Kaybolmaya yüz tutan cicimi yaşatıyorlar
Tunceli’de Geçmişi Yüzyıllara Dayanan Cicim (cacım) Mesleği, Halk Eğitim Merkezi’nde Verilen Kursla Yaşatılmaya çalışılıyor.
Tunceli’de geçmişi yüzyıllara dayanan el dokuması cicim (cacım) mesleği, Halk Eğitim Merkezi’nde verilen kursla yaşatılmaya çalışılıyor.
Tunceli’de kaybolmaya yüz tutmuş ve yörede ’cacım’ olarak bilinen el dokumasını yaşatmak için Halk Eğitim Merkezi bünyesinde kurs açıldı. 12 kişinin katıldığı kursta üretilen ürünler satılarak kursiyerlerin aile bütçelerine katkı sağlamaları da amaçlanıyor. Mesleği büyüklerinden öğrenen ve daha sonra katıldığı kurslarla usta öğreticilik belgesi alan Havva Tacay tarafından merkezde 12 kursiyere cicimin yanı sıra yolluk, heybe, sırt çantası, cüzdan, kilim gibi el sanatlarının yapımı da öğretiliyor. Cicim dokumacılığını çocukluğundan beri bildiğini söyleyen el sanatları ustası 57 yaşındaki Havva Tacay, ’’Babaannemler, annemler, ablamlar yapıyordu. Ben o zamanlar çocuktum. Bunu motifli değil de düz yapıyordum. Uzun bir süre bu meslek unutuldu. Unutulmaya yüz tutmuş bir meslek olduğu için halk eğitim merkezinde bunun kursu verildi. Ben de bu kursa katıldım, usta öğreticilik belgesi aldım’’ dedi.
Kültürel miras taşıyıcısı olduğunu da belirten Tacay, ’’Bu mesleği severek yapıyorum. Kültürel mirasımız bu. Unutulmaya yüz tuttuğu için yeni yeni gün yüzüne çıkarılıyor. Daha çok önem veriliyor. Kursta cicimin yanı sıra yolluk, heybe, sırt çantası, cüzdan ve kilim de yapıyoruz. Çok meşakkatli bir meslek ama severek yaptığınız zaman zorlukları aşıyorsunuz. Benim için kolay. Bir haftada dört çanta yapabiliyorum. Bir yolluğu on beş günde yaparım. Yani tamamen hakimsen yaparsın ancak öğrenciler dört çantayı bir ayda yapar. Ben ustası olduğum için çok daha kısa sürede yapıyorum’’ diye konuştu.
Mesleğin önemine vurgu yapan Havva Tacay, “Güzel bir meslek. Atalarımızdan bize kalmış kültürel bir miras. İleriki nesillere aktarmak için bu kursların sürekli açık olması lazım” ifadesini kullandı.
Tacay, kültürel miras taşıyıcısı olduğunu belirterek, kendisi gibi kültürel miras taşıyıcısı olanlara kadro verilmesinin unutulmaya yüz tutmuş mesleklerin yaşatılması için önemli bir adım olacağını da sözlerine ekledi.
Kursa 6 ay önce başladığını aktaran kursiyer Zehra Gül ise ’’Kursta bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Birkaç tane çanta yaptım. İki tanesini sattım. Gerçekten severek, isteyerek yaptım. Keşke daha önce gelseydim. Ev ekonomisini de destek oluyorum. Yaptığını satmak insana güven veriyor. Bu sayede eve, mutfağa destek sunmak ayrı bir gurur’’ şeklinde konuştu.