ŞANLIURFA – “Tarihin sıfır noktası”nda yeni keşifler için çalışmalar başladı

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Göbeklitepe’de, yeni buluntuların gün yüzüne çıkarılması maksadıyla bu yılki hafriyatlar başladı.

12 bin yıllık geçmişiyle “tarihin sıfır noktası” olarak nitelendirilen Göbeklitepe’de, keşfedildiği günden bu yana gerçekleştirilen hafriyatlarda neolitik periyoda ilişkin değerli bilgilere ve yapıtlara ulaşıldı.

Ünü sonları aşan ve her yıl binlerce turisti ağırlayan Göbeklitepe’de, bu yılki hafriyatlarda yeni alanların ortaya çıkarılması için çalışma yapılacak.

Göbeklitepe Hafriyat Lideri Prof. Dr. Necmi Karul, AA muhabirine, Taş Doruklar projesi kapsamında Göbeklitepe’de hafriyat çalışmalarına başladıklarını belirtti.

Bu yılki Göbeklitepe kazılarını ekim ayı ortasına kadar sürdürmeyi planladıklarını aktaran Karul, şöyle konuştu:

“Ağırlıklı olarak müdafaa ve konservasyona yönelmiştik lakin bu yıl yeni hafriyat alanları da oluşturduk. Göbeklitepe’de ikinci katmana ait yapı kalıntılarında paklık çalışmaları devam ediyor. Birebir vakitte çatıyla muhafaza altında olan alandaki D tapınağı olarak isimlendirilen bina içerisinde de paklık ve hafriyat çalışmalarını sürdürüyoruz. Orada tabana oyulu alanlar vardı, daha evvelce kazılmamış yeni alanlarda hafriyatlar yaptık. Bu yıl Göbeklitepe ve Taş Zirveler Projesi’ndeki yerlerde ekim ayının ortalarına kadar hafriyat çalışmaları devam edecek. Bu, yaklaşık 4-5 ay üzere bir süreç tabir ediyor.”

Kazı çalışmaları 100 yıl sürebilir

Kazıların çok dikkatli formda yapılmasının ehemmiyetine dikkati çeken Karul, Taş Doruklar projesindeki kimi alanlarda yapılacak kazıların 100 yıl sürebileceğini tabir etti.

Karul, arkeolojinin gelişen ve yeni teknolojiyi kullanan bir bilim kolu olduğunu vurgulayarak, kelamlarını, “Biz arkeolojik alanların bir kısmının rezerv alan olarak korunması gerektiğini düşünüyoruz. Bir taraftan da hafriyat ve müdafaa istikrarının de birlikte gitmesi gerekiyor. Münasebetiyle açığa çıkardığınız her şey, bir taraftan da tahribata açık hale geliyor. Bu dengeyi kurduğumuz ölçüde de kazıların ileriki yıllarda nasıl şekilleneceğini belirlemiş oluyoruz.” diye tamamladı.