IRCICA Genel Direktörü Kılıç, SÜde “Mesleki Söyleşi” gerçekleştirdi
İSLAM TARİH, SANAT VE KÜLTÜR ARAŞTIRMA MERKEZİ (IRCICA) GENEL DİREKTÖRÜ, BÜYÜKELÇİ PROF. DR. MAHMUD EROL KILIÇ, SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİNCE DÜZENLENEN “MESLEKİ SÖYLEŞİ’DE” ÖĞRETİM ELEMANLARIYLA BİR ARAYA GELDİ.
İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü, Büyükelçi Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, Selçuk Üniversitesi (SÜ) İslami İlimler Fakültesince düzenlenen “Mesleki Söyleşi" programında öğretim elemanlarıyla bir araya geldi.
İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, SÜ Müze Binasındaki söyleşinin açılışında, programda önemli istifade sağlanacağına inandığını belirterek, Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’ın çalışma hayatı ve eserleri hakkında bilgi verdi. IRCICA Genel Direktörü, Büyükelçi Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç da, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde görevini sürdürdüğünü söyledi. 2008-2018 yılları arasında İslam İşbirliği Teşkilatına Üye Ülkeler Parlamentolar Birliğinde görev yaptığını, sonrasında Endonezya nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi olarak atandığını ifade eden Prof. Dr. Kılıç, 2021 yılından itibaren IRCICA Genel Direktörlüğü görevini yürütmekte olduğunu belirtti. İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezinin İslam İşbirliği Teşkilatına ait alt kurum ve kültür merkezi olduğunu aktaran Prof. Dr. Kılıç, “Medrese, tekke erbabında da sokaktaki insanda, şairde de hedef, gaye olmalı. Gaye; önemli bir unsur, mefhum. Biz modernler, bunu unuttuk; uzaklaştık. İnsan olarak yeryüzüne ne yapmaya geldik, niçin geldik? Ya da nereden geldik ve nereye doğru gidiyoruz? Kaçınılmaz bir gerçeklik, ölüm gerçeği. Doğduk, yaşımız ilerliyor. Bir müddet sonra emanetleri teslim ediyoruz. Bence bunlar hayatın ve felsefenin en temel sorguları. Bu sorularla hayatın anlamı oluşmaya başlıyor. Hayat, bu manayı arayış mektebi haline getiriyor” diye konuştu.
Geleneği elden ele devam eden bir zincir olarak tasvir eden Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, “Bir müessesenin bile geleneği varsa bizim de düşünce geleneklerimiz var. Gelenek, tarihsel manada geriye dönüşüm değildir. Gelenek, bir dinamiktir. Hz. Mevlana’ya izafi edilen konuda ‘Pergelimizin iğneli, sabit ayağı var. Sabit ayağımızı kendi geleneğimize bağlarız. Diğer ayağıyla da yetmiş iki milleti gezeriz.’ diye ifade ediliyor. İki ayak da sabit olursa biz ona fanatizm diyoruz” dedi.
Söyleşiye Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Çiftci, dekanlar ve öğretim elemanları katıldı.