Karşıyaka Belediye Lideri Cemil Tugay Belediyeler Buluşması’na Katıldı

İlki geçtiğimiz Şubat ayında Karşıyaka Belediyesi’nin mesken sahipliğinde düzenlenen Belediyeler Buluşması’nın dördüncüsü Bodrum’da gerçekleştirildi. Karşıyaka Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay’ın da katıldığı buluşmada “Sürdürülebilir Güç ve İklim Aksiyon Planı” kapsamında tecrübeler paylaşıldı.

İklim krizinin ve mahallî idareler nezdinde mümkün tahlillerin daha uygun anlaşılmasına yardımcı olan, belediyeler ortasında dayanışma oluşturan ve iklim aksiyon planlarının düzenlendiği Belediyeler Buluşmaları’nın dördüncüsü Bodrum Belediyesi’nin mesken sahipliğinde “İklim Nötr Kentler Gayesinde Adil Geçiş” ana temasıyla gerçekleştirildi. Karşıyaka, Bodrum, Kadıköy, Nilüfer, Seyhan, Şişli ve Tepebaşı Belediyelerinin iştirakiyle Heredot Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen buluşmada CHP Genel Lider Yardımcıları, milletvekilleri, belediye liderleri, akademisyenler ve gazeteciler de yer aldı.

BAŞKANLAR KELAM ALDI
İklim Nötr Kent olma gayesine yürürken hem insani hem ekonomik birçok boyutunun konuşulduğu program; “Kimseyi Geride Bırakmamak”, “Birlikte Dönüşmek” ve “Belediye Liderleri Oturumu” olmak üzere üç oturumda gerçekleşti. Belediye Liderleri Oturumu’nda konuşan Karşıyaka Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay bu alanda yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.

“YÜZLEŞMELİYİZ”
İklim krizi ve mümkün tesirleriyle gayret noktasında fikir birliği sağlanması ve ona uygun davranış prosedürleri geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Lider Tugay, konuşmasında şunları kaydetti: “Bu süreci başından itibaren birlikte yürüttüğümüz belediyelerimizin liderlerine ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ederim. Bugün burada çok çarpıcı gerçeklerle bir defa daha yüzleştik. Bizler yönettiğimiz kentlerde yaşadığımız etraf iklim sıkıntıları ve bununla kontaklı meselelerle uğraş ediyoruz. Belediyeler; etraf paklığı, yolların tamiri ve gibisi temel belediyecilik hizmetlerini yönetir. Bizler de bunları yapıyoruz, bir de toplumun yaşadığı ağır problemler var; bunlara da tahlil üretmeye çalışıyoruz. Lakin kimi meseleler var ki bunlar yetki tanımıyor. Bunlardan biri ve bence en kıymetlisi de iklim krizi. İklim probleminin bizi misyonlu kıldığı, bir durumun ilerlemesini durdurmak için yapmamız gereken kısmı var Bir de getirdiği sıkıntılarla çaba etme başlığı var. Her kent, her birey iklim krizine neden olan davranışlarıyla ilgili olarak sorumlu. Bu sorumluluğun yerine getirilebilmesi için olayın nedeninin bilmesi, nasıl olduğunun bilinmesi, farkında olunması ve sonrasında bununla ilgili bir şeyler yapılması gerekir. Tam bu noktada hem ferdi hem kurumsal hem de kamusal olarak maalesef bir fikir birliğinin olmadığını görüyoruz, bununla yüzleşmemiz gerekiyor.”

“TOPRAKLARIMIZ ÖLÜYOR”

Gerekli uğraş verilmediği takdirde iklim krizinin dünyayı daha fazla olumsuz etkileyeceğini, insan ve canlı hayatını tehdit edecek yeni krizleri beraberinde getireceğini lisana getiren Tugay, şöyle devam etti: “Bulunduğumuz ana gelip kimi gerçekleri görmemiz gerekiyor. Şayet biz bunu yeni bir bahis olarak hissetmezsek, şu an tedbir almazsak yaptığımız toplantılar ile farkındalık sağlar lakin sorunu çözemeyiz. Dünyada yaşanan bütün belirtiler ülke ve dünya olarak karbon emisyonunu azaltmadığımızı, bilakis artırdığımızı gösteriyor. Bu da yapılan her şeyin göstermelik olduğuna işaret ediyor. Dünyada yangınlar çıkıyor, iklim felaketleri yaşanıyor, bu ortamda nasıl duyarsız kalınabilir ki. Süratle artan bir kuraklık var ve bunların sonunda her bölgede farklı vakitlerde olmak kaydıyla birtakım problemler yaşayacağız. İklim krizinin sonucunda bir su krizi, güç krizi, besin krizi kesinlikle yaşanacak; ben buna bir de toprak krizini ekledim. Topraklarımız ölüyor… Toprağın kaybedilmesi de geri dönüşümsüz bir kriz. Bunlar da ekonomik krizlere ve insan sıhhatini olumsuz etkileyecek diğer krizlere neden olacak. Bunlarla yapılacak uğraşın global olması gerekiyor ancak bu gayretin temel yükünü kimler taşıyacak noktasında adaletten bahsetmemiz lazım. Sorumlusu kimse bedelini o ödesin, bu sistemi kuralım.”

“KENDİ KENDİNE YETEN KENTLER KURALIM”

Karbon salınımını azaltmak için besin ve güç başta olmak üzere tüketim konusunda tasarruf davranışının benimsenilmesi gerektiğine değinen Tugay, “Dünya üzerinde yaşayan herkes bu mevzuyu bilmek zorunda. Konforumuzdan feragat etmek, davranışlarımızı değiştirmek zorundayız. Karbon salınımını bilmek ve bunu yapmamak için nasıl davranmamız gerektiğini bilmeliyiz. Şu anda yapabileceğimiz en değerli şeylerden biri güç verimliliğini sağlamaktır. Daha az kullanarak bir katkı sağlayabiliriz. Birebir şey besin için de geçerli. Biz İzmir’de halde yüzde 90’ı dışardan gelen meyve ve sebzeyi tüketiyoruz. Teklifim kendi kendine yeten kentlere dönüşmenin yolunu bulmak ve bu mevzudaki dirençliliğimizi artırmak. İklim dostu mutfak anlayışına sahip olalım. Kendi bölgemizde üretilmiş eserlerle ne yapabiliyorsak onu yiyelim” halinde konuştu.

ADİL DEMOKRASİ VURGUSU

Çalışmaların adil demokrasi çerçevesinde sürdürülmesi gerektiğine vurgu yapan Tugay, “Sorunlarımızın tahlilinde demokrasi ve katılımcılığı temel almak zorundayız. Bunun sistemini korumak zorundayız ve biz bunun için Karşıyaka Belediyesi olarak çok gayret ediyoruz. Bizim kent vizyonu ünitemiz, vatandaş iştirak ünitemiz ve sürdürülebilirlik ofisimiz var. Daima birlikte bu meselelerin tahlili için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Buradaki en hassas nokta da iştirakin, demokrasinin adaletini sağlamak; bizim bu yolu bulmamız gerekiyor. Bunun için de kimi uygulamalar gerçekleştiriyoruz, çalışmalarımız devam ediyor” tabirlerini kullandı. Tugay konuşmasının akabinde Karşıyaka Belediyesi’nin çalışmalarını içeren bir sunum gerçekleştirdi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı