Manisalı kadınlar 600 yıllık geleneği yaşatıyor

MANİSA’DA ŞEHZADELER HALK EĞİTİM MERKEZİ VE ŞEHZADELER BELEDİYESİ İŞ BİRLİĞİ İLE AÇILAN MANİSA BEZİ DOKUMA KURSUNDA BUGÜNE KADAR 400 KADIN KURSİYER EĞİTİM ALIRKEN, KURSİYERLER 600 YILLIK BİR GELENEĞİ YAŞATMANIN MUTLULUĞUNU YAŞADIKLARINI SÖYLEDİ.

Manisalı kadınlar 600 yıllık geleneği yaşatıyor

Manisa’da Şehzadeler Halk Eğitim Merkezi ve Şehzadeler Belediyesi iş birliği ile açılan Manisa Bezi Dokuma Kursunda bugüne kadar 400 kadın kursiyer eğitim alırken, kursiyerler 600 yıllık bir geleneği yaşatmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.


Yaklaşık 600 yıllık bir geçmişe sahip olan ve zamanında Osmanlı Saraylarında ve padişah kıyafetlerinde kullanılan Manisa Bezi’nin Türk Kadınlar Konseyi Türkiye geneli Şubelerden Sorumlu Başkanı ve Manisa Tarihi Bezi Kooperatifi (MABEZ) Başkanı Mübeccel Kafkaslı tarafından yeniden hayata geçirilmesinin ardından hem Manisalı kadınlara istihdam sağlandı hem de tarihi bez birçok alanda yeniden hayat buldu. Manisa’da, Manisa Tarihi Bezi Kooperatifi (MABEZ) tarafından açılan Manisa Bezi Dokuma Kursunun ardından Şehzadeler Belediyesi ve Şehzadeler Halk Eğitim Merkezi iş birliği ile tarihi Kurşunlu Han’da açılan kurs, Manisalı kadınlardan büyük ilgi görüyor.



“Bugüne kadar 400 kursiyer yetiştirdik”


Şehzadeler Halk Eğitim Merkezi ve Şehzadeler Belediyesi iş birliğiyle Kurşunlu Han’da açılan Manisa Bezi Dokuma Kursunda 2 yıldır Usta Eğitici olarak görev yapan Ayşe Çamurlu, “Şehzadeler Halk Eğitim Merkezi ve Şehzadeler Belediyesinin ortak açtığı kurslarda bugüne kadar 400 kursiyer yetiştirdik. Kursiyerlerimiz Manisa Bezini dokumayı çok zevkli buluyorlar ve çok hoşlarına gidiyor. Manisa Bezi burada dokunuyor yüzde 50 pamuklu yüzde 50 ipekli olarak dokunuyor ve sürekli kursların açılması için talepler oluyor. İki mekikle dokunuyor. Biri beyaz diğeri farklı bir renkle dokunuyor. 10 kere kolumuzu kaldırıp indiriyoruz. Diğer mekikte de aynı. Örneklerimizi koyarak dokunuyor. Dokuma bittikten sonra kursiyerlerimiz bezlerin uçlarını bağlayıp, düzenliyor, yıkayıp ütülüyor ve satış yerimize geliyor ve satışa sunuluyor” dedi.



“Yumuşak dokusu ve terletmeme özelliği var”


Manisa Bezinin yeniden hayat bulmasını sağlayan Türk Kadınlar Konseyi Türkiye geneli Şubelerden Sorumlu Başkanı ve Manisa Tarihi Bezi Kooperatifi (MABEZ) Başkanı Mübeccel Kafkaslı ile birlikte Şehzadeler Halk Eğitim Merkezi ve Şehzadeler Belediyesine de desteklerinden dolayı teşekkür eden Çamurlu, “Manisa Bezi üretimine önce masa örtüsü, runner, ipekli şallar ve peştamallar üretiliyor. Bir masa örtüsünü yeni kursiyerler bir haftada bitirirken eski kursiyerlerimiz 2-3 günde bitirebiliyor. Bir çalışmada yüzlerce kez mekik gidip geliyor. 600 yıllık bir gelenek bu. Daha önce Osmanlı’da gömlek olarak kullanılırmış yumuşak ve terletmediği için. Alanlar da çok memnun kışın sıcak yazın serin tuttuğu için” diye konuştu.



“Unutulmaması gereken bir meslek”


Emekli olduktan sonra babaannesinde gördüğü Manisa Bezi Dokuma tezgahını yeniden görmenin heyecanıyla kursa kaydolduğunu kaydeden kursiyerlerden Münevver Tütüncügiller, “Yaklaşık 6 ay önce Ayşe hocamla birlikte kursa başladık. Manisa Bezi 600 yıllık bir geçmişi var. Eskiden Saray için, Osmanlı Padişahları için dokunurmuş şimdilerde evlerimizi süslüyor. Benim çocukluğumda babaannemin tezgahı vardı. Gördüğümde ben de çok heyecanlandım ve kursa kayıt olmak istedim ve oldum. Çok eğlenceli aynı zamanda sabır isteyen bir iş. İlmek ilmek dokuyorsunuz, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Ayşe Hocam da çok sabırlı bizlere öğretiyor. Öğretmek kolay değil ama o bunu başarıyor. Her sene yaklaşık 48 öğrencisi oluyor. Onları eğitiyor. Unutulmaması gereken bir meslek. Öğrendiğim için de mutluyum. Tam öğrenemedim ama öğreneceğime inanıyorum” şeklinde konuştu.



“Eski bir geleneği yaşatmaya çalışıyoruz”


Kursa 2 sene önce kaydolan ve eski bir geleneği yaşatmaya çalıştıklarını anlatan bir diğer kursiyer Tuğba Karabulut şunları söyledi: “Yaklaşık 2 yıl önce bu kursa kayıt oldum. Ayşe Hocamla birlikte baya bir yol katettik. 600 yıllık bir geleneği sürdürmeye çalışıyoruz. Dokumayı, çözgüyü, bağlamayı öğrendik. Güzel işler yapıyoruz, güzel parçalar dokuyoruz. Eski bir geleneği yaşatmaya çalışıyoruz. İnşallah güzel işler ortaya çıkarıyoruz.”