Zatürre genel olarak çok tehlikeli bir hastalık olmakla birlikte; erken tanı, erken teşhis ve uygun tedavi ile hiç iz bırakmadan iyileşir. Zatürrenin en temel belirtileri ateş, öksürük, balgam, balgamda kan, göğüs ağrısı, nefes darlığı, iştahsızlık, terleme, kilo kaybı ve üşümedir. Çocuklardaki en önemli bulgu; yüksek ateş, hırıltı, nefes darlığı ve hareketlerinde azalmadır. Pek çok akciğer hastalığı ile benzerlik gösterir.
Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzm. Dr. Gamze ÇAVUŞOĞLU Zatürre konusunda şunları söyledi.
“Dünya Sağlık Örgütü 2009 yılından beri 12 Kasım Zatürre Günü olarak belirlemiştir. Pnömoni halk arasında zatürre olarak bilinen akciğer dokusunun enfeksiyonudur. Genellikle virüsler, bakteriler ve çok nadiren de olsa mantarlara bağlı olarak gelişebilmektedir. Belirtileri arasında öksürük, yüksek ateş, halsizlik, göğüs ağrısı, nefes darlığı, yan ağrısı olabilmektedir. Bunun dışında bulantı, kusma gibi benzeri belirtilere sebep olabilir. En riskli gruplar beş yaş altı çocuklar ve 65 yaş üstü erişkinlerdir.
Bunun dışında kronik akciğer hastalığı olan şeker hastası olan kronik böbrek hastalığı olan hastalarda riskli gruplar arasındadır. Pnömoni tedavi edilebilir ve önlenebilir bir hastalıktır. Önlenebilir bir hastalık olmasındaki en önemli etken elimizde kuvvetli bir aşımızın olmasıdır. Aşılama pnömoniden korunmada en önemli ve en etkin korunma yöntemidir. Zatürre aşılamanın dışında yeterli ve dengeli beslenme ve çevresel hijyen koşullarının dikkat edilmesi sayesinde önlenebilir bir hastalıktır. Zatürre geliştiği zaman antibiyotik tedavisi ile tedavi edilmektedir. Ayaktan veya yatarak tedavi mümkündür. Aşılama yapılmadığı takdirde hastalığın daha ağır seyrettiği bilinmektedir. Zatürre ülkemize ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Bu nedenle herhangi bir zatürre belirtisi kendinize fark ettiğinizde doktora başvurmanızı ve aşılama yapmanızı tavsiye ediyoruz” dedi.