Sosyal Medya Uzmanlığı: Bir Markanın Gizli Kahramanları

Bazı meslek grupları vardır. Bu meslek grupları insanlık tarihi kadar eskidir. Örneğin çiftçilik, inşaat ustalığı,...

Sosyal Medya Uzmanlığı: Bir Markanın Gizli Kahramanları

Bazı meslek grupları vardır. Bu meslek grupları insanlık tarihi kadar eskidir. Örneğin çiftçilik, inşaat ustalığı, tüccarlık bu mesleklerden sadece birkaçıdır. Bir de tam tersi bir şekilde, birkaç yıl önce ortaya çıkmış ve kendisini kanıtlamış meslek grupları vardır. Bu meslek grupları ise geçmişi değil de geleceği ön plana çıkarır. İlerlemenin, gelişmenin ve markalaşmanın en önemli adımlarını yansıtır.

O mesleklerden biri de kuşkusuz ki Sosyal Medya Uzmanlığı

Sosyal Medya Uzmanlığı öyle bir meslektir ki bir markanın ön yüzüdür. İnsanların o marka hakkındaki ilk izlenimlerini aldığı web ortamının düzenlenmesinden sorumludur. Renkler, vizyonlar, misyonlar ya da aklınıza gelebilecek diğer tüm sıkıcı bilgilerin ardındaki gülümseyen yüzdür. Sürekli etkileşim içerisinde olan, markanın diğer insanlardaki duygularını tetikleyen ve bağlılığı sağlayan esas noktadır. Örneğin Starbucks’ı düşünün. Tek bir kuruş reklam harcaması yapmadıkları halde küresel bir markadır. İnsanların bir alışveriş merkezinde uğradıkları ilk noktadır. Peki, bu nasıl mümkün olabilir? Bu sorunun cevabını verdiğimizde sosyal medya gücünün ve Sosyal Medya Uzmanlığı’nın da cevabını veriyoruz aslında.

Kitlelere ulaşmanın en etkin yoludur sosyal medya. Şirketleri kitlelere ulaştıran en güçlü etken de Sosyal Medya Uzmanlığı’dır.

Bugün, sosyal medyanın denizcilik alanındaki en güçlü isimlerinden biriyle birlikteyiz. Teknende ve Sirius Yachting isimli denizcilik çözüm ortaklığı girişimlerinin sosyal medya hesaplarını yöneten İlayda Elibol ile. İlayda Elibol,Türkiye’nin turizmdeki gücünün gizli kahramanlarından.

2022’de 46 milyar 284 milyon 907 bin dolarlık turizm gelir başarısı yakalayan Türkiye’nin sahil şeritlerindeki tekne, yat ve diğer deniz taşıtlarının kiralanmasından, onarılmasından ve yerel esnafın dünyaya açılmasından kendisini sorumlu tutan Sirius Yachting ve Teknende markalarının sosyal medya hesaplarını yöneten isim.

Ülkemizin turizmdeki başarısının bir tesadüf olmadığını kanıtlayan en yetkin kişilerden biri aynı zamanda. Bizi kırmadı ve röportaj teklifimizi kabul etti. Girişi çok uzatmadan sözü ona bırakmak istiyorum.

Hoş geldiniz İlayda Hanım. Öncelikle sizi tanıyalım.

İlayda Elibol: Merhaba. Ben İlayda Elibol. 35 yaşındayım. İki çocuk annesiyim. Grafik Tasarım Bölümü mezunuyum. Hali hazırda Sirius Yachting ve Teknende markalarının sosyal medya operasyonlarını yönetiyorum.

Sayın Elibol, kuruluş tarihi itibarıyla henüz erken olarak kabul edebileceğimiz ve kendisini denizcilik alanında kanıtlamış markaların sosyal medya operasyonlarını yönetiyorsunuz. Bu nasıl bir his?

