırasında kullanılan güç tüketiminin yüksek olması, birinci üretilen kripto para olarak teknolojisinin daha fazla madenci geldikçe zorluğun da bir o kadar artmasından kaynaklanmaktadır. Zira Bitcoin ağı bir doğrulama sürecinden oluşur ve en süratli doğrulamayı yapıp Bitcoin elde etmek için en güçlü bilgisayarlara ve donanıma gereksinim duyulur. Bitcoin madenciliğinde süratli, elektriği su içer üzere tüketen bilgisayarlar kullanılmaktadır.

Ancak güç ve iklim krizlerinin gündemde olduğu bu günlerde Bitcoin’den sonra ortaya çıkan birçok kripto para ünitesi sistemin sürdürülebilirliği için madencilik faaliyetlerini çevreci ve yenilenebilir kaynaklar kullanarak gerçekleştiriyorlar.

Ek olarak yeni ispat sistemlerinin geliştirilmesiyle madencilik faaliyetleri daha çevreci, daha süratli ve daha az güç harcar hale geldi. Birçok yeni ve var olan proje de böylelikle ağır güç tüketen teknolojilerden uzaklaştılar. Verebileceğimiz en yakın ve en yeni örnek, en büyük ikinci kripto para ünitesi olan Ethereum’un Proof of Work sisteminden Proof of Stake sistemine geçmesidir.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı