Miras değil… Daha bebekken yabancı ülkede toprak sahibi oldu: ‘Kır çiçekleri de yeni doğan bebekler kadar kırılgandır’

KAMUOYUYLA TANIŞMA ANI BİLE HEYECAN YARATTI
Bu bekleyiş o denli heyecanlı bir duruma gelmişti ki, mensup olduğu ailenin en büyüğü bile tatil programını onun dünyaya gelişini beklemek için değiştirmişti. Sonunda beklenen an geldi.

Takvimler 22 Temmuz 2013 gününü gösterirken çok beklenen o bebek dünyaya gözlerini açtı. Başta ailesi olmak üzere herkes büyük bir coşkuya kapıldı. Artık sırada öbür kıymetli bir an vardı. Herkes o bebeği birinci defa göreceği dakikalara odaklandı.

Milyonların merakla beklediği bebek, doğduktan yalnızca birkaç gün sonra dünyaya geldiği hastanenin kapısının önünde yüzlerce meraklının ve bir basın ordusunun karşısına çıktı. Onun erkek olduğunu simgeleyen mavi üzerine beyaz puantiyeli bir elbise giyen annesinin kollarında dünya birinci defa tanıştı bebekle.Tabii ki yanında, heyecandan yerinde duramayan babası vardı. Memnun aile, basına poz verip halkı selamladıktan sonra arabalarına binip meskenlerinin yolunu tuttular.

MONARŞİNİN GELECEĞİ BİR JENERASYON İÇİN DAHA KURTULDU
Büyük olasılıkla anladınız kimden kelam ettiğimizi. Daha dünyaya gelmeden aylar evvel İngiliz kraliyet ailesinin geleceğini omuzlayacağı belirli olan Prens George’dan ya da tam ismiyle George Alexander Louis’den. Daha detaylı söylersek,Galler Prensi William ile Galler Prensesi Catherine’in en büyük çocuğundan.

Babası William’ın akabinde tahtın ikinci sıradaki varisi olan George’un dünyaya gelişi, o devirde hakikaten büyük olay olmuştu. Bunun nedeni elbette tahtın yeni bir veliahda kavuşmasıydı. . Bilhassa de ailesinin bakış açısına nazaran monarşinin geleceği bir nesil için daha kurtulmuştu.

GEORGE BEBEK ARMAĞAN YAĞMURUNA TUTULDU
William ile Kate Middleton’ın birinci bebeği, daha sonra başka iki kardeşinin de olduğu üzere Londra’daki St. Mary Hastanesi’nin Lindo kanadında, 22 Temmuz 2013’te lokal saatle 16.24’te dünyaya gözlerini açtı.

Bu minik bebek ailesini sevince boğdu. Öte yandan da kendisi de yalnızca dünyaya geldiği için armağan yağmuruna tutuldu. O sırada kendisinin haberi yoktu fakat ona gönderilen armağanlar o denli her bebeğe nasip olacak tipten değildi.

Bu ikram yağmuru George’un vaftizi nedeniyle de devam etti.George’un doğumundan üç ay sonra, 23 Ekim’de yapılan vaftiz merasimi için uzaklardan farklı bir ikram geldi. 

ROMANYA’DA KIR ÇİÇEKLERİYLE DOLU BİR ÇAYIR ARMAĞAN EDİLMİŞ
Böyle söyleyince kulağa tuhaf geliyor ve insan evvel bir gülümsüyor lakin kelam konusu kişi bir kraliyet ailesi üyesi olunca sıradan bir olay olduğunu da algılıyor kısa müddette.

Şu anda 9 yaşında olan Prens George, 23 Ekim 2013 tarihinden bu yana toprak sahibi!Doğrudan söylersek, Prens George’un bir yeri daha doğrusu kır çiçeklerinin yetiştiği bir çayırı var.

Elbette İngiliz kraliyet ailesinde doğan birinin yerleri, malikaneleri olması doğal. Ancak bunlar ona ailesinden gelen, kan bağıyla sahip olduğu mal varlığı. Kelam konusu arsa ise büsbütün George’a ilişkin, ailesinden miras yoluyla kendisine geçen bir gayri menkul değil. Üstelik yeri İngiltere’den kilometrelerce uzakta, Romanya’da.

