Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Genel Kurulu’nda İmamoğlu’na sert çıktı: Orada ne işin var?
AK Parti İstanbul Genel Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde yapılacak....
AK Parti İstanbul Genel Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde yapılacak. Katılımın yüksek olduğu etkinlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“İstanbul’u çok seviyoruz. Buradan başkana yolculuk yaptık. Şimdi sizlerle birlikte yola çıktık. 14 Mayıs’ta emekli olması için birini göndereceğiz. Dün Maltepe’deydi. Şimdi bana 1’in 1 numaralı resmi numarasını getirdi.” .700 milyon. onlarla birlikte)
İstanbul, sokaklarını, mahallelerini, dağlarını ayrı ayrı selamlıyorum. Şairin dediği gibi İstanbul’u sevmiyorsak gönül aşktan ne anlar? İstanbul sadece sınırları olan bir şehir değil. Ülkemizin 81 eyaletinden gelenler var ve burada yaşıyorlar. İstanbul, Balkanlar’dan Kafkasya’ya kadar her taraftan gerçek ilişkimizin şehridir.
İHA’ları ve SİHA’ları bunlara dahil etmeyeceğiz. Milletim 14 Mayıs’ta bunlara gereken cevabı verecektir. Ben size inanıyorum. Tamam dersen iş biter. Biz sadece kabilemizle seyahat ettik ve bugün kabilemizle seyahat ediyoruz.
15 Temmuz gecesi buraya geldik. FETÖ’cüler tarafından tankların arasında kaçırılan Kemal Bey, Bakırköy belediye başkanının evine gitti, kahvesini burada içti. Ona ihtiyacımız yoktu, on binlercesi buradaydı. 15 Temmuz destanıyla dikkatleri dağılanlar, buradan her geçişlerinde aynı yenilgiyi yaşıyor. Kabuslarını bitirmeyeceğiz. İstanbul ‘evet’ derse iş biter. İstanbul ‘başkasını dinlendirelim’ derse iş biter. Sana güveniyorum. Tamam deyince iş bitiyor.
Avrupa gazeteleri şimdi buraya bakıyor, ‘Acaba Atatürk Havalimanı’nda neler oluyor?’ O sorar. İşte cevabı vereceksin. Öyle sözler ver ki, bu mübarek topraklarda kara sayanların yüzleri düşsün. 14 Mayıs’ta bu ülkenin, bu şehrin menfaatlerinin yanında mıyız? Havalimanından kongre merkezine kadar ziyaret ettiğimiz her şehirde millet sevgisine şahit olduk.
Şair ne diyor sen yürüyeceksin arkandan insanlar yürüyecek. Şimdi ben koşuyorum, umarım siz de koşarsınız. İBB başkanlığından bu yana bir politikamız var, söylediğimizi yaparız, yapamayacağımızı da söylemeyiz. Ülkemize getirdiğimiz her hizmete değirmeni koyuyorlar. Türkiye’nin yaptığı her şeyden memnun değildi ve bunu açıkça söylemekten çekinmedi. Sözlerimizi her zaman ülkemize söylüyoruz. İş ve hizmet için rakiplerle değil, kendimizle yarışırız.
Tek tek anlatsak günlerce bitmeyecek işler ve projelerle dünyamızı zenginleştirdik. Yol yürümekle bitmez. Yapacak çok şeyimiz var. Tabii sorunlar da var. Ama önce nereden geldiğimizi görmeliyiz. Göreve geldiği günden bu yana önüne çıkan engelleri aşmak zorunda olan bir yönetici düşünün. Şehre hizmet etmemizi engellemek için ne yaptılar? Şehri alt yapısı ve zenginliği ile birleştirerek imrenilecek bir şehir haline getirdik. Haliç’in dip çamurunun tamamını pülverizatörle topladık. Artık kongrelerimizi Sütlüce’de yapıyoruz. İstanbul Boğazı ile Haliç’in sularını bir kanalla birbirine bağladık. Haliç’teki su arıtıldı.
