Mardin’de çocuklar boğulma vakalarına karşı eğitilip kötü alışkanlıklardan korunuyor

Mardin‘de çocuklar boğulma olaylarına karşı eğitilip makus alışkanlıklardan korunuyor

MARDİN – Mardin’de, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından çocuk ve gençlerin yüzme öğrenmelerini sağlamak gayesiyle hayata geçirilen “Yüzme Bilmeyen Kalmasın” projesi kapsamında yüzlerce çocuk boğulma durumuna karşı eğitilip, makus alışkanlıklar uzak tutulmaya çalışılıyor.

Yurdun birtakım bölgelerin “eyyamı-ı bahur” sıcakları tesirini sürdürmeye devam ediyor. Güneydoğu Anadolu bölgesinde ise termometreler 40 derecenin altına düşmüyor. Mardin’de çocuklar Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından çocuk ve gençlerin yüzme öğrenmelerini sağlamak emeliyle hayata geçirilen “Yüzme Bilmeyen Kalmasın” projesi kapsamında havuzlar yüzme eğitmenleri tarafından hem serinliyor, ziyanlı alışkanlıklarda uzaklaştırılıp inançlı olmayan yerlerde de boğulma hadiselerinin da önüne geçiliyor.

Yüzme eğitmeni Mustafa İleri, 7’den 70’e kadar bütün yaş kümelerine eğitimler vermekte olduklarını belirterek, çocuklara profesyonellikten fazla temel kümeler oluşturarak çocukları bu halde makus alışkanlıklardan uzaklaştırarak, kendini gerçekleştirecek bireyler elde etmeyi amaçlayan bir kurum olarak burada faaliyetlere devam etmekte olduklarını söyledi.

Yüzme sporu genel olarak bütün bedeni çalıştırmakla bir arada, kol ve bacakları tıpkı oranda çalışarak bedendeki kasları tıpkı oranda geliştiren bir spor olduğunu tabir eden İleri, “Bunun haricinde yüzme sporu teneffüs yol enfeksiyonları dahil olmak üzere bütün bedene nefes, uyum sağlayarak daha hoş daha tesirli bir nefes almamızı sağlayan bir spordur. Yüzme sporu birebir vakitte profesyonellikten çok her yaş kümesine hitap ettiği için hem toplumsallaşma hem de sıhhat açısından insanlara birebir tesiri olan bir spordur” dedi.

Boğulma hadiselerinde genel olarak ortamlardan çok bulunduğu yer mekan kıymetli olduğuna değine İleri, şöyle konuştu:

“Örneğin biz burada yüzme antrenörleri olarak, barajlarda su kıyılarında, göletlerde yüzmesini mutlaka tavsiye etmiyoruz. Zira orada oralar da genelde girdaplar olduğundan ötürü yosunlaşmanın fazlalaştığından ötürü öteki yerlerde boğulma olayları daha da artmaktadır. Bizim buradaki maksadımız o cins yerlere gitmektense burada bulunan minik çocuklar üzere buraya gelip eğitimler almamız, bunun ziyadesinde şayet amaca nazaran ileriye düşündüğünüz vaktinde biz de gerekli yardımları sağlayarak buradaki çocukları profesyonel yüzünü amaçlayarak makûs alışkanlıklardan uzaklaştırmayı hedefliyoruz.”

“Boğulan kişi su üzerinde duracak düzeyde değilse ona rastgele bir müdahale de bulmamız gerekmiyor” diyen İleri, “Çünkü şayet yüzmeyi büsbütün bilmeyen bir beşere müdahale edersek, bizi de kendi ile suya çekeceği için her iki tarafın çok zorlanacağı ve makus sonuçlar ortaya çıkarabilir. O yüzden şunu demek istiyoruz. Boğulan bir bireye yakın etrafımızda yakın ulaşabileceğimiz bir yerde simit üslubu yahut uzun bir iple arayı fark etmezsin şayet ulaştırabilirsek bu formda onu çekecek ve karaya çıkardığımız vakit müdahale etme talihimiz daha da artacaktır. Karaya çıkardıktan sonra gerekli birinci yardımı bulunduktan sonra boğulan kişinin aldığı su ölçüsü şayet çoksa büsbütün sırt üstü uzattıracağız yahut göbeğini hafif bir baskı olarak ağzındaki suyu çıkarmayı hedefleyeceğiz. Suyu çıkardıktan sonra rastgele bir müdahalede bulunamayacaksak yahut birinci yardım bilgimiz büsbütün yoksa bu olan kişiyi sırt üstü uzatıp çok hafif bir biçimde başını öne hakikat eğeceğiz ki rastgele bir yerinde kırıklıklar oluşmuş olabilir buradaki hasarı birinci yardım takımı gelinceye kadar en aza indirgemek gerektiğini farkında olmamız gerekiyor” biçiminde konuştu.