İlayda Elibol: İtiraf etmem gerekirse oldukça stresli bir hissin altındayım. Ancak aynı zamanda da oldukça keyif veren bir his bu. Zira sıfırdan ve yüzde yüz öz sermayeyle kurulmuş şirketlerden söz ediyoruz. İçerisinde yoğun emeğin olduğu bu oluşumlarda yer almak bir çocuğu doğurmak ve büyütmek gibi. 20 yaşında olan genç bir insanı düşünün. O insan 20 yaşına gelene kadar türlü badireler atlatır. Bebeklik çağı vardır mesela; emekleme aşaması, yürüme aşaması, konuşma aşaması derken aylar hatta yıllar geçer. Bebeğin ve çocuğun bu aşamayı atlatabilmesi için aile desteği her şeyden önemlidir. Çünkü gelecek 50 yılı belirler. Bu açıdan bir anne olarak, işimde de kendimi bir anne gibi hissediyorum. Mesela bir bebek altına kaçırır. Altının temizlenmesi gerekir. İlgi bekler o bebek. Bazen sırf o ilgiyi alabilmek için yaramazlık yapar. Bir markanın ön yüzü olmak da annelik içgüdüsü ile çok benzer. Binlerce insan müracaat ediyor. Diyelim ki 999 kişi mutlu. Ancak 1 kişi var ki aldığı hizmetten hiç memnun değil. Sosyal Medya Uzmanı o 1 kişiyle de ilgilenmek zorundadır. Bu açıdan oldukça zorlu bir süreç. İtiraf etmeliyim ki Teknende ve Sirius Yachting çatısı altında böyle bir durumla karşılaşmadım. Ancak bu karşılaşmayacağım anlamına gelmiyor. Bir markanın diğer insanlarla temas ettiği ilk noktada olmam sebebiyle ben o memnun olmayan tek bir kişiye de hitap etmeliyim. İşin zor noktası burası aslında.

Peki, İlayda Hanım, mesleki bir soru soralım. Bir sosyal medya uzmanı ne iş yapar?

İlayda Elibol: Bir sosyal medya uzmanı, bir kuruluş veya şirketin sosyal medya platformlarını (örneğin Facebook, Twitter, Instagram, LinkedIn vb.) kullanarak online varlığını yönetir ve büyütür. Bu, marka farkındalığını artırmak, müşteriler ile iletişim kurmak ve analitik verileri kullanarak kampanya etkililiğini ölçmek gibi amaçları içerebilir. Sosyal medya uzmanı ayrıca sosyal medya stratejilerinin tasarımını, içerik yaratımını ve yayınlama programını yönetir.

Biraz daha detay vermenizi istesem?

İlayda Elibol: Sosyal medya uzmanı ayrıca, müşteri memnuniyetini ve marka imajını geliştirmek için müşteri yorumlarını ve eleştirilerini takip etmeli ve yanıtlamalıdır. Sosyal medya trendlerini ve rakiplerin hareketlerini sürekli olarak takip ederek, kuruluşun veya şirketin online görünürlüğünü ve rekabet avantajını korumak ve geliştirmek için gerekli aksiyonları alabilmelidir. Sosyal medya uzmanı ayrıca, sosyal medya hesaplarının güvenliğini ve gizliliğini koruyan güvenlik önlemlerini uygulamalıdır.

Yani anladığım kadarıyla, sizler bir analistsiniz aynı zamanda. Trendlere ve tüketici alışkanlıklarına hakim olmak zorundasınız.

İlayda Elibol: Aynen öyle. Sosyal medya mesela, sürekli gelişen ve ilerleyen bir süreç. Güncellemeler geliyor. Takip etmelisin. Kendini uyarlamalısın. Yönettiğin hesapları güncellemelere uygun bir şekilde dizayn etmelisin ki daha fazla insana ulaşabilesin.

Ama ulaşmak, tek hedef değil anladığım kadarıyla?

İlayda Elibol: Tabii ki değil. Yönettiğiniz hesaplarda insanların sorularına cevap verebilmelisiniz. Sorular ve cevaplar arasındaki köprüyü inşa edebilmelisiniz. İşim gereği bazen günde yüzlerce sosyal medya hesabını inceliyorum. Bakıyorum o hesaplara, her şey bir fotoğraf ve bir fotoğraf altı yazısı paylaşmaktan ibaret. Kendimi tüketici ya da hizmet talep eden bir  kişi yerine koyuyorum. Sorularımın cevapları var mı? Yok. Markayla bağ kurabiliyor muyum? O da yok. Eee peki benim buradaki asıl etkim nerede? Ezberlenmiş hikayeler, ezberlenmiş paylaşımlar. O kadar. Emin olun, mesleği sosyal medya olmayan insanlar da bunun farkında. Kimin gerçekten değer yarattığını, kimin değer yaratmaktan uzak bir şekilde salt para kazanma amacı taşıdığını görüyorlar. Asıl fark işte burada.