Bizden sonra İstanbul reisi onu rezil etti. İstanbul’da bir şey olunca nereye gittiği malum, Bodrum’da mı yoksa yurt dışında mı? Kemal Bey bunun dışarı çıkmasını emretti. Ya Ekrem sen Trabzonlusun, İstanbul’a hizmet etmen gerektiğinde orada ne işin var? İstanbul yeterince çekti.
Şiddet 1453’ü duvarlara yazdı. Rahmetli anneme bakanımın önünde hakaret etti. Dolmabahçe’deki camiye bira şişeleriyle girdiler. Tapınağımızı kirlettiler. Bir hendek kazmaya çalıştılar ama işe yaradı.
Benim türüm sarhoşlar ve ayyaşlar çemberini terk etmez. Zulmün 1453’te başladığını yazanların mesajı net değil mi? Kumpas bantlarına yapışanların mesajı açık değil mi? 15 Temmuz’da tankların arasından kaçanların mesajı net değil miydi? “Paranızı maddi sıkıntı içindeki insanların tuzaklarına ve dünyanın yok olacağına inandırmayın” diyenlerin mesajı net değil mi?
Amerika’da kimlerle tanıştınız Kemal Bey lütfen açıklayın. 21 yılda ülkemize iş, istihdam kazandırdık, milli geliri üçe katladık. 21 milyon kişiye iş ve aş sağladık. 13 buçuk milyon yeni ev inşa ettik ve ailelerimizi yeni bir yuva ile birleştirdik. Açtığımız okullar, hastaneler ve kliniklerle ülkemizdeki yaşam kalitesini yükselttik.
Ülkemizin sorunlarını da biliyoruz. Sorunların depremle birlikte arttığını biliyoruz. İşlerin nasıl ilerlediğini zaman içinde göreceğiz. Her sorunun üstesinden geldiğimiz gibi onların da üstesinden geleceğiz. Seçim beyannamemizde yüzbinlerce başlıkta bahsettiğimiz tüm projeleri hayata geçireceğiz.
14 Mayıs’ı önemli bir gün haline getirmeye hazır mıyız? İşimizle herşeyimizle bu yoldayız. Sözlerimiz yok, eylemlerimiz var. Polisten bilgi alıyorum. Gelmek isteyenler var. Atatürk Havalimanı yetmez. Türkiye tarihinin en büyük depremini yaşadı. Yıkıntıları kaldırdık ve yeni evler yapmaya başladık. Kemal Bey, İzmir’deki afetlerde İzmir milletvekili olarak ne yaptınız? İzmir’de de bir ev yaptık.
Bu depremin ülkemize maliyeti 100 milyar dolardan fazladır. Deprem malzemesi de taşıdık. Ekonomimizi yok etmekle tehdit edenleri unutmadık. Çözümü uluslararası borç verenlerden değil, kendi insanımızdan borç istemekte arıyoruz.
Davos’a gittiğimizde IMF başkanına “Bizden alacağınızı bizden mi topluyorsunuz, bizden mi topluyorsunuz? Merkez bankasının döviz rezervleri 22.5 milyar dolardı, şimdi 115 milyar dolar” dedim. Dünyadaki herkes faiz artırsa da biz indiriyoruz, yatırımcı gelsin para kazansın, bankalar gerekli krediyi versin, Türkiye’nin rakamları ihracattan kaybetsin istiyoruz.
En düşük emekli maaşını geçmişte 66 liradan 7500 liraya yükselttik. İnanıyoruz ki 7500 liranın üzerindeki emekli maaşını tespit etmek için bir çalışma yapacağız. Temmuz ayında sadece memurlarımızın maaşlarına olan enflasyon açığını değil, destek bileşenini de artıracağız. Salı günü memur zamlarını da açıklayacağız.
Masadakiler de, altındakiler de şaşkın. Ne diyor Tayyip Erdoğan gitsin. Yetkililerin Türkiye’ye gitmesi için manşetler atanlar, kendilerini ırkçı olarak pazarlayıp LGBT’leri aynı safa çekenlerdir. Bu LGBT’leri sandığa mı koyacağız? Kapalı kapılar ardında buluşurlar. Ayaklarının yumuşaklığını umursamıyorlar. Türk liderliğini karşılamak için kurulan masanın nereye gittiğinden eminim.
Ayrıntılar gelecek…