İnsan görünenden çok daha fazlasıdır
Aklımın bile alamayacağı kırgınlıklarım oldu insanlara dair. Oysa insanlar dost olmalıydılar birbirlerine,düşman değil. İçlerinde hazmedilemeyen öfke yumağı yerine sevgi yeşermeliydi yeniden. Tebessüm eden yüzlere,yalnızlığa umut veren beraberliklere, edilecek bir çift güzel sohbete, kahkahalarla buluşan bedenlere muhtaçtık. İnsanların hayata tutunabilmeleri için yeterli sebeplerdi bunlar, çünkü sevgi; mutluluk ile eş değerdi, mutsuzluğun ömrü kısa sürmeliydi, tüm yaşayışlar mutluluğa doğru yürümeliydi. Kendimi keşfettiğim günden bu yana hep bunu savunurken bulurum kendimi.Yalnızlığı sevmem, yalnızlıkla aramın pek iyi olduğu da söylenemez. Buna istinâden insanlara güvenme ihtiyacı duydum onlara zamanımdan verdim, hayatımın dışında olan insanları hayatımın içine dahil ettim, olabildiğince sevgiyle sardım, keyif aldığım dostâne ilişkiler oldu ve hayatımın her ânına dahil oldular yetişemediğim bir şekilde. Her şey yolundaydı ki onların görünmeyen dünyalarını farkedene değin, birden bire bana aydınlığı sunan insanların karanlığıyla boğuşurken yakaladım ruhumu,bir parça ezilmişlik duygusuyla hor görüldüm, aynı göğü paylaştığım insanlarla ayrı düştüm, biraz biraz eksildim. Tebessüm eden yüzlerin kan kusan bakışlarına şahit oldum. İşte o an yavaş yavaş tanıdım Dünya'yı.İnsanların içlerinde ki nefreti, öfkeyi, kıskançlığı biraz biraz tattım, hiç yılmadım, yeri geldi paramparça oldum, gördüklerime inanmak istemediğim zamanlarım dâhi oldu ama görünenler görmek istemememin çok daha ötesindeydi. Demek istediğim şu; sizi hakedebilecek insanlar olsun hayatlarınız da,ödün vereceğiniz ânlara layık olun. Zira hiç kimse bir insanın kendisinden daha kıymetli olmamalı,giden her bir insan müsveddesinin yerine bir başkası gelebilir ama başkaları için kendinizi kaybederseniz, bir daha asla olduğunuz yeri bulamayabilirsiniz.