Maden Suyu bölümünün paydaşları maden suyunun sıhhat ve beslenmede yararlarını konuştu

Dyt. Elvan Odabaşı; “Sağlık ve beslenmeyle ilgili maden suyu irtibatını kuvvetlendirmemiz lazım”

Kartal Kızılay Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Alper Cihan: “Türkiye’de besinin tümünde çok önemli kontrol düzeneğine gereksinim var”

Kızılay Doğal Maden Suları tarafından ikincisi düzenlenen ve “Bir Ömür Maden Suyu” temasıyla öne çıkan Memleketler arası Maden Suyu Kongresi’nde “Maden Suyunun Beslenme ve Sıhhat Açısından Önemi” başlıklı panel kesimdeki öncü isimlerin iştirakiyle gerçekleştirildi.

Türkiye’de maden suyu alanında araştırmalar yapmış akademisyenler ve bölüm paydaşları Kızılay Doğal Maden Suları mesken sahipliğinde düzenlenen II. Milletlerarası Maden Suyu Kongresi kapsamında bir ortaya geldi. Kongrenin birinci gününde gerçekleştirilen “Maden Suyunun Beslenme Ve Sıhhat Açısından Önemi” başlıklı panel büyük ilgi gördü.

Moderatörlüğünü Türkiye Gazetesi Sıhhat Editörü Ziyneti Kocabıyık’ın gerçekleştirdiği panele, İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi Öğreyim Üyesi ve Kartal Kızılay Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Alper Cihan, Diyetisyen Elvan Odabaşı, Amerikan Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Bülent Yardımcısı, İTÜ Besin Mühendisi Beraat Özçelik katıldı.

Panelde maden suyu tüketiminin sıhhat açısından çok kıymetli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alper Cihan, “Gazlı içeceklerin hepsi sıhhatsiz diyemeyiz. İçeriğinin okunması gerekiyor. Renkli sıvıları hangi dozda tüketiyoruz? Bunları mikro seviyede içiyorsanız sıhhati az tesirler fakat yüksek ölçüde içerseniz toksik tesirleri olur. Maalesef Türkiye’de aydınlatıcı etiket sistemi çok düşük. Besinin tümünde çok önemli kontrol sistemine muhtaçlık var. Son vakitlerde bu kontroller tarım bakanlığı tarafından yapılıyor. Mineralli su üretiminde çok önemli kontroller var. Çok sıkı tutuluyor” dedi.

Türkiye’de kişi başı maden suyu tüketiminin hayli az olduğuna dikkat çeken Dyt. Elvan Odabaşı, sıhhat ve beslenmeyle ilgili maden suyu bağlantısını kuvvetlendirmek gerektiğini belirtti. Odabaşı, “Sağlık ve beslenmeyle ilgili maden suyu bağlantısını kuvvetlendirmemiz lazım. Zira maden suyunun sofrada bulunması gerektiğini bilmiyoruz. Maden suyu, kalsiyum açısından, magnezyum açısından insan bedeni için çok yararlıdır. Ülkemizde kalsiyum yetersizliği, demir eksikliğinden sindirim konforunun sistemsiz olmasından daima şikâyet edilir. Birinci olarak bu nedenlerden ötürü sofralara maden sularımızı koymalıyız. Büyüme ve gelişme çağındaki çocuklarımız kalsiyum magnezyum ve D vitamininde yoksul besleniyorlar. Maden suyunu çocuklarımıza vermemiz lazım. Emziren annelerin içmesi lazım. Günde 2-3 şişe civarında gençlerin ve çocukların içebilmesi gerekmektedir” dedi.

İTÜ Besin Mühendisi Prof. Dr. Beraat Özçelik, maden suyu ve soda ortasındaki farkı anlattı. Maden sularının büsbütün doğal olarak 10 ila 100 yıl ortasında oluştuğunu belirten Prof. Dr. Özçelik, sodanın suyun karbondioksitle zenginleştirilmesinden oluştuğu söyledi. Amerikan Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Bülent Yardımcı, sodyum ve maden suyu münasebetine dikkat çekti ve maden suyundaki sodyum ölçüsünün kişinin tek başına beslenmesinden bağımsız değerlendirilemeyeceğini belirtti. Doç. Dr. Yardımcı, “Sporcuların ve gebelerin maden suyu tüketmesi bilhassa kıymetli lakin yaşlılar için de magnezyum ve kalsiyum kaynağı olarak kesinlikle tüketilmesi gereken bir besin” dedi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı