‘İnternet Gazeteciliği Yasası’ görüşülüyor… İlk iki madde kabul edildi

ANKARA (İGFA) – Basın, toplumsal medya ve internet haberciliğine ait düzenleme TBMM Genel Heyeti’ne geldi.

“Dezenformasyon Yasası” ya da “İnternet Gazeteciliği Yasası” olarak da bilinen Basın Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi unsurlarının görüşmeleri başladı.

Teklifin tümü üzerinde kelam alan İYİ Parti Küme Başkanvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, düzenlemeyle asıl niyetin, muhalif paylaşımların önüne geçmek olduğunu ileri sürdü.

Dezenformasyona karşı çaba söylemi üzerinden birinci evvel yasallaştırmaya, artık ise kanunlaştırılmaya çalışılan kanun teklifinin asıl amacının “ak formasyon” olduğunu öne süren Dervişoğlu, kanun teklifini, “atanmış idari kurumları yargıya mahsus yetkilerle donatma, klâsik medya araçlarındaki sansür ve baskıyı dijital mecralara taşıma, muğlak ve soyut tabirler üzerinden kanunlara nazaran hatalı belirlemek için değil suçluya nazaran kanun yapma girişimi” olarak tanımladı.

Dervişoğlu, kanun teklifiyle basın ve söz özgürlüğünün ortadan kaldırılacağını, yargıya ilişkin misyon ve yetkilerin bürokrasiye devredileceğini sav etti.

MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, düzenlemeyle “özgürlüklerin kısıtlanacağı”, “basına sansür getirileceği”, “seçimlerin yapılmasının bile tehlikeye gireceğinin” tez edildiğini söyledi.

Emperyalizmin inşa ettiği toplumsal medya ahlakını savunanları gördüklerini belirten Yıldız, “Ülkemize karşı yürütülen algı operasyonlarının, milletimize karşı kurgulanan kumpasların iş birlikçilerini gördük. Global güçlerden siyasetimize müdahale talep edenleri, naylon gazetelerle her ay yüz binlerce lirayı hortumlarken emek, özgürlük sloganı atanları, iktidara karşı yayın yapmak kuralıyla yurt dışından fonlanan medya kuruluşlarını gördük. Her tezi gün batmadan çöpe atılan siyasetçileri da gördük.” tabirlerini kullandı.

Birçok hukuk kuralının aslında bir ahlak kuralı olduğunu lisana getiren Yıldız, “Bu iklime yabancı olanların fikren çölleşmiş dünyalarını kovayla su taşıyarak yeşertemeyeceğimizi de biliyoruz. İhanet odaklarını bir bir deşifre edeceğiz ve adaleti yeryüzüne hakim kılacağız.” diye konuştu.

HDP Van Milletvekili Tayip Temel, kanun teklifi ile toplumsal medyanın maksat alındığını, iktidarın siyasetlerine itiraz eden herkesin “düşmanlaştırıldığını” savundu.

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, “Bir karanlık yaratıyorsunuz, içine ‘gazeteci’ diye bir canavar koyuyorsunuz. Bu canavar değil ancak o karanlık sizi yutar, bunu yapmayın.” dedi.

Gazetecinin rastgele bir partiye karşı sorumlu olmadığını, halkına ve gerçeğe karşı sorumlu olduğunu kaydeden Özkan, “Bana hiç kimse devletin oligarşiyle ayakta tutulacağını anlatamaz. Bu yasanın bir latife olduğuna inanmak istiyorum. Özgürlük, sadece benim problemim değil hepimizin sorunu. Bizden geriye sadece hürmet kalacak. Hürmet, ömürden daha uzun süren bir şey.” sözlerini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, AK Parti’nin, bu kanun teklifiyle istibdat rejimi periyotlarını aratacak bir periyoda girildiğini tescil ettiğini savundu.

Düzenlemeyi, “muhalefeti ve basını baskı altına alma, susturma yasası” olarak nitelendiren Adıgüzel, “dezenformasyonla uğraş düzenlemesi” ismi verilen kanun teklifinde, dezenformasyonun tarifinin yer almadığını söyledi.

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir, dijital mecralara yönelik memleketler arası örnekleri de inceleyerek toplumun gereksinimlerini karşılayacak ayrıntılı bir kanun teklifi hazırlamaya çalıştıklarını belirtti. Bir basın mensubunun, düzenlemenin “halkı aldatıcı bilgiyi alenen yayma” kabahatini içeren 29. unsurunun konusu olamayacağını söz eden Özdemir, Türkiye’de haber yapan bir basın mensubunun, bilerek ve isteyerek palavra haber yapması durumunda prestijinin ziyan göreceğini söyledi.

Özdemir, “Teknik olarak bir basın mensubunun, bu hatanın muhatabı olması mümkün değil. Muhalefetin söylediği üzere bu cürüm her halde kolay kolay işlenecek bir kabahat değil, çok katı kuralları var. Muhalefet, düzenlemeye sadece itiraz ediyor, bir teklifi yok. ‘Sosyal medyama dokunma’, ‘özgür basın susturulamaz’ hoş lakin içi boş telaffuzlar. Toplumun beklentilerini karşılayan, güzel bir toplumsal medya düzenlemesi yaptığımıza inanıyorum.” değerlendirmelerinde bulundu.

TBMM Genel Konseyinde, “dezenformasyonla gayret düzenlemesi” olarak bilinen Basın Kanunu ile Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin ilk iki hususu kabul edildi.

Kabul edilen hususlara nazaran, yasal yere kavuşturulmaları için internet haber siteleri ile basın kartına ait hususlar, Basın Kanunu’nun kapsamına alınarak, radyo, televizyon, kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu işçisi, basın kartı düzenlenmesi bakımından vadeli yayın çalışanları üzere pahalandırılacak.

Basın Kanunu’nun gayeleri ortasına basın kartına ait yöntem ve asılları belirlemek de eklenecek. Teklifle basın kartı talep eden medya mensupları ve enformasyon vazifelileri, kanun kapsamına dahil edilecek.

İnternet haber siteleri de periyodik yayın tarifi kapsamına alınacak. Teklifte “internet haber sitesi”, “İletişim Başkanı”, “İletişim Başkanlığı”, “Basın Kartı Komisyonu”, “medya mensubu”, “enformasyon görevlisi” de tanımlanıyor.

TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, kanun teklifinin birinci kısmındaki iki hususun kabul edilmesinin akabinde birleşime orta verdi. Bilgiç, ortadan sonra kurulun yerini almaması üzerine 5 Ekim Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapattı.

İnternet Gazetecileri Federasyonu (İGF) Genel Lideri Mesut Demir‘in de Ankara’da yakından takip ettiği kelam konusu kanun teklifinin öbür unsurlarının görüşülmesine bugün devam edilecek.