Size göre hedef kitle nedir?

İlayda Elibol: Bir pazarlama alanı olarak gördüğünüde hedef kitle para kazanabildiğiniz her bir kişidir. Ancak Sosyal Medya Uzmanı olarak gördüğünüzde işler değişir. Hedef kitleniz, hayallerine dokunabildiğiniz her bir kişidir. Ve emin olun, şunu çok yaşadım; Hayallerine dokunduğunuz bir insan yıllar sonra bile size ulaşabilir. İşte işi iş olarak görmek ve değer yaratmak arasındaki asıl fark da burada.

Değer yaratmak kavramını biraz açabilir misiniz?

İlayda Elibol: Değer yaratmak uzun bir yolculuğa çıkmış bir taşıtın şoför koltuğuna oturmaktır aslında. Ortada ulaşmak istediğiniz bir konum var. Bir de uçsuz bucaksız bir yol. Ulaşmak istediğiniz konuma giden yolda denizler vardır. Göller, akarsular, dağlar, tepeler ve kurak yollar… Değer yaratmayı düşünen bir kişi, toprağın çatladığı bir yolda seyrederken durup o toprağı sulamaya çalışandır. Belki o toprak ağaç vermez. Ama en azından gece rahat uyursunuz. Öyle bir şey işte. Değer yaratmaktan kastım, sadece varmak istenen konuma ulaşmak değil, konuma ulaşırken katedilen yolları yeşertmeye çalışmaktır.

Peki, değer yaratmayı hedefleyen bir şirketin hesaplarını yönetiyorsunuz. Burada zorlandığınız kısımlar oluyor mu?

İlayda Elibol: Elbette ki oluyor. Ben mesela görünür olmaktan sorumluyum. Bünyesi altında çalıştığım şirket ise varlığını devam ettirebilmek için işlerini büyütmek zorunda. Bunu kimse inkar edemez. Ben burada orta yolu bulmak zorundayım. Hem dönüşümü sağlamalıyım. Hem de şirketimin müşterisi olmasa bile, hiçbir zaman da olmayacak olsa bile o insana hitap etmek zorundayım. Bu noktada ikilemde kaldığım oluyor. Hayatın doğası böyle.

Peki, bir Sosyal Medya Uzmanı olarak, günün sonunda başarınızı nasıl ölçüyorsunuz?

İlayda Elibol: Ben, 2 çocuk annesiyim. Mert Elibol ve Melih Elibol. Bir de eşim var, İlhan Elibol. Biz bir aileyiz. Aile olmanın tüm gereklerini özümsemiş durumdayız. Mutluyuz. Pikniğe gideriz, denize açılırız. Eşimle birlikte çocuklarımızın tüm aktivitelerinde yer alırız. Bu benim aileme ayırmam gereken bir zaman ve asla bu noktada taviz vermem.

Bir de kendime ayırmam gereken zamanlar var. Uyku bunlardan biri. Bazen, yönettiğim sosyal medya hesaplarından birine, ki başta Instagram olmak üzere, YouTube, Twitter, Linkedn gibi birçok hesabı yönetiyorum, bir mesaj düşüyor. Cevaplamayı sabaha bırakabilirim. Ya da özel mesaj olduğu ve diğer insanlara yansımadığı için cevaplamayabilirim. Ancak cevaplıyorum. İhtiyaç duyduğu bilgiyi ihtiyaç duyduğu zamanda veriyorum. İşte bence başarı budur. Ulaşılabilir olmak.

Aslında son sözünüzle, diğer insanların oldukça “kolay” gördüğü bir mesleği oldukça çıplak bir şekilde özetlediniz. Soracağım çok fazla soru var aslında ancak yayıncılıkta orta yolu bulmak gerekiyor ve ben de okuyucularımız için röportajımızı burada sonlandırmak durumundayım. Çok teşekkür ederim bize eşlik edip bir mesleği iyisiyle kötüsüyle anlattığınız için.

İlayda Elibol: Ben teşekkür ederim bu güzel röportaj için. Her mesleğin görünen ve görünmeyen yüzü vardır. Umarım biraz olsun Sosyal Medya Uzmanlığı’nın zorlu kısımlarını anlatabilmişimdir.

https://www.instagram.com/sosyalmedyadedigin/