Tekstil ihracatı ilk sekiz ayda yüzde 12 daraldı

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, küresel talepteki daralmanın etkisiyle sektör...

Tekstil ihracatı ilk sekiz ayda yüzde 12 daraldı

tekstil ihracati ilk sekiz ayda yuzde 12 daraldi 4ufm

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, küresel talepteki daralmanın etkisiyle sektör ihracatının yılın ilk sekiz ayında yüzde 12 oranında daraldığını, bir dizi önlemin alındığını söyledi. İstihdam kayıplarının önlenmesi için özellikle iplik ithalatına ek gümrük vergisi getirilmesi gerekiyor.

Dahilde İşleme Rejimi’nde sınırlamalar olması gerektiğini belirten Öksüz, piyasa dengesinin bozulmaması için uygulamanın Türkiye’de üretilmeyen ürün grupları için kullanılması gerektiğine dikkat çekti.

Texhibition İstanbul Kumaş ve Tekstil Aksesuarları Fuarı’nda sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunan Öksüz, tekstil sektörünün uzun yıllar sonra 2022 yılında dış ticaret açığı veren ithalatçı konumuna geldiğini; Bu durumun üretim açısından risk oluşturduğunu söyledi.

Tekstil sektörünün özellikle pamuk ipliği ürün grubunda ithalat baskısıyla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Öksüz, “Pamuk ipliği ve kesikli elyaf ipliği Türkiye’de ek gümrük vergilerinde en az korunan sektörlerdir. Bu nedenle pamuk ipliğine ek gümrük vergisi getirilmeli” ve kesikli elyaf ipliği en az yüzde 20 olacaktır.” Bu şekilde yeniden güncellenmesi gerekiyor” dedi.

Öksüz’ün verdiği bilgiye göre iplik sektöründeki tesislerin kapasite kullanım oranları yüzde 50’ye düştü. Tekstil sektörü genelinde kapasite kullanım oranları yüzde 70 civarında seyrederken, dünyanın beşinci büyük ihracatçısı olan Türk tekstil sektörü, yılın ilk sekiz ayında ihracattaki daralmanın da etkisiyle yüzde 12 ihracat daralması yaşadı. Küresel talep. Tekstil ve hazır giyim sektörlerindeki toplam daralma ise yüzde 8 oldu.

Sektördeki daralmada, küresel talepteki düşüşün yanı sıra, pandemi sonrası navlun fiyatlarındaki keskin düşüş nedeniyle Türk üreticilerin rekabet avantajını kaybetmesi ve Avrupalı ​​alıcıların daha düşük fiyatlı Asyalı üreticilere yönelmesi etkili oldu.

Hazır giyim sektörüyle birlikte 2022 yılında toplam 31,2 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin en büyük 2’nci ihracatçı sektörü olduklarını belirten Öksüz, şöyle devam etti:

“Uzak Doğu Asya ülkelerinden ülkemize gelen ithalat baskısı veya menşe sapmaları üretim dengelerini olumsuz etkiliyor. Türkiye’ye ihraç edilen dampingli ürünler sektörümüzün üretim dengesini bozarak sektörün üretim kapasitesinin atıl kalmasına neden oluyor. Bu bağlamda; Sektörün üretim maliyetlerinin daha rekabetçi seviyeye ulaşması için en iyisi.” “Önemli öncelikler arasında yer alıyor. Bakanlıklarımızdan beklentimiz, ithalata karşı acil önlem alınması ve milyarlarca dolarlık yatırımla oluşturulan istihdam ve üretim kapasitemizin korunmasıdır.”

Öksüz’ün verdiği bilgiye göre tekstil ve hazır giyim sektörünün yıllık toplam üretim değeri 82,5 milyar dolar ve 1,1 milyon istihdam bulunuyor.

DAHİLDE İŞLEME REJİMİNE YÖNELİK KISITLAMA TALEBİ

Küresel ölçekte daralan talebin üretici ve ihracatçıları zorladığını belirten Öksüz, bu bağlamda Orta Vadeli Programda yer alan Dahilde İşleme Rejimi’nin yeniden değerlendirilmesi adımını önemli bulduklarını söyledi.

Öksüz, “Türkiye’de üretilmeyen ürün grupları için Dahilde İşleme Rejimi uygulanmalı. Türkiye’de üretilen ürün gruplarında ise Dahilde İşleme Rejimi uygulamasının sınırlandırılması gerektiğini, böylece Türkiye’de üretilmeyen bir şekilde kullanılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Piyasa dengesini bozar.”

Öksüz, Ticaret Bakanlığı’ndan özellikle Gümrük Birliği ve Türkiye Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) yoluyla yapılan ticari sapmaların dikkatle incelenmesini talep ettiklerini söyledi.

Kaynak: Reuters