Gündem topraksız tarım… Apartman bitkisi tarlayı bitirir mi?
Peyzaj mimarı Fırat Can Takuri’nin Kadıköy’deki dairesinde ‘topraksız tarım’ uygulaması dikkatleri evde organik sebze yetiştiriciliğine...
Peyzaj mimarı Fırat Can Takuri’nin Kadıköy’deki dairesinde ‘topraksız tarım’ uygulaması dikkatleri evde organik sebze yetiştiriciliğine çekti. Dünya çapında apartmanlarda tarımsal uygulamalara büyük ilgi var. Türkiye’de bazı yerel yönetimler de uygun jeotermal koşulları hazırlayarak topraksız tarım uygulamalarına yöneliyor. Hem enerji ve su krizinin hem de toprağın kimyasal gübre ve tarım ilaçları ile kirlenmesinin bu tür tarım uygulamalarını zorunlu hale getireceği belirtiliyor. Ancak topraksız tarımın toprakla ilişkiye zarar vereceğini düşünenler de var.
Haberglobal.com.tr’ye apartmanlarda tarımla ilgili değerlendirmelerde bulunan Buğday Derneği Strateji Kurulu üyesi Mehmet Gürmen, şunları söyledi: Bu üretim tarzının henüz araştırma aşamasında olduğunu belirterek, doğal süreçleri dışlayan yöntemin tek üretim tarzı olamayacağını söylüyor.
TOPRAK YERİNE SU VE HAVA
Topraksız tarım uygulamasında mahsullerin besin ihtiyaçları toprak yerine su ve hava yoluyla karşılanır. Evlerde topraksız tarımda genellikle yeşil yapraklı sebzeler tercih edilir. Marul, lahana, nane, fesleğen, kekik, biberiye, ıspanak, dereotu, maydanoz gibi bitkiler Evde kolaylıkla yetiştirilebilir. Bu uygulamalar için geliştirilen kabin ve setlere kolaylıkla ulaşılabilmektedir, dileyenler atık malzemelerden kendileri de imalat yapabilmektedir.
ÜRÜN 1 AY İÇERİSİNDE SATIN ALINABİLİR
Topraksız tarım uygulamalarında 1 ay içerisinde ürün elde etmek mümkündür. Tarlada 100 litre suya ihtiyaç duyan tohumlardan bu tür uygulamalarda 15-20 litre su ile ürün elde edilmektedir. Sebze ve meyvelerde kimyasalların normalden fazla kullanılması nedeniyle tüketiciler evlerinde topraksız veya saksılı tarım uygulamalarına yöneliyor.
NORMALDEN 300 KAT FAZLA BESİN DEĞERİNE SAHİPTİR
Dairedeki başvurusunu paylaşan peyzaj mimarı Fırat Can Takuri, Saksı olarak mum kaplı kumaşları, toprak olarak da kenevir liflerini kullanarak turp, lahana, pancar, bezelye, brokoli, ayçiçeği çekirdeği ve rezene gibi sebze ve bitkileri yetiştiriyor. Takuri, sıraladığı yeşilliklerin kentte tarıma çok uygun olduğunu belirterek, mikro yeşilliklerin 10 gün gibi kısa bir sürede yetiştiğini bildirdi. Takuri’ye göre yetiştirdiği sebzelerin besin değeri normal büyüklükteki bir bitkiye göre ortalama 40 kat daha fazla. Bazı bitkilerde besin değeri 250-300 kat artmaktadır.
TOPRAKSIZ TARIMI İLKE OLARAK DESTEKLEMİYORUZ
Buğday Derneği Strateji Kurulu üyesi Mehmet Gürmen, topraksız tarımın şu anda araştırma konusu olması nedeniyle prensip olarak desteklemediklerini belirtti. “Toprağa dayalı, temiz tarımı destekliyoruz. Ev ölçeğinde basit uygulamalar yapılabilmektedir. İnsanlar balkonlarında, pencere kenarlarında veya teraslarında marul, soğan, roka, maydanoz gibi yeşillikleri yetiştirebilirler. Çok fazla kök almadığı için saksı yetiştiriciliğine uygun bitkilerdir. Patlıcan, domates gibi kök yetiştiren bitkiler uygun değildir. “Bu yeşillikleri yetiştirmek ve toprakla bağ kurmak yeni başlayanlar için güzel bir deneyim” dedi.
TOPRAKLA İLİŞKİMİZ ZARAR GÖRMÜŞ
“Topraksız tarım” olarak adlandırılan yöntemlerin tarımı mühendisliğe indirgediğini belirten Mehmet Gürmen, şöyle konuştu: “İnşaat yapmak gibi teknik bir şey olarak baktığımızda doğadaki o karmaşık yapıyı gözden kaçırıyoruz.. Bir bitkiye ihtiyacı olan ısıyı, ışığı ve besinleri verdiğimizde kendi besinimizi üretebiliriz gibi indirgemeci bir yaklaşım ortaya çıkıyor. Bu durum toprağı bir toprak parçası olarak görmemize neden olur. “Sadece teknolojik tarımı desteklersek nesiller sonra kültür kaybolduğunda toprakla ilişkimiz de zarar görür.”
İDEAL İKİSİNİ BİR ARADA YAPMAKTIR
İdeal olanın iki tarım tekniğini bir arada uygulamak olduğunu belirten Mehmet Gürmen, “Toprağı kirletmeden teknolojiyi kullanarak tarımı nasıl yapabiliriz diye düşünmek gerekiyor. Organik tarım da bunun kurumsallaşmış yöntemlerinden biridir. Yabani bir kuş asla gelip sizin yarattığınız çevreye katkı sağlayamayacaktır. Orada ne solucan ne de başka bir canlı olmayacak. “Topraksız tarım yaptığımızda doğanın dengesiyle ilgili bir şeyi ortadan kaldırıyoruz” dedi.
Kaynak: Web Özel