İsrail’de tansiyon yükseldi: Protestocular yolları kapadı
Netanyahu’nun yargının yetkilerini kısıtlayan tartışmalı düzenlemesine karşı çıkan on binlerce kişi, gösterilerin 12’nci haftasında...
Netanyahu’nun yargının yetkilerini kısıtlayan tartışmalı düzenlemesine karşı çıkan on binlerce kişi, gösterilerin 12’nci haftasında yine sokaklara döküldü.
Yargı reformuna karşı çıkan Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın görevden alınması ülkede tansiyonu yükseltti.
Muhalefet partilerinin çağrısıyla başkent Tel Aviv’de toplanan binlerce kişi, Netanyahu’yu protesto etti.
İsrail bayrakları ile sokağa inen göstericiler, başkent Tel Aviv’deki Ayalon Otoyolu’nu trafiğe kapatarak ateş yaktı. Tel Aviv’in dışında Başbakan Netanyahu’nun Kudüs’teki konutunun dışında da çok sayıda kişi toplandı.
Ülkenin güneydeki Beersheba ile kuzeyindeki Hayfa’da da yüzlerce kişi sokağa indi. Yer yer polis ile göstericiler arasında tansiyon yükselirken, bazı bölgelerde polis göstericilere tazyikli su ile müdahale etti.
“İsrail devletinin güvenliği her zaman hayatımın misyonu olmuştur”
Gallant görevden alınmasının ardından yaptığı ilk açıklamada, “İsrail devletinin güvenliği her zaman hayatımın misyonu olmuştur ve olmaya devam edecektir” dedi.
Gallant dün yaptığı açıklamada, yargı reformuna karşı ordu içerisindeki yaygın protestoları hatırlatmış, ulusal güvenliğe yönelik tehlikeyi gerekçe göstererek tartışmalı yargı reformunun askıya alınması çağrısında bulunmuştu.
“İsrail Başbakanı İsrail devleti için bir tehlikedir”
Muhalefet lideri Yair Lapid yaptığı açıklamada, Gallant’ın görevden alınmasına sert tepki göstererek, “İsrail Başbakanı İsrail devleti için bir tehlikedir” dedi.
İsrail’in eski Savunma Bakanı olan Yisrael Beytenu Partisi lideri Avigdor Liberman ise, Netanyahu’nun Gallant’ı görevden almasını “diktatörlük” olarak nitelendirerek, “Savunma Bakanı, IDF’nin parçalanması ve İsrail’in güvenliğine ölümcül zarar verilmesi konusundaki derin endişelerini ifade etmeye cesaret etti. Netanyahu, Gallant’ı dinlemek ve kabineyi toplamak yerine tüm diktatörlerin yolunu seçti. Sesleri susturmak” dedi.
Netanyahu hükümetinin “tartışmalı yargı reformu”
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak’ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir “yargı reformu” planladıklarını duyurmuştu.
Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclis’e devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.
Ülkedeki en yüksek yargı makamı olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclis’in çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen “temel yasalara” aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip.
Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkemenin, Meclis’in çıkardığı kanunları bozma yetkisinin büyük ölçüde elinden alınacağını belirtmişti.
Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yoğun şekilde eleştirilmişti.
Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un, taraflara “iç savaş” uyarısı yaparak sunduğu alternatif tasarı da iktidar tarafından reddedilmişti.
İsrail ordusunda savaş pilotları, denizaltı subayları, siber güvenlik uzmanları, özel kuvvetler gibi birimlere bağlı binlerce yedek asker, hükümetin tartışmalı yargı düzenlemesini uygulaması durumunda görevlerine devam etmeyeceklerini veya eğitimlere katılmayacaklarını açıklamıştı.
İsrail’de iç ve dış istihbarat teşkilatları, diğer güvenlik kurumlarının çalışanları da yaptıkları açıklamalarla hükümetin yargı düzenlemelerine karşı itirazlarını duyurmuştu.
Devam eden tartışma ve tepkilere rağmen “yargı reformu” kapsamındaki “başbakanın görevden alınmasını zorlaştıran” yasa tasarısı 23 Mart’ta Meclis’ten geçmişti.
Yarın Meclis’e getirilmesi planlanan yasa tasarısı, hükümetin, Yüksek Mahkeme üyelerinin belirlenmesinde öncelikli söz sahibi olmasını ve böylelikle Yüksek Mahkeme Başkanını belirleyebilmesini öngörüyor.
Netanyahu öncülüğündeki koalisyon, yargı düzenlemesine karşı çağrı yapan Gallant ve diğer Likud milletvekillerinin hükümetten desteğini çekmesi durumunda tartışmalı yargı paketini geçirmekte Meclis çoğunluğunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.