Mühendisler tartışıyor… Rezerv alanına şehir kurulur mu?

İstanbul’da riskli binaların dönüşümü için 130 milyon metrekare alana ihtiyaç var. İstanbul çevresindeki rezerv alanları...

Mühendisler tartışıyor… Rezerv alanına şehir kurulur mu?

İstanbul’da riskli binaların dönüşümü için 130 milyon metrekare alana ihtiyaç var. İstanbul çevresindeki rezerv alanları ve askeri alanlar arasında hem binaları bulunduğu yerde dönüştürülen vatandaşların hem de zemini nedeniyle yapılaşmaya uygun olmayan ilçelerde yaşayanların taşınması gereken yerler belirlendi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul’da 1 milyon 500 bin konutun dönüştürülmesi gerektiğini duyurdu. Bakanlık, Avrupa yakasında belirlenecek rezerv alanına 500 bin konutun inşa edileceğini, 500 bin konutun da İstanbul’a ek yük getirmeden bulunduğu yerde yenileneceğini duyurdu. Bu verilere göre inşa edilecek bina sayısı yaklaşık 193 bin olarak hesaplanıyor.

Mühendisler tartışıyor... Rezerv alanda şehir yapılabilir mi?  - Resim : 1
Rezerv alanlarına yerleştirilecek hane sayısının belirlenmesi ve bunların daha fazla yapılaşmaya açılmaması gerektiği belirtiliyor.

REZERV BÖLGESİ MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI’NDAN

1 milyon 500 bin konut için çalışmalar devam ederken, Avrupa yakasındaki rezerv alanı da tamamlandı Esenler’in kuzeyinde, Başakşehir ile Sultangazi arasında askeri rezerv alanı olacağı açıklandı. Bu alanlara ilk etapta 70-80 bin konut yapılması planlanıyor. Bu bölgelerdeki imar planı 2019 yılında değiştirildi. Alan Milli Savunma Bakanlığı’ndan alınarak ‘rezerv alan’ haline getirildi.

Mühendisler tartışıyor... Rezerv alanda şehir yapılabilir mi?  - Resim : 2
Belirlenen rezerv alanında Esenler’in iki katı büyüklüğünde yerleşim birimi oluşturulacak.

EV SAYISI BELİRLENMELİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da bir araya gelerek İstanbul’da rezerv alanlarının imara açılmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunuyor. Bu toplantılarda zorunlu askerlik rezerv alanlarında taşınacak hane sayısının belirlenmesi ve alanların daha fazla yapılaşmaya açılmaması gerektiği vurgulandı. İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu ve İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Füsun Sümer, rezerv alanlarındaki inşaatları değerlendirdi.

KALICI YERLEŞİME AÇILMAYIN

Pelin Pınar Giritlioğlu, dünya literatüründe rezerv alanları kavramının, doğal, hassas ekolojik alanlar olarak şehirlerin korunan alanlarına karşılık geldiğini belirterek, şöyle konuştu: “İstanbul’un deprem gerçeği göz önüne alındığında rezerv alanının kamu arazisi olması gerekiyor. Dönüşümün tamamı tamamlandığında eski durumuna dönebilmelidir. İstanbul’un riskli bölgelerinde yaşayan insanların bu bölgelere kademeli olarak yerleşmesi, eski yerleşim yerleri güçlendiğinde insanların geri dönmesi gerekiyor. “Aksi takdirde Kanal İstanbul projesinde olduğu gibi rezerv alanı olarak ilan ettiğiniz yeri bir anda dönüştürüp şehir merkezindeki nüfusu oraya göndereceksiniz.”

İNŞAAT AFETE GÖRE OLMALI

Giritlioğlu, rezerv alanının daimi ikamet alanı olamayacağını vurguladı. “Bugün İstanbul’da afeti ön planda tutmayan bir imar politikası düşünülemez ve kabul edilemez. Yeni yerleşim alanlarının sadece binalarıyla değil, tüm yapılı çevresi, altyapısı, acil ulaşım yolları, afet toplama ve geçici barınma alanları, kamusal alanları ve sağlık alanlarıyla bütünleşik bir planlama yaklaşımıyla tasarlanması gerekiyor” dedi.

Mühendisler tartışıyor... Rezerv alanda şehir yapılabilir mi?  - Resim : 3
Uzmanlar yeni yerleşim alanları açmak yerine İstanbul’dan göçün teşvik edilmesi gerektiği görüşünde.

İSTANBUL’DAN GÖÇ TEŞVİK EDİLMELİ

İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Füsun Sümer, İstanbul’da imara açılan her yeni alanın nüfus artışını beraberinde getireceğini belirterek, şunları söyledi: “Üniversiteler, meslek odaları ve uzman kuruluşların yaptığı tüm çalışmalar, İstanbul’un depreme hazırlık yapmasının önündeki engellerin daha da büyümemesi için nüfusunu artıracak politikalardan kaçınılması ve İstanbul’dan diğer bölgelere göçün teşvik edilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. çeşitli yöntem ve araçlarla bölgeler. İstanbul ve çevresinin doğal kaynakları İstanbul’un ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli değildir. “En temel yaşamsal ihtiyaçlarımızdan biri olan içme suyunu bile çevresindeki su havzalarından temin edemiyor.”

GEREKLİ OLDUĞUNDA AÇILABİLİR

Kent merkezindeki riskli alanların dönüştürülmesi sırasında rezerv alanlarının geçici barınma olarak kullanılabileceğini belirten Sümer, şöyle konuştu: “İster rezerv alanı, ister askeri alan olsun, kalıcı yapılaşmaya yeni alanların açılması, Kentsel planlama ilkeleri, bilimsel planlama yaklaşımları, halk ve çevre sağlığı açısından pek çok sakınca yaratacaktır. Yeni bina yoğunlukları mevcut altyapıyla yeni uyumsuzluklara neden olacaktır. Geçmişte yapılan planların, hazırlıkların, hatta yatırımların tamamen veya kısmen işlevsiz hale gelmesine neden olabilir” dedi.

[email protected]

Kaynak: Web Özel