Kapı Eşiği
Pervasız gecelerde kapı eşiğinde kaldım sırtıma vuran rüzgarın şiddeti eskimiş kabanımı incitirdi en fazla. Ama asıl üşüyen bedenim değil ruhumdu bir insanın ruhu üşürken ciğeri yanar mı ?
Cigerimin ateşine damla damla su taşırken, Ruhumu kat kat bedenler,tenler giydirip ısıtmaya çalıştım ne ciğerimin ateşini nede ruhumun üşüyüşüne çare buldum.
Hoş ne zaman seni düşünsem ciğerim ayrı dillenir ruhum ayrı.
Neden olmayışın bu kadar acıtıyor
Neden hala bu kadar tazesin içimde.
Seni sevmek istemiyorum artık
Sesini duyar gibi olmak istemiyorum
Bilmediğim bir sokaktan ansızın gelecekmişsin gibi hissetmek istemiyorum.. Yanımda değilsin hiç olmadığın gibi ama neden hep yanımda gibisin? Söyle bana sen hiç kendini kapı eşiğinde hissettin mi ? Bedenin üşürken ciğerin yandı mı?Yüreğime yediremedim belki bu yüzden fazla dolar gözlerim..
Öyle uzaklara dalarsa yine gözlerim
Bilki hala yaşıyorum seni.
Seni kalbime gömerken açacak çiçekleri hesap etmedim..
Ağlama be kadın dedikçe kendime
İçimde tekrar filizlenişini bilemedim
Ben ağladıkça çiçeklendin
Ben sus dedikçe büyüdün
Ah! ben seni gömmüştüm oysa
Nerden bile bilirdim içimde zakkum çiçeği
Nerden bile bilirdim elem çiçekleri..