KBÜde Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar Erasmus+ Projesi

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ (KBÜ), İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ (İTÜ), POLONYA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ, PORTO ÜNİVERSİTESİ, MADRİD COMPLUTENSE ÜNİVERSİTESİ, MALAGA ÜNİVERSİTESİ VE GRANADA ÜNİVERSİTESİ’NİN ORTAKLAŞA YÜRÜTTÜĞÜ "SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLER VE TOPLULUKLAR" TEMALI ERASMUS+ PROJESİNİN İKİNCİ AYAĞI KBÜ SAFRANBOLU BİLİM VE SANAT AKADEMİSİ’NDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ.

KBÜde Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar Erasmus+ Projesi

Karabük Üniversitesi (KBÜ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Polonya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Porto Üniversitesi, Madrid Complutense Üniversitesi, Malaga Üniversitesi ve Granada Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü "Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar" temalı Erasmus+ projesinin ikinci ayağı KBÜ Safranbolu Bilim ve Sanat Akademisi’nde gerçekleştirildi.


Şehirlerin ve insan yerleşimlerinin kapsayıcı, güvenli, dayanıklı, doğaya saygılı ve sürdürülebilir kılınması amacıyla oluşturulan "Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar" teması 12-13 Nisan’da ilk olarak İstanbul ele alındı. Projenin ikinci ayağında ise Osmanlı mimarisi ile "Korumacılığın Başkenti" olarak anılan UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Safranbolu ve Yörük köyü ele alındı.


KBÜ Başak Cengiz Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Özköse, "Proje 12-13 Nisan’da İstanbul’da başladı. Projenin amacı kısa sürede Avrupa ülkeleri arasındaki öğrencilerin ve eğitmenlerin kaynaşmasını sağlamak, sürdürülebilir kentler ve toplulukları öğretmek, oradaki deneyimleri yaşamak, yerinde kısa da olsa projeler üretmek. Proje İstanbul ayağı ile başladı. İstanbul Teknik Üniversitesinde üç gün sürdü. Büyük bir çoğunluğu İstanbul’daki kentleşmenin, turizmin sürdürülebilirliğe ne kadar etkileri var, en fazla da Haliç’te çalışmalar yaptılar" dedi.


Prof. Dr. Özköse, Karabük Üniversitesinden yedi öğrencinin projeye katılım sağladığını belirterek, "Buradaki ayağı ise Safranbolu. Safranbolu, Yörük köyü ve arkasından Amasra’ya gideceğiz. Safranbolu en fazla sürdürülmesine çalıştığımız ve diğer yerlere örnek olmasını hedeflediğimiz yerleşim yerlerinden birisi. Bu deneyimi yaşatmak istedik. Bugün burada Safranbolu’nun sürdürülebilirliği ile ilgili özellikle de bizim üniversitemizin, akademik kurumlarımızın yaptıklarını 1990’lı yıllardan bugüne kadar yapılan çalışmaları sunacağız ve hemen arkasından proje üretebilecekleri alanları göstereceğiz. Daha sonra Yörük Köyüne gideceğiz. Arkasından Amasra’ya gideceğiz. Amasra da sürdürülmesi gereken kentlerimizden birisi. O da UNESCO Dünya Miras Listesine aday. Öğrenciler İstanbul, Safranbolu, Yörük Köyü ve Amasra hakkında karşılaştırma yoluyla grup çalışmaları altında çeşitli fikirler üretecek. Proje katılımcıları bu projede İstanbul, Safranbolu ve Amasra’daki kültürel değerleri, sürdürülmesi gereken değerleri önceden nasıldı, şimdi nasıl, gelecekte nasıl olacak onları zaten ‘fulcrum’ denen bir sisteme yüklemeye devam ediyorlar. Bugün onlardan yararlanacağız, kaynaşma olacak. Erasmus Blended zaten 6-7 yıllık bir iş birliği anlaşması. Bu projeler devam edecek. Belki bu partner ülkelere de gideceğiz ve onların çalışmalarını yapacağız. Bu bir başlangıçtı" diye konuştu.


Kentlerin sürdürülebilirliği ile ilgili metotlar geliştirmek amacıyla yapılacak çalışmalar için Safranbolu’ya geldiklerini söyleyen Polonya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Agata Piet, "Projedeki hedefler arasında kentlerin sürdürülebilirliği ile ilgili metotlar geliştirmek aynı zamanda yine bu sürdürülebilir kentlerin doğaya saygılı kentler nasıl olabilir bununla ilgili yöntemler geliştirmektir. Bu özellikle mimarlık, şehir plancıları öğrencilerine grup başlarındaki hocalarla birlikte bu yöntemleri nasıl geliştirebiliriz, nasıl bakabiliriz, sürdürülebilirlik için nasıl yeni yöntemler geliştirebiliriz bunu hedefliyoruz. Buna İstanbul’da başladık. Burada da deneyeceğiz. Umarım turizme de katkısı olur hem de turizmin ve şehirleşmenin getirdiği sorunlara çözüm bulabiliriz. Bizler burada bununla ilgili denemeler yapacağız" dedi.


Hedeflerinden birinin “Kültürel mirasa zarar vermeden kentleri nasıl geliştirebiliriz?" düşüncesi olduğunu söyleyen Granada Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Francisco Abarca, "Projenin amacı kentleri tanımak, kültürel mirasımızı tanımak, planlama yaparken onları tanıyarak onların ruhunu vererek planlama yapmak, yani asıl büyük hedeflerden biri ‘Kültürel mirasımızı zarar vermeden kentleri nasıl geliştirebilir?’ sorusunun üzerinde çalışmalar yapmak. Özellikle öğrencilere bunları öğretmek, mimarlık eğitiminde ya da şehircilik eğitiminde aldıkları eğitim dışında bunu deneyimleyerek yaşatmak istiyoruz. İspanya’dan, Polonya’dan gelip onları kaynaştırmak İstanbul’da ve Safranbolu’da geleceğin koruma neferlerini yetiştirmeyi amaçlıyoruz" dedi.


Grup çalışmalarının ardından katılımcı üniversitelerden gelen öğrenci ve akademisyenler Safranbolu ve Yörük köyüne geçerek burada saha çalışması yaptı.