Harran Ovası’nda 100 Bin Dekar Tarım Alanı Betonlaştı
Güneydoğu Anadolu projesi (GAP)’ın devreye girmesiyle birlikte Harran Ovası’nda betonlaşma ve çölleşme ile birlikte verimli tarım toprakları kaybediliyor. Harran Ovası’nda 100 bin dekar tarım alanı betonlaştığı belirtildi.
Geçtiğimiz günlerde Tarım Öğretiminin 177. Yılı dolayısıyla Harran Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta konuşan Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu,
“Şanlıurfa’da tarım konusunda çok önemli gelişmeler var. Ancak önemli sorunlar da var. Tarım arazileri yoğun yapılaşma, betonlaşma, çölleşme riski altında. Kuyulardan su çekerek üretim yapan çiftçiler yüksek enerji faturaları nedeniyle sürekli enerji dağıtım şirketi Dedaş ile karşı karşıya bırakılıyor.
Harran Ovası’nı kuşbakışı gözlemledik. İlk göze çarpan ovadaki yapılaşma. Bilimsel olarak yapılan çalışmalara göre Harran Ovası’nda yaklaşık 100 bin dönüm alan betonlaşmış. Bir başka önemli sorun ise aşırı sulama nedeniyle topraktaki tuzlanma oranının artması.
GAP’TA VERİMLİLİK VE GELİR ARTTI
Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, Güneydoğu Anadolu Projesi’nin en geniş ve verimli arazilerine sahip olan Şanlıurfa’da toprakların sulanmaya başlamasından sonra ürün verimlerinde ve çiftçi gelirlerinde önemli artışlar meydana geldiğini söyledi. Özellikle bölgede pamuk ve mısır üretiminin devreye girmesi, ülke üretimine de önemli katkılar sağladığını ve ülkedeki pamuk üretiminin yarısının Urfa’dan sağlandığını hatırlattı.
HARRAN OVASINDA BETONLAŞMA
Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu’nun dikkat çektiği tarım alanlarının betonlaşması konusunda hemen herkes hemfikir. Bugün gelinen noktada 100 bin dekar alanın betonlaştığı tahmin ediliyor. Bu, Harran Ovası ve bölgedeki diğer ovalar için en büyük tehlike olarak görülüyor.
Harran Ovası’ndaki bir başka önemli sorun ise milyarlarca lira harcanarak yapılan barajlardan suyun açık kanallardan ovaya getirilmesi. Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa Şube Başkanı Abdullah Melik, açık kanaldan ve cazibe sulaması(Su kotunun sulanacak araziden yüksek olduğu yerlerde suyun potansiyel enerjisi ile sulama kanalları veya borular aracılığıyla iletildiği sistem) nedeniyle suyun yüzde 60’ının kaybolduğunu söylüyor.