”Medya etik ilkelerinin sosyal medya mecraları için de geçerli olması hayatidir”

TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı “Medya Etiği Bağlamında Olağanüstü Dönemlerde Doğru Habercilik Paneli”nde konuştu....

”Medya etik ilkelerinin sosyal medya mecraları için de geçerli olması hayatidir”


TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı “Medya Etiği Bağlamında Olağanüstü Dönemlerde Doğru Habercilik Paneli”nde konuştu.


Sobacı, geleneksel kurumsal medya süreçlerine, sosyal medya mecraları gibi erişimi kolay ama teyidi zor sanal bir evrenin eklendiğini belirtti.


Bu konuda medya etiğinin kişiselleştirilmesi, mesleki ahlak ilkelerinin benimsenmesi ve toplumun bilinçlendirilmesinin önemine işaret eden Sobacı, dezenformasyonun afet dönemlerinde özellikle sosyal medyada had safhaya ulaştığını vurguladı. Sobacı, şöyle konuştu:


“Çoğunlukla bilinçli olarak gerçekleştirilen doğruluğu teyit edilmemiş bilgilerin paylaşılmasıyla korku ve endişe iklimi oluşturulmaya çalışılıyor. Üzerine bir de etkileşim merakı ve iyi niyetli insanların bir şey yapma gayesiyle paylaşımlarını artırması eklenince kaotik ortam derinleşiyor. Oysa sosyal medyanın afet dönemlerinde hızlı haber akışını sağlamak, organize olmayı kolaylaştırmak, seferberliği genişletmek ve mobilize olmak için güçlü bir iletişim zemini oluşturabilme potansiyelini sağlıyor. Bu potansiyeli kullanılamaz hale getiren ise yalanı hakikatten ayrılamaz kılan yoğun dezenformasyon ve duygusal gerçeklikler silsilesidir. İçeriği paylaşan kaynağın kendini açıkça belirtmediği bir ortamda başka bir kaynağa atıf yapması ve bunun güvenilir olabilmesi mümkün değildir.”


Sobacı, sosyal medyada gerçeklikle bir bağı olsun ya da olmasın bir yönüyle popüler olan bir içeriğin sırf aldığı etkileşim nedeniyle geleneksel medyada haber olarak yer bulmasının, bu kurgusal sarmalın etki alanını daha da genişlettiğini dile getirdi.


”Deprem sürecinde tüm bu ilkelerin acımasızca hiçe sayıldığını tecrübe ettik”


“Dolayısıyla geleneksel bir sosyal medya bugün artık girift bir yapıda, etkileyen ve dönüştüren bir bağlamdadır.” diyen Sobacı, şöyle devam etti:


“İşte bu yüzden teyitli bilgi paylaşımı, kamu yararı ve toplumsal gözetme, özel hayatın gizliliğini koruma, cevap ve düzeltme hakkına saygılı olma, olağanüstü hallerde sağduyulu ve sorumlu davranma gibi medya etik ilkelerinin, sosyal medya mecraları için de geçerli olması hayatidir. Yaşadığımız deprem sürecinde tüm bu ilkelerin acımasızca hiçe sayıldığını tecrübe ettik.”


Etik ilkeler çerçevesinde dezenformasyonla mücadele için TRT olarak yaptıkları çalışmaları anlatan Sobacı, “Olağanüstü dönemlerde yayıncılık alanında bizim göstermiş olduğumuz bu hassasiyetler, kamu yayıncılığı sorumluluğumuzun yanı sıra medya etiğinin bir gereğidir. Dolayısıyla bunlar medyanın tüm bileşenleri tarafından hassasiyet gösterilmesi büyük önem arz eden konulardır. Aksi halde işimizin ve taşımış olduğumuz sorumluluğun hakkını layıkıyla verememiş oluruz” şeklinde konuştu.