‘KIR ÇİÇEKLERİ DE YENİ DOĞMUŞ BEBEKLER KADAR KIRILGANDIR’
Hemen anlatalım George’un bu toprak kesimine nasıl sahip olduğunu… Bu arsa, dedesi Charles’ın dostu olan Kont Tibor Kalnoky tarafından George’a bir vaftiz armağanı olarak verildi. Arsa aslında kır çiçeklerinin yetiştiği bir çayırlık alan. 

Prens George’un, üzerinde kır çiçekleri yetişen bu çayırı, birebir vakitte dedesi Charles’ın Romanya’nın Viscri köyünde bulunan kır konutuna de otomobille bir saat uzaklıkta.

Prens’e bu çayırı ikram eden Kont Tibor o periyotta neden bu türlü bir davranışta bulunduğunu da şu sözlerle anlatmıştı: “Eğer çiçek gönderseydik solacaklardı. O yüzden bu sembolik bir armağan. Kırçiçekleri de tıpkı yeni doğmuş bebekler kadar kırılgandır.”

Kont, George’a bu çayırı ikram etmesinin altında yatan asıl nedeni de anlatmıştı. ” Bu ikram bu bölgenin de korunmasını sağlayacak ve bir farkındalık yaratma konusunda da katkıda bulunacak. Böylelikle tabiatta az olarak bulunan bu çiçekler de korunmuş olacak.”

GEORGE ŞİMDİ ROMANYA’YA GİTMEDİ: Her ne kadar George’un Romanya’da kır çiçeklerinin yetiştiği bir çayırı olsa da küçük prens şimdi ülkeyi ziyaret etmiş değil. Dedesi Kral 3. Charles ise birinci 1998 yılında ziyaret ettiği bu ülkeye karşı özel bir sevgi besliyor. Vakit zaman Viscri köyündeki çiftlik konutunda kalıyor. Orada bulunduğu vakitlerde da tabiat yürüyüşlerine çıkıyor.

KRAL OLARAK BİRİNCİ TATİLİNİ ROMANYA’DAKİ KÖY KONUTUNDA GEÇİRECEK
Aslına bakılırsa Charles, krallık tacını giydikten sonra çıkacağı birinci tatili de orada geçirecek. O sırada da 2006 yılında satın aldığı köy konutunda kalacak.

Artık torunuyla birlikte tıpkı ülkede toprak sahibi olan Charles’ın Viscri’deki köy meskeni Blue House (Mavi Ev) olarak biliniyor. Birebir vakitte gelir getirme özelliğine da sahip.

Charles’ın ‘kral’ olarak birinci tatilini Romanya’nın Viscri köyündeki meskeninde geçireceği belirtildi.

Çünkü Charles orada kalmadığı devirlerde kiraya veriliyor. Yedi yatak odalı bu mülkün, antik Trasilvanya mobilyalarıyla dekore edildiği belirtiliyor.

Televizyon ve radyo üzere kitle bağlantı araçlarının bulunmadığı mesken “huzur ve sükunet” ortamı sunuyor içinde vakit geçirenlere.

CAMILLA KENDİ KIR MESKENİNDE KALACAK: Kral 3. Charles, Romanya’daki meskeninde tatile gittiğinde eşi Kraliçe Camilla onunla birlikte olmayacak. O sırada Camilla da Wiltshire’da bulunan Ray Mill isimli kır meskeninde kalacak. Çabucak hatırlatalım, Camilla kelam konusu mülkünü 1994 yılında eski eşi Andrew Parker Bowles’tan boşandıktan sonra satın almıştı. Söylendiğine nazaran Charles, eşinin bu mülkünden hiç hoşlanmıyor.

TRANSİLVANYA’NIN EN ÜNLÜ KÖYÜ
Şimdi İngiliz kraliyet ailesinden biraz uzaklaşıp seyahat meraklılarına Charles’ın konutunun bulunduğu Viscri köyü hakkında bir iki kelam söyleyelim. Charles’ın 90’lı yılların sonunda ziyaret ettiği ve çok bğendiği için 2006 yılında bir mesken satın aldığı Viscri, Romanya’nın en turistik bölgelerinden biri olan Brasov’a yakın bir pozisyonda.

Charles’ın konut satın almasından sonra daha tanınan hale gelen köyün 12’inci yüzyıla uzanan bir geçmişi var. Transilvanya mücevheri olarak nitelendirilen köyde yer alan tarihi kale de 1999 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası listesinde..

Ortaçağ’dan günümüze kalabilen Sakson köylerinden biri olan Viscri’de sayıları az da olsa Almanlar hala yaşıyor.

Prens George, babası William’ın akabinde taht için ikinci sırada.