NEVÜde Anne Bebek Ruh Sağlığı Farkındalık Paneli Düzenlendi

DÜNYA ANNE RUH SAĞLIĞI FARKINDALIK HAFTASI DOLAYISIYLA NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ (NEVÜ)’DE ÇEVRİM İÇİ ‘ANNE BEBEK RUH SAĞLIĞI FARKINDALIK’ PANELİ DÜZENLENDİ.

NEVÜde Anne Bebek Ruh Sağlığı Farkındalık Paneli Düzenlendi

Dünya Anne Ruh Sağlığı Farkındalık Haftası dolayısıyla Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nde (NEVÜ) çevrim içi ‘Anne Bebek Ruh Sağlığı Farkındalık’ paneli düzenlendi.


Annelerin ruh sağlığını desteklemek amacıyla NEVÜ Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (NÜKÇAM) tarafından ‘Anne Bebek Ruh Sağlığı Farkındalık’ paneli düzenlendi. Çevrim içi olarak düzenlenen programa; NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Fındık, NÜKÇAM Müdürü Dr. Gülhan Küçük Öztürk, kamu kurum ve kuruluş müdürleri, üniversitenin akademik ve idare personeli ile öğrenciler katıldı. Programın açılışında konuşan NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Fındık, dünyada ve Türkiye annenin ve aile yapısının önemine değindi. Prof. Dr. Özlem Fındık, annelerin ruhsal açıdan yaşayacağı her sorunun, anneyi ve bebeği etkilediği gibi toplumu da etkilediğini belirterek, bu fikirde annelerin ruh sağlığının korunmasının çok önemli olduğunu vurguladı. Doğum sonrası bakımın ve duygusal yükün kadınlara/annelere etkisi düşünüldüğünde annelere ruhsal desteklerin sağlanması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Özlem Fındık, kadınlara yönelik müdahalelerin önemli olduğunun altını çizdi. NÜKÇAM Müdürü Dr. Gülhan Küçük Öztürk panelin açılış konuşmasında; “Kültür, yaş, gelir düzeyi, ırk vs. fark etmeksizin birçok ülkede kadınlar/anneler gebelik ve doğumla ilişkili ruhsal sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunlar sıklıkla fark edilmediği için çoğu zaman hem anne hem de çocuk için olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Bununla birlikte gebelik süresinde ve doğum sonrasında annenin ruhsal bir hastalığının olması; bebeklerin ve çocukların fiziksel, ruhsal, sosyal kısacası her açıdan gelişimi için yüksek risk oluşturmaktadır. Annedeki ruhsal hastalığın olumsuz etkileri çocukların tüm yaşamı boyunca da devam edebilir. Anne-bebek ilişkisinin, yarınlarımız olan bebeklerin/çocukların gelişimindeki rolü göz önünde bulundurulduğunda bebeklerin/çocukların sağlıklı bir şekilde büyüyebilmeleri için de annelerin ruh sağlığının korunması gerekmektedir” dedi. Panele ’Anne Ruh Sağlığı Neden Önemlidir’ başlıklı sunumla katılan Türkiye Anne Ruh Sağlığı Farkındalık Birliği Kurucusu ve Koordinatörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nazan Aydın dünyada her 5 kadından birinin gebelik sırasında veya doğum sonrası sorun yaşadığını belirtti. Ruhsal hastalıkların herkesi etkileyebileceğini ve etkisinin yıkıcı olabileceğini kaydeden Aydın, “Anne iyi olmazsa bebek de iyi olmaz. Annenin ihtiyaçları karşılandığında bebek de daha iyi durumda olur” diyerek anne ruh sağlığı konusunun dikkate alınması gerektiğine değindi. Sadece hamilelik süreci ve doğumun değil, infertilite tedavisi, düşük veya ölümle sonuçlanan doğumlar, prematüre doğum gibi çeşitli durumların da annelerin ruh sağlığını etkilediğini ifade etti. Doç. Dr. Derya Evgin ise, erken dönemde oluşan bağlanma yaşantılarının çocukların kişilik gelişimini hem de kişilerarası ilişkileri yaşam boyu etkilediğini, çocukların bebekliğinden itibaren başta annesi ve bakımına katkı sağlayan bireyler olmak üzere onun için önemli olan kişilerle kurduğu ilişkilerden yola çıkarak kendine ve diğerlerine ait zihinsel algılar ve modeller oluşturduğunu söyledi. Evgin, bağlanmanın sağlıksız olduğu durumlarda ortaya çıkan bağlanma bozuklukları, çocukluktan itibaren yaşam boyu kişinin ruh sağlığını olumsuz etkileyerek uyumsuzlukların, sorunların oluşmasına neden olacağını sözlerine ekledi.


Uzman Ergoterapist Seher Göbül Aslan da çocuğun duyusal farklılıklarını anlamaya çalışmanın, istek ve niyetlerini takip etmenin, regüle olarak dünyaya bağlanmasını desteklemenin ve çocuğun duyusal dünyasını genişletmek için duygulanım ile birliktelikten faydalanmanın çok önemli olduğunu dile getirdi. Göbül ayrıca duyu bütünleme süreçleri sağlıklı bir şekilde gelişen, çevre olarak ve bedensel farkındalığı doğru bir şekilde kazanmış olan bebeğin bu gelişimin ve farkındalığın ardından fiziksel, duygusal, algısal ve akademik olarak farklı becerileri sağlıklı bir şekilde ortaya çıkararak büyüyeceğini belirtti.