Ozon Tedavisinin Etki Mekanizması
Ozon Tedavisinin Etki Mekanizması
Ozon tedavisinin, güçlü okside edici özelliği bulunmasından dolayı mikroorganizmaları yok etmesinin yanı sıra tüm toksinleri de (pestisidler, fenoller, kimyasal atıklar ve aromatik bileşikler) nötralize etmektedir. Yaşa bağlı olarak reaktif oksijen türleri hücrelerin oksidatif hasarlarına sebep olur. Bu durumu da artmış oksidatif stres adı verilir.
Yakın bir dönemde yapılan çalışmalara göre ozon tedavisi ile düşük dozlarda vücuda reaktif oksijen verilmesi ile ortaya çıkan ürünlerin düşük seviyede (fizyolojik düzeyde) başta hücre içi haberleşme olmak üzere biyolojik mekanizmalarda rol aldığı ve tedavi edici etkilere aracılık ettiği gözlemlenmiştir. Tekrarlanan düşük dozlardaki ozon tedavisi uygulaması sonucunda antioksidan sistem güçlendirilerek oksidatif strese karşı vücut direnç geliştirmiş olur.
Aynı zamanda reaktif oksijen çeşitleri hücre içine girerek yangıyı azaltan sitokin düzeyleri ve büyüme faktörlerinin yapımının da artmasını sağlar. Ozon terapisi özellikle yangısal sürecin yoğun bir şekilde yaşandığı ve immün sistemin ön planda yer aldığı hastalıklar için yardımcı tedavi yolu olarak kullanılmaktadır.
Ozon tedavisi kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma kapasitesi, elastikiyeti ve kanın akışkanlığında artış yaşanmasını sağlayarak oksijen azlığını gidermektedir. Aynı zamanda damarlarda genişlemeye ve damar tıkanıklıklarında yardımcı tedavi olarak uygulanır.
Ozon tedavisi yağ hücreleri ile direk etkileşime geçtiğinden dolayı kolesterol seviyesinin düzelmesine ve bölgesel yağ yakımına neden olmaktadır. Kireçlenme hastalığında da kıkırdak kaybının azaltılması ve eklem içi sıvılarının ve kıkırdak yapımını uyararak eklem ağrılarının azalmasına ve hareket kabiliyetinde artış sağlamaktadır.
Ozon Tedavisi ve İnfertilite (Kısırlık)
Herkes tarafından bilinen adıyla kısırlık ya da infertilite günümüzün en önemli sağlık problemlerinden biridir. Bireyler bu sorun yüzünden çocuk sahibi olamamaktadır. Bu yüzden de kısırlığın giderilmesi amacı ile farklı tedaviler geliştirilmektedir. Ozon tedavisi de kısırlık tedavisinde öne çıkan yöntemlerden biridir.
Yakın bir tarihte geliştirilen ozon tedavisi sayesinde bazı kısırlık durumları tedavi edilmektedir. Bu sayede bireyler uzun bir zaman sonra çocuk sahibi olmaktadırlar. Yapılan araştırmalara göre hemen hemen 10 çiftten biri kısırlık sorunu ile karşı karşıya kaldığını göstermektedir. Kısırlık farklı nedenlerden dolayı oluşur ve bunun giderilmesi için farklı tedavi metotları uygulanır.
Ozon Tedavisinin Kısırlığa Olan Etkisi
Ozonun sağlık alanında kullanılmaya başlanması yakın bir tarihte gerçekleşmiştir. Ozon tedavisi birbirinden farklı alanlarda kullanıldığı gibi kısırlık ile mücadele etmede de kullanılır. Bu tedavi yardımı ile farklı sebeplerden dolayı meydana gelen enfeksiyonlar giderilmektedir. Üreme organı olan tüplerin açıklığının artması sağlanabilir, iltihaba bağlı olarak gelişen problemler kalıcı bir şekilde tedavi edilebilir. Bu bakımdan ozon tedavisinin son derece etkili bir yöntem olduğu söylenebilir.
Ozon tedavisi uygulaması yapıldığında vücutta farklı değişimler meydana gelir. Öncelikle kandaki ilgili noktalar uyarılır bu sayede mikroplara karşı olan direnç seviyesinde ciddi bir yükselme olur. Mevcut olan bir virüsün bütün temasları bu işlem sayesinde bozulur. Ozon tedavisi bir anlamda antibiyotik tedavisine benzer. Yalnız hiçbir olumsuz etkisi bulunmaz. Bunun dışında çok farklı etkileri de vardır.
Kısırlık tedavilerinde en önemli husus yumurta ve spermin sorunsuz bir şekilde birleşmesidir. Bunun için spermin tüplerden geçmesi gerekir. Aynı şekilde de yumurtanın buradan rahime doğru hareket etmesi oldukça önem arz eder. Ozon tedavisi az önce anlattığımız hususları sağlar. Özellikle de spermlerin kolay ve sorunsuz bir biçimde tüplerden geçişine olanak sağlar.
Ozon Tedavisinin Yan Etkileri
Ozon tedavisinin yan etkileri yok denilecek kadar azdır. Şu ana kadar bildirilen yan etkiler uygulama hatası ve hastanın antioksidan kapasitesine göre yüksek dozlarda ozon verilmesine bağlı olarak gelişen yan etkilerdir. Bu yüzden ozon tedavisine düşük doz ile başlayıp kademeli bir biçimde doz arttırılarak sürekli kademeli ve ilerleyici bir tarzda uygulama yapılmalıdır.
Bazı durumlarda ozon tedavisi uygulanması uygun olmayabilir. Bu durumlar ise glukoz 6 fosfat dehidrogenaz enzim eksikliğinde, özellikle erken dönem hamilelikte, anjiotensin çevirici enzim inhibitörü tedavisi gören kişilere, kanama bozukluğunda, kontrol altına alınamayan kardiyovasküler hastalıklar ve ozona karşı reaksiyon gösteren astım hastalarına bu tedavi uygulaması yapılmaz.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ozon tedavisi esnasında Vitamin C ve Vitamin E içeren bütün antioksidan takviyelerin alınmaması gerekir. Kanda bu bileşiklerin yüksek oranlarda bulunması bir oksidan madde olan ozonun etkinliğini ve dolayısı ile tedavinin seyrini etkilemektedir.