Gurur ve önyargı
Efnan Atmaca – ABD’li oyuncu Marsha Hunt, “Hollywood’un Altın Çağı” denilen 1930’lu ve 1940’lı yılların...
Efnan Atmaca – ABD’li oyuncu Marsha Hunt, “Hollywood’un Altın Çağı” denilen 1930’lu ve 1940’lı yılların en fazla konuşulan kadın oyuncularından biriydi. Uzun boylu, zarif, eğitimli, fazla güzeldi Hunt. Ve elbette fazla yetenekli. Paramount onu keşfettiğinde 17 yaşındaydı. Art arda beyaz perdede görünmeye başladı. Her filmle biraz daha ünleniyordu. Büyüsü her rolü oynayabilmesinde yatıyordu. John Wayne ile western filmde de rol alıyordu, Lara Turner’la komedi de… Jane Austen’ın defalarca sinemaya uyarlanan “Gurur ve Önyargı”sının 1940 versiyonuyla şöhretin doruğuna ulaştığında bu iki kelimenin hayatına şekil vereceğini bilemezdi. 1917’de doğmuştu Hunt, iki dünya savaşı görmüştü ve dünyanın iki kutba bölündüğüne şahitlik etmişti. ABD’de McCarthycilik yükseliyordukomünist avı başlamıştı. Komünist veya komünist sempatizanı diye damgalanan 150 benlik listede adının geçmesiyle hayatı değişti Hunt’ın. Artık siyah listedeydi. “Ben hiçbir zaman komünist olmadım” dedi fakat önyargının kurbanı olmuştu.Özür dilemedi1946’da Sinema Oyuncuları Birliği’nin yönetimindeyken bir dekoratör grevi, dev film şirketi Warner Brothers’ı rahatsız ettiğinde, onları işçilerin şikâyetlerine odaklanmaya çağırdığı için hoş karşılanmamıştı. Amerikan Karşıtı Faaliyetler Komitesi 1947’de 19 senarist ve yönetmenin siyasi faaliyetleri hakkında oturumlar düzenlediğinde protesto için Washington’a giden ünlüler arasındaydı. Gelelim gurur kısmına; Washington’a protestoya Hunt ile beraber giden ve aralarında Humphrey Bogart ile Lauren Bacall’ın da olduğu bazı ünlüler, müdahalelerinin yanlış olduğunu söyleyerek geri adım attı. Ancak Hunt ve eşi, senarist Robert Presnell Jr. özür dilemedi. Sonuç: 1950’de siyah listeye alınan 68 oyuncu, 44 yazar, 28 müzisyen, 18 yönetmen, 11 yorumcu, üç spiker, bir müzik eleştirmeni, bir avukat ve bir muhasebeci arasında isimleri vardı.Aktivist olduSonra beyaz perdeye mecbur bir veda yaşadı Hunt. Oyunculuğa tiyatroda devam etti. Sahneler siyah listeyi pek umursamamıştı. Altı Broadway oyununda ve 30 kadar bölgesel yapımda rol aldı. Yıllar geçtikçe Birleşmiş Milletler için mülteci davaları üzerinde çalışan, Los Angeles’taki evsizlere yardım eden ve eşcinsel evliliği destekleyen bir aktivist oldu. Sinema dünyası da onu unutmadı, festivallerde onurlandırdılar. Kariyeri Roger C. Memos’un yönettiği “Marsha Hunt’s Sweet Adversity” adlı belgeselde anlatıldı. Ancak ne yaparsa yapsın kendisine hep siyah liste soruldu. O da tüm içtenliğiyle “Sahip olduğum biricik gerçek pişmanlık; bir oyuncu olarak yaptığım işten ziyade siyah listeye alınmamla hatırlanmamdır” cevabını verdi. Eşini 1987’de kaybeden Marsha Hunt, 7 Eylül’de 105 yaşına girmeye az bir zaman kala öldü. Hunt, tüm önyargı kurbanları için savaşmıştı.